0.8

501 122 84
                                    

Şirkete gelmiştim,heyecandan ellerim titrerken barış yanıma geldi.

"Nasıl hissediyorsun heycanlımısın"
"Ah evet baksana ellerim titriyor"

Ellerimi yukarıya kaldırarak gösterdim.Ellerimi avuçlarının içine aldı.

"Sakin ol ben senin yanındayım her şey güzel olucak merak etme"

Hala ellerim avuçlarındaydı ve kalbim bu temasla deli gibi atmaya başlamıştı.
Sanki bunu farketmiş gibi gözlerime bakıyordu.

"Hadi içeriye girelim"

Birlikte şirketten içeri girdik asansöre yönelirken Barışı gören herkes selam veriyordu.
Asansöre binip sekizinci kata çıktık burası insan kaynakları departmanıydı.
Beni bir odaya yönlendirdi.

"Burası Elif hanımın odası, insan kaynakları müdürü kendisi,onunla bir mülakat yapıcaksın ve sana yapman gerekenleri anlatıcak"

Kapıyı çalarak odaya girdik.
Barış beni Elif hanımla tanıştırdıktan sonra odasına gideceğini söyleyerek çıktı.
Kısa bir konuşma sonrası işe alındığımı şimdilik asistanlık görevinde bulunacağım söylenmişti.
Konuşmanın ardından yapacağım şeylerden bahsedildi ve çalışmaya başladım,çalışırken zamanın akşama kadar nasıl geçtiğini farketmemiştim taki Barışın yanıma gelip beni daldığım işten ayırana kadar.

"Sen baya işkolikmişsin herkes dağıldı ama sen hala çalışıyorsun.Bünyemize bu kadar çalışkan birini almak doğru kararmış"

"İlk başta çok kararsızdım uyum sağlayamam diye ama çalışmak bana iyi geldi"

"Sevindim, ozaman çıkalımmı seni evine bırakayım"

"Ben giderdim zahmet etme sen"

"Olmaz öyle ben bırakıcam"

Eşyalarımı toplayıp şirketten çıktık,arabaya binip yola koyulduk.

"Nasıl geçti ilk günün"

Barışın sorusuyla koltukta ona doğru döndüm.

"Çok güzeldi, çalışmaya başlayınca düşünmeyi bıraktım kafamdaki soru işaretleri olmayınca daha iyi hissettim, okadar dalmışımki yemek yemeyi bile unutmuşum"

"Gerçektenmi,biliyormusun bugün okadar yoğundu ki bende hiçbir şey yemedim yol üstünde çok güzel köfte ekmek yapan bir yer var ne dersin yermiyiz "

"Aslında hiç fena olmaz, çok acıktım"

"Tamam ozaman gidip bir şeyler yiyelim"

Yaklaşık onbeş dakika sonra Barışın söylediği yere gelmiştik deniz kenarında bir kaç masa açmış seyyar bir köfteci vardı,siparişimizi verdikten sonra masalardan birine oturduk.

"Çok güzelmiş burası sık sık gelirmisin"

"Yolum düştükçe gelirim severim burayı"

"Biliyormusun uzaktan hiç böyle bir yere gelicekmiş birine benzemiyorsun"

"Gerçektenmi,niye öyle düşündün, nasıl görünüyormuşum uzaktan ben"

"Cool, havalı ortamları seven biri gibi duruyorsun"

Yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle konuştu.
"Demek beni cool buluyorsun,başka"

"Kibarsın,o kazadan sonra başına bela olmama rağmen bana hiç kötü davranmadın evinde ağırladın,aslında ilk başlarda şaşırıyordum beni evinde ağırlamana sevgilin fln vardır kıskanır diye düşünmüştüm,yakışıklısın sonuçta sevgilin olması normal"

Kırdığım potla duraksadım,utançtan yanaklarım kızarmaya başlarken Barışa baktım,gülümsüyordu.

"Beni yakışıklı bulduğunu bilmiyordum teşekkür ederim"

Ne diyeceğimi bilemezken siparişler geldi ve beni bu utançtan biraz olsun kurtardı.Yemeğimizi sessizce yiyip hesabı ödedikten sonra kalktık arabaya binip yola devam ettik.
Çok geçmeden araba evin önünde durmuştuk.
"Teşekkür ederim hem yemek için hemde bıraktığın için zahmet oldu sanada"

"Önemli değil ben teşekkür ederim bana yemekte eşlik ettiğin için"

Gülümseyip kemeri açmaya yöneldim ama açamıyordum ve bu klişenin başıma gelmesinede inanamıyordum sıkıntıyla Barışa döndüm.

"Kemeri açamıyorum sıkıştı sanırım"
"Yapıyor arada dur ben yardım edeyim sana"

Bana doğru eğilip kemerle uğraşmaya başladı,sıkıntıyla dudaklarımı ısırmaya başlamıştım.

"Evet işte oldu,tekrar dene bakalım"

Kemeri bırakıp kafasını kaldırdı,yüzlerimiz çok yakındı,şimdi kehribar rengi gözlerini daha yakından görüyordum.
Gözleri çok güzeldi bunu kimse inkar edemezdi.

"Sana yapma demiştim"
"Neyi"

Yüzünü, yüzüme biraz daha yakkaştırdı.Kalbim bu yakınlıkta deli gibi çarpıyordu kalbimin sesini duyuyormuydu acaba.
Her geçen saniye biraz daha yakınımda hissediyordum.
"Durmalıyım"
Ne yapacağımı bilemeyerek gözlerimi kapattığım an büyük bir gürültüyle tekrar açmak zorunda kalmıştım.Gerçeğin yüzüme tokat gibi çarptığı bir andaydım,çünkü;
Savaş,gözlerinde büyük bir öfke ve hayel kırıklığıyla bize bakıyordu.

Merhabalar,benimlemisiniz merak ediyorum.
Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Hoşçakalın, hoş kalın...

•● KEHRİBAR ATEŞİ ●•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin