ep eightteen

682 75 104
                                    

"Yoon'u gördün mü Felix?"

"En son odasına çıkıyordu. Ne oldu ki? Bir sorun mu var?"

"Hiçbir yerde yok. Odasında da yok."

Endişelenmişti o da benim gibi.

"Emin misin? Biraz daha bakalım. Çocuklara da soralım."

Onu onaylamış hızlı adımlarla binayı dolaşmış çocukları bulmuştuk.

"Hiçbirimiz görmediysek nereye gitti bu kız? Kafayı yiyeceğim."

Bacağıma sarılan küçük çocukla bakışlarımı ona çevirmiştim.

"Yoon noonayı bahçeye çağırdı abi."

Onun boyuna gelmek için eğildim.

"Emin misin tatlım?"

Başını aşağı yukarı salladı. Gelen bakıcısı onu almıştı.

Koşarak arka bahçeye varmıştık. Tek bir insan yoktu burada.

"Minho şurada bir kapı var. Oraya da bakalım."

Chan kapıdan içeri girmiş bir kaç dakika içinde de çıkmıştı.

"İçerisi boş."

"O çocuğun dediği adamı bulmalıyız. Bulursak zihnini okuyabilirim."

Hyunjin'in sözleriyle tekrar çocukların kaldığı yere gitmiştik. İçeriden izin alıp çocuğu yanıma çağırmıştım. Bu çocuk Yoon'un kucağında uyuyan çocuktu.

"Merhaba ufaklık. Sana bir şeyler sormak için geldik. Yoon noonayı çağıran abi hangisiydi bize gösterebilir misin?"

Başını aşağı yukarı salladı önceden yaptığı gibi. Eliyle arkamızda ki bir yeri işaret etti. Adam korkmuş bakışlarıyla gözlerini kaçırdı. Gördüğümüz adamı Changbin ve Chan hemen yakalamıştı.

"Teşekkür ederim ufaklık. Sonra tekrar görüşürüz olur mu?"

Beni onaylamış arkadaşlarının arasına geri dönmüştü.

Adamı boş odalardan birine sokmuş sandalyeye bağlamıştık.

"Sana tek bir soru soracağım. Yoon nerede?"

Felix hepimizden önce davranmış adamı yakasından tutup sorguluyordu.

"Ben bilmiyorum. Arka bahçede biri onunla konuşmak istiyordu."

Hyunjin köşeden onu izliyordu. En küçük yanlış bir düşüncesi onu ele verecekti.

"Yalan söylediğini gayet iyi biliyoruz. Yoon nerede? Bizi uğraştırmadan söyle çabuk."

"Kim çağırdı onu? Söylesene adi herif."

Hyunjin hızla ilerlemiş adamın sandalyesine tekme atarak adamı yerle buluşturmuştu.

"Seni burada gebertirim. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ne yaptınız Yoon'a? Kim istedi senden bunu?"

"Hyunjin neler oluyor? Ne duydun?"

"Bu şerefsiz tuzak kurmuş Yoon'a. Onu çağıran kimse yok."

Adamın yakasını tutmuş kaldırmıştım olduğu yerden.

"Ya neler olduğunu söylersin ya da Tanrı'ya yemin olsun seni gebertirim."

"Demek bayıltıp arabaya koydular onu. Sonra ne oldu adi herif?"

Hyunjin adamı yumruklamaya başlamıştı. Ayırmayacaktım. Bunu hak etmişti bu şerefsiz.

Sinirden delirecektim. Duvara attığım yumruk canımı acıtmıyordu bile.

Sunshine • Lee KnowWhere stories live. Discover now