ep eight

1.2K 139 154
                                    

Dönen başımla uyanmış bilmediğim bir yerde açmıştım gözümü. Ne kadar uyuduğum ya da neler olduğu hakkında bir fikrim yoktu.

Aniden aklıma dolan anılarla endişem artmış hızla ayaklanıp bulunduğum odadan çıkmıştım.

Gördüğüm bedenlerle derin bir nefes almıştım rahatlayarak.

Her şeyin farkındaydım. Yapabileceklerimden, geçmişte olanlardan. Hepsi bir bir aklımda dolanıyordu. Felix hızla bana ulaşmış kollarını bana sarmıştı.

"İyi misin?"

Ondan yavaşça ayrılmış başımı aşağı yukarı sallamıştım. Ne kadar uyuduğum hakkında bir fikrim yoktu ama yorgun hissediyordum. Gözlerimin takıldığı çocukla şaşkınlığımı saklayamamıştım.

"Sen?"

Yüzündeki  o ironik tebessümü korumuş ve ayaklanarak yanıma ulaşmıştı.

"Hyunjin. Beni hatırlıyorsun değil mi?"

Onu onaylamak için başımı salladım usulca. Yüzündeki beni ve bakışları onu ele veriyordu.

"Bize söz vermiştin. Ama peşimizden gelmedin."

Küçük bir kıkırtı kaçtı ağzından.

"Uyanıyorsun. Onca şey yapıyorsun ve ilk sorduğun soru bu öyle mi?"

Felix omzuma kolunu atmıştı.

"Cidden Yoon. Orada yaptıklarını nasıl yaptın hâlâ anlamıyorum."

"Ben de bilmiyorum."

Bir anda aklıma dolanlarla Felix'e döndüm.

"Minho nerede?"

Felix başını tavana kaldırıp kötü bakışlarını bana iletmiş kanepeye geri oturmuştu.

"Karşıdaki odada. İyi merak etme. Uyuyor sadece."

"Git bak sevgiline, konuşacak çok şeyimiz var ayak üstü olmaz."

Hyunjin'in sözleriyle gülümsemiş Minho'nun kaldığı odaya ilerlemiştim. İçeri girip kapıyı ardımdan kapatmış ardından yatağının ucuna oturmuştum.

Bacağı sargıdaydı, üstünü iyice örtmüş yanındaki boşluğa kıvrılmıştım.

Yanaklarını okşamıştım usulca. Orada hakim olamadığım öfkem onu bu hale sokmuştu.

Korkmuştum, onları kaybedeceğim diye ödüm kopmuştu.

Hareketlenen bedeniyle kendimi geri çekmiş başımı yüzünün hizasında kaldırmıştım.

"Yoon..."

Öksürmeye başlamasıyla komodinden bir bardak su alıp içmesine yardım etmiştim.

"İyi misin sen?"

Elini sıkıca tutmuş onu rahatlatmak istemiştim.

"Sorun yok."

"Ne oldu orada Yoon? Aklım almıyor olanları."

Ona geçmişimle ilgili tüm olanları anlatmış ve sindirmesini beklemiştim.

"Tanrım saçmalık bunlar! Nasıl olabilir bunlar?"

Cevap vermemiştim ne anlattıysam oydu olanlar.

"O itleri... yani hepsini tek bir dileğinle mi yok ettin şimdi sen?"

Onaylamıştım onu sessizce.

"Biraz daha uyu Minho, iyileşmen gerek. Tüm bu olanları da sindirmen."

Sunshine • Lee KnowOù les histoires vivent. Découvrez maintenant