Bölüm169 Kirli Oynamak

466 66 2
                                    

Yıllar boyunca savaşları etkileyen çeşitli faktörler silaha dönüştürüldü.

Dağlar örnek alınarak yüksek surlar dikildi, dereler örnek alınarak hendekler kazıldı ve bunun gibi bir çok şey taklit edildi ama en kötüsü salgınlar.

Salgın hastalıklar bir orduyu bırakın bir ülkeyi bile yok edebilir.

Hastalıklar taklit edilerek vücuda hava yoluyla enjekte etmenin bir yolunu bulmak imkansız değil.

Bu yeşil toz bir yere çarptığı an etrafa dağılıyor ve soluyanlar zehirlenme belirtisi göstermiyor bu da demek ki bu adam tüm orduyu hasta etmeye çalışıyor!

Karşıda Prens sırıtıyordu. Demek böyle oynayacaksın.

-Kimse bu şeyi solumasın!

Ne olur ne olmaz ne kadar soluyunca etki ettiğini bilmiyoruz.

Tepedeki okçularımız zarar görmedi en azından. Dün gece duvarı yenilendiğm iyi olmuş.

Şimdi geri çekilirsek tepedekileri ölüme bırakmış oluruz ama devam edersek hastalık ilerledikçe herkes ölecek.

O zaman yapacak tek bir şey var. Araya aşamayacakları bir duvar yapmam lazım.

Buz erir. Ve su akar gider. Rüzgar hiç bir işe yaramaz tek seçenek her yeri aleve vermek.

Aramız aleveden bir duvar yaparsak bu yayılır ve söndüremesi çok zor hale gelir. Bu sırada diğer büyücüler okçuları alır.

Sonrada tepeyi patlatırım ve mutlu son.

Güzel plan!

Hemen büyücülere planımı anlattım. Carlos hala saldırı emri vermedi. Ne yapacağımızı merak ediyor olmalı.

Şuan ki büyü seviyemle peş peşe en fazla iki ilahi büyü yapabilirim. Bu bana yeter!

Diğer ikisi ancak okçuları kısa bir sürede manalarının kalanıyla çıkarır.

Kafamı salladım ve sanki pes etmiş gibi yaparak öne çıktım.

-Carlos de Hourben lütfen bunu yapmaya gerek yok! Yiğit gibi dövüşebilirdin.

-Bana gelmeyi kab...

-Senin tarafına geçersem bize iyileştirmek için gerekli ilacı verecek misin?

-Hoo. Demek sonunda akıllandın. Eğer beni memnun etmeyi başarırsan düşünebilirim Elise.

Sonunda sadece ismimle mi sesleniyor!

Mağlup bir ifadeyle atımı ileri sürdüm.

-Biliyorsun prens oldukça yakışıklısın ve ben yakışıklıları severi.

-...

-Ama şu da bir gerçek ki kötü çocuklar cezalandırılmalı.

-?

Kimse mırıldandığımı farketmedi.

-İlahi seviye Ateş büyüsü yayılma.

Bir anda yatay bir hat üzerinde alevler yayılmaya başladı. Alevler giderek yükseldi ve genişlemeye başladı.

Diğer büyücüler çoktan okçuları almış ordumuzdan uzak güvenli bir bölgeye koymuşlardı.

Onlar da enfekte olmamalı.

Herkes indiğinde bir kez daha Ateş büyüsü yaptım.

Dağ parçalara ayrıldı. Hemen bir iksir içtim. Manam çok az kaldı.

Alevlerin arkasından gelen sesleri duyabiliyordum.

-Elise bunu affetmeyeceğim!

Vesaire vesaire... Pek umrumda değil.

İlahi seviye büyücüden rüzgar büyüsü yapmasını istedim.

Böylece alev o tarafa doğru yöneldi.

-Ahhh! Elise bunu yanına bırakmayacağım..

Peki.

Şimdi daha büyük bir sorunumuz var. Bir orduyu nasıl arındırırız?

________
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin