Bölüm9 Birinci Genç Efendinin Gözünden

2.9K 282 14
                                    

O gün gene Theodore etrafta Elise hakkında bağırarak anlattıklarını dinliyordum. Aslında hizmetciler tarafından gördüğü muameleyi biliyordum ama birşey demedim.

Bu konu çok geçmeden babama ulaştı. Böylece beraber çay içmek için onu çağırdı. Onu sevmiyordum. Yanlış bir şey yaptığından değil bu sadece...

Neyse içeri geldiğinde mükemmel bir selamlama yaptı ama o etik öğretmenini kaçıracak kadar beceriksizdi. Şuan tek olmasına rağmen. Belkide yanlış gördüm.

Theodore yine bağırmaya başladı. Haksızdı ama birşey demek istemedim. Açıkçası üzüldüğünü görmek istedim ama geçmişin aksine hiçbir duygu göstermedi.

Eskiden hep peşimden koşar ve ne kadar reddetsemde parlak bir gülümsemeyle abi derdi.

'Abi' bu kelime ne zaman ağzından çıksa iğrenirdim ama bugün bana birinci genç efendi dediğinde içimde bir şey kopmuş gibi hissettim sanki çok değerli bir şeyi kaybetmişim gibi.

Üstüne çay icerkenki zarafeti ve kitap okuyarak öğrendim diye bir açıklaması eklendi.

O gece aklıma gözleri geldi. Duygudan arınmış. O kadar berraklardıki sanki orada başka biri vardı. Bir kaç gün öncesinde böyle değildi yoksa bu yeni bir numaramı?

Sorum yarın cevaplandı. Theodore aniden odama daldı ve Elise'nin köpek deliğinden dışarı çıktığını gördüğünü söyledi. O an dondum. Ve gerçekten panik hissettim. Dışarı asker gönderdim ama o çoktan uzaklaşmıştı.

Theodore elinde büyük bir çanta olduğunu söyledi. Evden mi kaçtı? İstediğim bu değilmiydi kardeşimin yerine geçmek isteyen bu sahtekarın tamamen kaybolması.

Deliğin yanına koştum ve orada bekledim. Saatler geçti ama iz yoktu ve akşam olduğunda biri sürünerek içeri girdi. Bir an rahatladım.

Ama sonra öfke kafama hücum etti. Bana bakarkenki o kayıtsız ifadesi... Beni çileden çıkardı. Ama sonraki olaylar çok daha yıkıcıydı.

Söylediği herşey doğruydu aslında. Onu hiç aile olarak görmedik. Ben kardeşim veya babam. O sadece bir yedekti. Bir suçu yoktu ama kardeşim uzakta biryerde acı çekiyor olabilirken o burada rahatlık içinde yaşıyordu.

Neden o yarı kan böyle yasayabiliyorken benim kardeşim yaşayamıyor? Gülümseyip abi demesi sinir krizi geçirmeme yetiyordu. Ama gözlerime bakıp bunu böyle söyleyince kalbim ağırlaştı. Bu duygu ne?

O arkasını dönmüş giderken tek yapabildiğim sırtına bakmaktı. Yalnız gözüküyordu ama güvenle doluydu. Dünyanın ucunda tek başına duruyormuşçasına asil ve gururlu.

_______
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeWhere stories live. Discover now