21

400 104 28
                                    

"Şüphe duymak yerine,sök at kalbini ihanete.Emin ol daha az acı verecektir..."

Keyifli okumalar....

"Aralarında bir şey varmı bilmiyorum,ilgilenmiyorumda ama ona dün gece hakkında bildiklerini o kadın değil ben söyledim."

Aklımın durduğu,içimdeki zamanın bile akmayı bırakıp neler olduğunu anlamaya çalıştığı anın içinde hapsolmuştum şimdi.

Barışın bu oyunu Savaşa anlatmasını aklımın hiçbir köşesi kabul etmiyor ve mantıklı bir noktaya koyamıyordu.Fakat yine aynı şeyi yapmayacak onu anlamadan yargılamayacaktım.

Yine aynı duygunun esiri olamazdım.Şüphe duymak,ihanetten daha fazla sancı veriyordu kalbe.
Önce ufak ufak zehir saçıyor sonradan tüm duyguları felç ediyordu.

Sesime yansıyan şaşkınlıkla sordum.

"Ne demek ben söyledim,neden böyle bir şey yaptın Barış?"

Dudaklarını araladı,verecek olduğu cevabı sükûnet ile beklerken sessizliği bozan kelimeleri yerine telefon sesi olmuştu.
Eli ceketinin cebine gidip çalan telefonu çıkardı.

"Alo?..Ne nasıl olmuş?... Tamam siz destek isteyin güvenlik çemberini genişletin ben geliyorum."

Telaşla oturduğu koltuktan kalktı.

"Eylül kusura bakma benim acilen gitmem gerekiyor işle alakalı bir sıkıntı çıkmış."

Yarım kalan konuşmanın verdiği can sıkıntısıyla onu onayladım.

"Tamam ben seni geçireyim"

Kapıya yanaşıp hızla açtı ve ayakkabılarını ayağına geçirdi.Bir yandanda benimle konuşmaya devam ediyordu.

"Konuşmamız yarım kaldı ama gitmem lazım bensiz çözemezler."

Usulca başımı sallayıp onayladım.

"Sorun değil ama bu konuyu konuşmamız gerekiyor,çok fazla soru işareti var aklımda."

Ayakkabılarını giyince doğruldu ve sağ elini kapının kenarına yaslayıp tamamen bana odaklandı.

"Biliyorum.Ama sende şunu bil,senin gözyaşlarına sebep olucak o kişi ben değilim.Bu akşam 9 da benim evime gelirsen sana olanları anlatmak istiyorum ve lütfen aç gel."

Bu teklifi gözüme makul gelmişti.

"Tamam,gelirim"

Cevabımla bedenini biraz daha bana yaklaştırıp yanağıma usulca bir buse bıraktı.

"Bekliyor olucam,hoşçakal"

Beni ardında bırakarak asansörü es geçip hızla merdivenlerden indi.
Bir süre daha arkasından baktım ve kapıyı kapatıp içeriye geçtim.

"Savaşla kardeş olduklarına eminmisin çünkü bu adam fazla beyefendi.Ama son söylediklerini anlamdıramadım neden Savaşa oyununuzu anlattıki?"

İncinin sorusuna gözlerimi devirdim.

"Bilmiyorum ama bu akşam öğrenicem.Beni evine davet etti."

"Öylemi? O halde hazırlanmaya başla yavaştan akşama ne kaldı şurada."

"Ne hazırlanması İnci normal giyinip gidicem işte."

Suratıma bıkkınlıkla bakıp ofladı.

"Azıcık süslenmekten kimseye zarar gelmez Eylül.Hem kendini iyi hissetmiş olursun."

•● KEHRİBAR ATEŞİ ●•Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang