Masum: İntikam [BxB]

KURAL 4: Elini Kirletmekten Korkma!

İçimde sürekli bir bölüm yayınlama dürtüsü var 🤪

ÇARŞAMBA DEVAMI

Bazı olaylar bizi hayattan koparırken, bazılarıysa yeniden hayata bağlar. İçindeki umutsuzluk yelkeni bile umuda doğru döner. Hırs öyle bir şeydir ki; en sakin olanı bile çileden çıkarır.

İkinci ders bitmiş ve biz kantinde oturuyorduk. Bütün herkes dikkatle bana bakıyordu. Eskiden olan nefret ve ezici bakışların bir çoğu değişmişti. Dış görünüş her şey demekti. İnsanlar her ne kadar önemli olan iç güzellik dese de herkes farkındaydı aslında dış görünüşün bakılan ilk şey olduğunun. Bu tarz cümleleri kullananlar bile dış görünüşe göre yargılama yapıyordu.

Değişmem ise başkanlık seçimleri adına iyi sonuçlanmıştı. Az da olsa bana destek olanların sayısı artmıştı. Bunu bile Melihten gizli bir şekilde gelip söylemişlerdi. Melih onları o kadar korkutmuştu ki gerçek duygularını bile söylemeye çekiniyorlardı. Ama ben bu sistemi değiştirecektim.

"Sormaya korkuyorum ama karalamak derken neyi kastettin?" Dedi Mehmet. Küçük çaplı sinir krizimden sonra ilk defa konuyu açmıştı.

"Olayı bir üst levele taşıyoruz işte anlasana. Birden fazla aday varsa ve senin kazanman imkansız gibi görünüyorsa sen de diğer adayları kötülersin. Böylece en iyi aday sen olursun." Diye özetledi Sera. Beni en iyi o anlamıştı.

"Peki bunu nasıl yapıcaz bayan zeki?" Dedi Damla. Aralarındaki gerilim yer yer tırmanıyordu.

"Onu da ben açıkliyim isterseniz. Biliyorsunuz ki Melih, Defneyle sevgili ve Defnenin de kendi çapında bir arkadaş grubu var. Bu yüzden ilk işimiz Defnenin, Melihe karşı cephe almasını sağlamak. Tabi bununla da sınırlı kalmıycaz. Öyle bir şey yapacağız ki Melih sadece Defne için değil, okuldaki diğer kızlar için de önemini yitirecek."

"Böylece kızlar bizim tarafımıza geçmiş olacak. Çok akıllıca bir plan." Dedi Mehmet. Neyse ki çabuk kavrıyordu.

"İlla elimizi kirletmeye gerek var mı ya oğlum." Dedi Damla.

"Temiz bir seçim olsaydı biz de elimizi kirletmemiş olurduk." Dedim.

"Elini kirletmeden seçim kazanılmaz." Diye destekledi beni Sera. Bende istemezdim kirli bir seçimi. Şartlar beni o kadar zorluyordu ki eşitlik olmayan bu seçimi ancak böyle kazanabilirdim. Değişime bir yerden başlamam gerekiyordu.

"Bindik bir alamete. Giriyoz siyasete" dedi Damla. "O zaman ne yapacağımızı anlatın."

"İstersen bir de megafonla bütün okula duyuru geçelim canım ya." Sera ve Damla arasındaki gerilimin dozu yine yükseliyordu.

"Bana bak kızım. Ben senin gibi entrika bilmem. Se-"

"İkinizde sakin olun." Dedim. Araya girmesem daha da alevlenecekti. "Öğle arasında konuşuruz her şeyi." Dedim. İkisi de bir şey dememişti. Birbirlerini bakışlarıyla yok etmeye çalışıyorlardı. Her şeye baştan başlamanın bir dezavtajı da buydu. Sera ve Damla da eski hallerine dönmüşlerdi.

"Ben bi lavaboya gidiyorum. Sınıfta görüşürüz o zaman." Dedim. Mehmeti iki alev topunun arasına bırakıp çıkmıştım kantinden. Üzerimde zaten çok fazla stres vardı. Bir de kız kavgasına yetişemezdim.

Lavaboya girip musluğu açtım. Eğilip yüzüme birkaç kere su çarptım. Arkamdan gelen kilit sesi, sanki her şeyin tekrar ettiğini gösteriyordu. Ayna da yansıyan bedene baktım.

"Ne oldu Melih? Fantezin mi geldi?" Dedim. Elleri yumruk halini aldı.

"Adaylığını geri çekeceksin!" Dedi. Arkamı döndüm. Şu an tam karşımdaydı. Umursamazca sırıttım.