Bölüm74 Acil Durum

1.2K 129 6
                                    

Gece yarısı açım durum çanıyla uyandım. Ceketimi üzerime geçirip dışarı çıktığımda önümdeki manzara şok ediciydi.

Duvarın ortasında kocaman bir delik vardı ve arkasında sinsice yanaşmış düşman ordusu duruyordu.

Duvarı bu hale kesin o psikopat getirdi! Samuel sen artık bir Ölüsün Uhh!

Duvar yıkılınca düşman içeri akın etti. Ordumuz bastırmak için koştu.

-İlahi seviye büyü buz büyüsü buz kalkanı.

Bu büyüyle duvarı oynardım ama çoğu hala içeride. Ve onları dışarıda tutabileceğinin garantisi yok.

Madem böyle oynayacaksınız! Büyücülerin ve askerlerin geçtim. Önüme gelene tüm gücümle vurdum. Yeter artık ne dersiniz?

Atımla hızla Marcel'e ilerlerken bir sürü yara aldım ama durmadım. Bu işi kökünden çözeceğim!

Marcel gelişimi görmüş olacakki  o da bana doğru gelmeye başladı. En sonunda kılıçlarımız ortada buluştu.

Bu vuruşta mana kullanmıştım ama o nasıl mana bile kullanmadan Beni savuşturdu?

-Marcel neden kirli numaraları bırakmıyorsun. Samuel'in gücünü kullanıyorsun değil mi?

-! Peki yakalandım ama öbür türlü seni nasıl yenebilirdim ki Elise?

-Bu şekilde de beni yenemeyeceksin!

Kılıçlarımız havada çarpışmaya devam etti. Atalarımız dans ederken etraftakiler yaklaşmaya cüret edemedi.

Bu adam manaydan etkilenmiyor. Samuel gerçekten güçlü. Ama onu kılıç becerilerimle de yenebilirim.

Savaşırken bir ses duydum.

-Leydim arkanızda! (Cesar)

Arkamda bana saldıran bir asker vardı. Geri dönersem Marcel beni öldürür o zaman mana kullanalım. Onu manaya etkisiz hale getirirken kılıcımı sallamaya devam ettim.

Etrafımızda kimse yokken kimse karışmasın diye bariyer kurdum.

-Artık kirli numaralarını gerçekleştiremeyeceksin Marcel.

Marcel bir an paniğe kapılmış göründü. Ama sonra hemen yüz ifadesini değiştirdi.

Bana yaptığı her saldırıda bir tedirginlik hissettiği belliydi. Deminki cesaretinden iz yoktu.

Demek gerçekten kirli numaralar hazırlamış!

'Şıng' biraz sonra Marcel'in kılıcı yerdeydi. Kılıcımı boğazına değdirdim.

-Hadi beni öldür Elise bunu bekliyordun değil mi?

-Bu kadar kolay mı savaşın başında sana cezanı iade edeceğimi zaten söylemiştim.

Onu bayılttım ve duvara doğru ilerledim. Cesar ve Kai benim önümü açmak için ordaydılar böylece kolayca uzaklaştık.

Başı olmayan Bir yılan ölmeye mahkumdur. İçeride onu bulabileceğimiz tüm büyülü malzemelerle bağladık.

  Bu şimdilik iş görür. Ben onun başında nöbet tutarken diğerleri cepheye son darbeyi vurmaya döndüler.

Çoktan gün batıyordu ama Marcel uyanmadı. Çok mu sert vurdum? Hayır burada bir gariplik var. Tam ona yaklaşırken arkamdan bir ses geldi.

-Dük Elise yeniden karşılaştık.

-Sen! Burada ne yapıyorsun!?

-Hey sakın olun Majesteleri sadece birini kontrol etmeye geldim.

-Daha fazla yaklaşma. Onu almana izin vermeyeceğim.

-Beni durdurabilir misin?

-Sadece beni dene!

-Dük neden savaşıyorsun sadece duvarda oturan yeterli.

-Peki sen neden onlara yardım ediyorsun?

-Bir anlaşma yaptık diyelim.

-Anlaşma?

-Bana istediğim bir şeyi verdiler.

-O kadar güçlüyse neden gidip kendin almıyorsun?

-...

-...

Derin bir sessizlikten sonra kısa bir cevap aldım.

-Bunu yapabilirim.

Bu ne demek oluyor? Yapabilirsen git ve al onu bizi bulaştırma ahh. Kötü adamları anlamak gerçekten de zor. (Kendisinin de bir kötü karakter olduğunu unuttu)

-Sana yaklaşma demiştim.

-Peki şimdilik gideceğim ama geri döndüğümde herşey farklı olacak.

Vücudumu bir titreme sardı. Korkunç bir yüz ifadesiyle böyle şeyler demeyin ahh.

Puff Samuel gitmişti. En azından Marcel hala burada.

______
Yazar:Villainesssss

Pişman olma sırası artık sizdeOnde as histórias ganham vida. Descobre agora