KURAL 1: İntikam Geliyorum Demez!

896 58 26
                                    

       
MEDYA= DERİN BENDERLİ

                                                                     *MEHMET*

İnsanlar çoğu kez bilerek yanlış tercihler yaparlar. Sonunu bile bile yapılan bu tercihlerin neye mâl olacağını kimi zaman tahmin edemezler. Ya da tahmin etmek istemezler. Tıpkı benim gibi...

Gideceğim yolda az çok nelerle karşılaşacağımı biliyordum. Bu işin sonunda Efsunun zarar göreceğini de biliyordum ama bunu engelleyebilirim sanmıştım. Yanılmışım. Karşımda hayal kırıklığıyla bize bakan kız bunun somut bir örneğiydi.

Küçüklüğümden beri 'kimseyi üzmeyeceğim' cümlesiyle büyüyen ben çevremdekileri hayal kırıklığına uğratmaya başlamıştım bile. Üstelik bunu henüz 17 yaşında yapmıştım.

"S-siz..."

Efsun bir şeyler söylemek istiyordu ama sanki doğru kelimeleri toparlayamıyordu. Kız haklıydı. Siz karşınızda eski iki sevgilinizin öpüştüğünü görseydiniz ne tepki verirdiniz ki? Sarılıp tebrik etmek? Hiç sanmıyorum.

"Biz sevgiliydik. Siz nasıl?" ( Tuhaf cümleler kurduğumun farkındayım ama napiyim kız şoke yani :))

Çetinle birbirimize baktık. O da benim gibi ne söyleyeceğini bilmiyordu. Aynı kız için yarışan biz ne ara bu hale gelmiştik okurlar bile tam olarak anlamamışken Efsuna nasıl açıklayabilirdik.

"İtiraf ediyorum Efsun." Çetinin söylediği cümleyi anlamamıştım. Oturup ilişkimizin kritiğini mi yapacaktık sanki. Efsun hala bana boş gözlerle bakıyordu.

"Çetin neyi itiraf edecek Mehmet? Bizimle ne alakası var.."

"Öpüşüyorduk ya hani biz." Elimle ben ve Çetini göstermiştim. Tuhaf atmosferden dolayı kaşlarımı çatmıştım. Kırdığım potu ise daha sonra fark etmiştim. Telefonumdan yükselen melodi ortamdaki sessizliği bozmuştu. Damla arıyordu. Şu an cevap vermek için doğru bir zaman değildi. Onu meşgule attıktan sonra Efsuna yaklaşmaya başladım.

"Bak Efsun.." Telefonumun yeniden çalmasıyla susmak zorunda kaldım. Yine Damla arıyordu. Neden ısrarla aradığını anlamıyordum.

"Damla şu an hiç sırası değil ben seni daha sonra ararım." dedim. İlgilenmem gereken zincirleme bir aşk üçgeni vardı.

"M-Mehmet" Telefonu kapatacakken karşıdan gelen ses durmamı sağlamıştı. Damla ağlıyor muydu?

"Damla? İyi misin sen?"

"Hemen gel ne olur sana ihtiyacım var." Hıçkırıklarının arasından zar zor konuşuyordu ve bu beni daha çok korkutmuştu.

"Ne oldu Damla. Korkutmasana beni." Korkudan rengim atmıştı. Damlanın sesini ilk defa böyle duyuyordum. Çetin hemen yanıma gelmişti.

"Ceyda teyzeler kaza yaptı. Arabada Derin ve Sera da vardı. Hastanedeyiz şimdi. Ne olur gel, yalnız bırakma beni."

Telefon elimden usulca kayıp gitmişti. Bu kısacık dönemde bile hayatımın ayrılmaz parçası olan iki arkadaşımı kaybetme düşüncesi beynimi istila ediyordu.

''Ne oluyor Mehmet. Korkutmasana adamı.''

''B-benim gitmem lazım. Arkadaşlarım..'' Transa girmiş gibiydim. Gözümden akan yaşlar bulanık görmeme sebep oluyordu. Elim ayağım zangır zangır titriyordu. Çetin elimden tutup kendine çevirdi.

''Sakin ol Met. Neler oluyor? Bak korkutuyorsun beni.'' İçimden Derinlere bir şey olmasın diye dua ederken kimseyi duymuyordum.

''MEHMET BANA BAK! KENDİNE GEL VE NE OLDUĞUNU ANLAT ARTIK.'' Çetinin yüksek çıkan sesi beni biraz olsun kendime getirmişti. Benim hemen hastaneye gitmem gerekirken burada bomboş duruyordum. Çetinin elini tuttum.

Masum: İntikam [BxB]Where stories live. Discover now