0.7

529 125 141
                                    

“Bir yerden sevmeye devam edebilir miydim? Çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. Ya hiç sevmemişsem bugüne kadar? Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde.”


Barışı sordum salonda misafiriyle olduğunu söyleyince salona yöneldim içeriye girmemle gördüğüm görüntüyle olduğum yere mıhlandım.

Barış ve daha önce kavga ettiği o kızıl saçlı kadın öpüşüyorlardı.Beni ilk farkeden Barış oldu.İrkilir gibi biranda kızı itip ayrıldı, kız ne olduğunu anlamak için bakarken beni görmüştü.Yüzüne sahte bir tebessüm yerleştirerek Barışa döndü.
"Sevgilim bu kız kim geçen geldiğimde tatsızlık çıktığı için tanışamamıştık"
Barış kızıl saçlı kadının sorusuna yanıt vermeden
"Kendine gel Alev ben senin sevgilin fln değilim ve evimden defolup git bu yaptığınıda görmezden geliceğimi sanma" dedi.
Ben arkamı dönüp odaya gitmeye hazırlanıyordumki Barışın sesini duydum.
"Eylül bekle lütfen konuşalım"
"Ne konuşucaz"
"Yanlış anladın ben şey"
"Sen ne Barış? Ayrıca bana ne diye açıklama yapıyorsun banane"
Barış sert çıkışmamla kaşlarını şaşkınlıkla kaldırıp kafasını onaylarca salladı.
"Evet aşkım onu ne ilgilendiriyor ne diye açıklama yapıyorsun"
Alev denen kadının konuşmasıyla hızla ona yöneldi ve kolundan tuttuğu gibi kapıya çekiştirdi.
"Sana kaç kere söylicem ben senin bir şeyin değilim şimdi defol git" diyerek kapıyı suratına çarptı.
Merdivenleri çıktım odama girdim.Sıcak duş alıp giyinip bir şeyler yemek için aşağı indim.Masa hazırdı Barışta oturmuş beni bekliyordu.Masaya oturup hiçbir şey demeden yemeğimi yemeye başladım.

"Ne yaptınız bugün" Barışın sorusuyla kafamı tabağımdan kaldırdım.

"Evim varmış oraya gittik"
"Ne konuştunuz peki"
Neden bu kadar sorguladığını anlamamıştım.

"Niye soruyorsun bunları"

"Sadece Savaşa güvenmiyorum gerçekten nişanlı olduğunuzuda düşünmüyorum"

"Gerçekten nişanlıymışız evde onunla ilgili anılar vardı söylediğine görede şirketde insan kaynakları müdürü olarak işe başlamışım,öyle tanışmışız."

"Aile şirketindemi yani,araştıralım bakalım gerçekten oradamı tanışmışsınız"

Bir süre konuşmadan yemeğe devam ettik.
En sonunda dayanamayarak konuştum.

"Ben artık gitsem iyi olucak.Bir evimde varmış,burda kalmam için bir sebep kalmadı"

Sözlerimle yemek yemeği bıraktı,kehribar gözlerini kahvelerime dikti.

"Buda nerden çıktı şimdi seni rahatsız edicek bir şeymi yaptım"

"Hayır hayır,sakın yanlış anlama ben sadece artık ne sana yük olmak nede kendime yük olmak istemiyorum"

"Bana yük olmuyorsun senin burda olmana alıştım ama sen nasıl istiyorsan öyle yap tabi" diyerek masadan kalktı ve gitti.
Kendimi tuhaf hissetmiştim.Burda kalmamı istediğini söylüyordu ama kalamazdım,yeterince yük olmuştum.

Ertesi gün sabah erkenden kalkıp aşağı inmiştim,Barış kahvaltı yapıyordu.

"Günaydın" diyerek yanına oturdum.

"Günaydın Eylül"
Yüzüne baktığında bir şey anlayamıştım normal görünüyordu.

"Kahvaltıdan sonra artık gideyim ben" dedim.
Gözlerini yavaşça yüzüme çevirdi.
"Ne bu acele"
"Acele ettiğim filan yok yeterince zahmet verdim sana, hem bir yerden başlamam lazım ömrüm boyunca burda kalıcak değilim.
" Oda olucak"
Kendi kendine mırıldanmasından bir şey anlamamıştım sanırım hak vermişti.

"Peki öyle olsun ama kapım sana her zaman açık biliyorsun dimi"

Minnetle kafamı salladım.
"Kahvaltıdan sonra ben seni bırakırım"
"Tamam olur"

Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalayın aşağıya indim.Barış beni kapının önünde bekliyordu, geldiğimi görünce "ee eşyaların nerede?"
Diye sordu.

"Eşyalarım yokki, onlar benim değildi unuttunmu"

Cevabımla kafasını olumsuz anlamda sağa sola salladı. Evden çıktık 30 dakika sonra benim evimin önündeydik.
Barışı içeriye davet ettim.

"Evin güzelmiş,bir kahve yaparsın diye düşünüyorum"

Mutfağa geçerek biraz arama sonucu gerekli malzemelerin yerini bularak iki kahve yapıp salona geçtim.

"Teşekkür ederim"
"Afiyet olsun"

"Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun hayatını nasıl idame ettiriceksin"

Sorduğu soru çok doğruydu bir mesleğim vardı ama yaşadığım hafıza kaybı mesleğim konusundada beni etkiliyordu.

"Şuan ne yapıcam bilmiyorum.Biraz keşfetmeye çalışıcam mesleğimi hafızam düzelene kadar yapamam sanırım hem Savaşın dediğine göre birazda birikimi varmış"

Barış onaylarcasına kafasını salladı ama yüz ifadesinden bir şeyler söyleyeceğini anlamıştım.

"Beni yanlış anlamazsan sana bir teklifte bulunucam"

"Dinliyorum"

"Benim güvenlik şirketimde insan kaynakları departmanında açık var istersen orada stajyer olarak işe başlar hem bilgilerini tazeler hemde hayatına kısa sürede adapte olursun ne dersin istiyormusun"

Bu teklif çok güzeldi ama ben Savaşın şirketinde çalışıyormuşum resmen iki kardeş arasında kalmıştım ki biri nişanlımdı.

"Nasıl olucak ben Savaşın şirketinde çalışıyormuşum daha önce"

"Orada müdürmüşsün daha kıdemliydin şuan bu kadar yüksekten başlaman pek mümkün değil gibi bilgilerini tazelemen gerekiyor"

Barış doğru söylüyordu o kadar büyük bir sorumluluğu alamazdım.

"Tamam ozaman kabul ediyorum"
"Ozaman pazartesi başla"

"Bu kadar çabukmu"
"Evet hem kendini hazırlaman için iki günün var. Bu süreçtede evine alışırsın"

Barışla biraz daha sohbet etmiştik,o çıkıp evine gitmişti saat geç olduğu için bende önceden çok kaldığım ama hatırlamadığım evimde ilk uykumu uyumak için yatağıma yatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Merhabalar, nasılsınız.
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız mutlu olurum.
Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin.
Hoşçakalın,hoş kalın.

•● KEHRİBAR ATEŞİ ●•जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें