KURAL 20: Her Son Yeni Bir Başlangıçtır!

99 10 2
                                    

İnsanlar sanıldığının aksine her şeyi planlı yapan canlılar değildir. Çoğu zaman bizim de dahil olduğumuz spontane gelişen olaylar bambaşka gerçeklerin ortaya çıkmasına ve o gerçeklerin yine en çok bizim canımızı yakmasına sebep olur.

Gözlerimin içine doğru yayılmaya çalışan parlak ışık, gözlerimin açılmasına engel oluyordu. Göz bebeklerimi istila eden ışığı bir taraftan elimle engellemeye çalışırken diğer yandan gözümü ovmaya başladım.

Kafamın içinde filler çiftleşiyordu sanki. Ne olmuştu bana?

Gözlerimi birkaç defa üst üste kırptım ve görüntünün netleşmesini bekledim. Köşede duran boy aynasına bakılırsa kendi odamdaydım.

Zihnimde belirmeye başlayan gerçekler yataktan sıçramama neden olmuştu. Ne yaptığımı yeni yeni fark ediyordum.

Ben birini öldürmüştüm...

Hızla yataktan kalkmamla boy aynasından yansıyan bedenimi görmem bir oldu. Her yerim kan içindeydi ve mahvolmuş görünüyordum. Üstelik bu kan bana ait bile değildi.

Yıkık yansımama dalmışken odanın kapısının açılmasıyla bedenim otomatik olarak o tarafa yönelmişti.

Kapıdaki bedenin yüzündeki mutluluk dolu ifade yerini dehşet ve korkuya bırakınca sıçtığımı bir kere daha anlamıştım. Hem de öyle bir sıçmıştım ki buradan toparlamam imkansızdı.

"Derin! Ne oldu sana?"

Sera endişeli bir şekilde yanıma gelmiş ve bedenimi kontrol etmeye başlamıştı.

"Yaralandın mı?"

Aramızda geçen onca şeye rağmen hala benim için endişeleniyordu çünkü o gerçek bir dosttu. Eliyle bedenime yoklama işine son verdi. Yüzünde oluşmaya başlayan dehşet dolu ifadeye bakılırsa asıl yara alanın ben olmadığını anlamıştı.

Saniyeler saatlere dönüşmüş ve evde yankılanan çığlık zamanı durdurmuştu. Bu çığlık her şeyin başlangıcı ama benim sonum olmuştu.

---------------------------------------------------------


En usta yalancılar söyledikleri yalana önce kendini inandıranlardır. İnsan önce kendini inandırırsa herkesi kolayca manipüle edebilirdi. Ben de öyle yapmıştım. Olaylarla alakam olmadığına önce kendimi inandırmış ve çevremdeki herkesin inanmasını sağlamıştım.

"Bize olayla bir alakan olmadığını söylüyorsun yani, öyle mi?"

Başımda dikilen adam, açığımı yakalamak ister gibi gözlerini ayırmadan beni izliyordu.

"Aslında sadece söylemedim, aynı zamanda kanıtladım da." dedim meydan okurcasına. Onların polis olması ve beni yakalamaları umurumda bile değildi. Yeni yaşımda aldığım ilk ders birini öldürmenin insanı gerçekten de hissizleştirmesiydi. Yüzünde gülücüğü eksik olmayan ben somurtkan ruh halinden kurtulamıyordum.

"Kanıt?" dedi komiser. "Hangi kanıttan bahsediyorsun sen?"

Yanındaki yardımcısı olacak adam bizi, daha doğrusu beni, izliyordu. Bu iki çift göz, beni oldukça rahatsız hissettirmişti. Yine de dik durmaya devam ettim. Bana göre ben hiçbir şey yapmamıştım. Bu yüzden içim rahattı.

"Cinayet saatinde Serayla birlikte olduğumuzu doğruladık ya." dedim bıkkınlıkla. Sera bir kere daha beni şaşırtmış ve arkamda durmaya devam etmişti.

"Birlikte olduğunuzu kanıtlamış olsanız bile bu, sizin cinayeti işlemediğinizi göstermez. Belki de birlikte yaptınız?"

Bu adam sınırlarımı fena halde zorluyordu. Başıma gelen her olay beni bambaşka birine dönüştürüyordu ve benim tahammülüm kalmamıştı. Eski sakin hayatıma geri dönmek istiyordum. Biliyorum bu belalar silsilesinin ilk zincirini ben atmıştım ve o döngüyü kırmak yine bana düşüyordu.

Masum: İntikam [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin