10.Bölüm

998 86 11
                                    

"Kurtarıcı perim. Ben Aren. Tanıştığımıza çok memnun oldum."

Gözlerimi kırpmadan yüzüne bakıyordum. Aren ismini daha önce duyduğuma emindim. Sabah periliçe ile konuşmalarımızı hatırladım. Aren'in beş yaşındayken bir cadı tarafından öldürüldüğünü söylemişti. Aynı kişi olabilir miydi?
Şuan karşımda beş yaşından büyük biri duruyordu. Bu da düşüncelerimi çürütmeye yetiyordu.

"sen... nasıl..."

Cümle kuramıyordum, ne diyeceğimi bilmiyordum. Öylece ona bakıyordum. Bu şaşkınlık az önce gördüklerimden mi yoksa karşımdaki ilahi güzellikten mi bilmiyordum.

"biliyorum, şaşırdın. Beni sadece benim gibi bir doğa perisi kurtarabilirdi. Güçlerinin farkına varmış olmalısın ki, bana dokunduğun anda bedenime kavuştum. Perim."

Biraz bekledi. Hala tepkisizce baktığımı görünce devam etti.

"Bu orman, kırmızı. Doğal yapısı bozulmuş durumda. Yaşadığım yer bu orman olduğu için enerji bulamıyordum. Senin ile benim gücüm aynı olduğu için enerji buldum ve bedenime kavuştum."

Boğazımı temizleyip konuşmak için kendimi hazırladım. Aklımdaki en büyük soruyu sordum.

"senin beş yaşındayken öldüğünü söylemişlerdi. Şimdi ise oldukça büyüksün."

Küçük bir kahkaha attı.

"benim güçlerim yeni kendini belli ediyordu. Henüz bir peri değildim. Zaten beş yaşında bir çocuğun gücünü belli etmesi bile anormal bir durumdu. Doğa perisi olduğumu farkeden cadılar beni tırtıla çevirip bu ormana hapsettiler. Burada hayvan bedenindeyken olgunluğa eriştim. Yaklaşık dört yıldır. Olgun periyim."

Periliçe, perilerin öldüğünü söylemişti. Acaba diğer periler de mi bir çeşit hayvana dönüşmüştü?

" periliçe, tüm perilerin öldüğünü, ormanı eskisi gibi göl haline getirirsek geri gelebileceğini söylemişti. Hatta seni de öldü biliyor."

"Ormanda hiçbir hayvanla bu konuda iletişime geçemedik. Diğer hayvanların peri olduğunu düşünmüyorum."

"bunu anlamanın tek yolu var. Gel benimle."

Gülerek eliyle yolu işaret etti.

"emriniz olur, Kurtarıcı perim"

&&&&&&&&&&&&&&&&

"her şey gayet açık değil mi?  Enerji bulmanı engellemek, aynı zamanda gölde kendi gücün sayesinde yeniden dirilmeni önlemek için seni tırtıla çevirmiş olmalılar. Diğer periler için aynı durum geçerli değil."

Periliçeye gidip her şeyi anlatmıştık. Her geçen gün durum daha da garip hale geliyordu. Öyle ki periliçe bile Aren'in tırtıl olarak hayatına devam edeceğini öngörememişti. Cadılar amaçlarına ulaşmış olmalılardı.

"Aren, geri dönmene çok sevindim. Sen bana en yakın arkadaşımın emanetisin. Aramızıza hoş geldin."

Periliçe Aren'i kolları arasına aldı. Onlar sarılırken benim içimde de ona sarılma isteği oluştu. Kendime kızıp, bu düşünceyi kafamdan defettim.

"Hoş buldum. Periliçe'm"

Referans yapıp bir adım uzaklaştı.

"Aren, güçlerini tamamen kontrol edebildiğine göre, Aden'i eğitmek bundan sonra senin görevin. Zira bunu yapmakta epeyce zorluk yaşıyor."

"benim için büyük bir lütuftur."

Bana bakıp devam etti.

"umarım oluşturduğun gökkuşağını cadılar diyarından kimse görmemiştir."

ORMAN PERİSİ |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now