Bugünlerde

4.1K 352 68
                                    

--------- VOTE VE YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYIN------

GÜNÜMÜZ...

İşte üniversiteyi kazanıp inadına peşinden gelen Dide gülümseyerek odasına yerleşmekteydi.
Pars kızmıştı.
Ayda'ya.
Dide'yi ise özel günlerde arayıp bazen mesaj çekerek küslük oyununu azıcık bozmuştu lakin.

Bir senedir görmemişlerdi birbirlerini ve Dide çok kırgındı bu hususta Pars denen yakışıklıya.
Ziyadesiyle sözü vardı.
Hep onun bebeği olacaktı.
Hep oynayacaktı onunla.

Şu babacıklar gibi!
Eğer Dide çok sıkıyorsa Pars'ı diğer babacık  arkadaşları ile birlikte sıkıla sıkıla oynardı.

Sonra Neverland yeniden kurulurdu bir umut!

Akşam eve geldiğinde Pars yorgun bir biçimde koltuğa uzanmış ve bir yıldır gözlerini kaçırdığı güzel mavilere hasretle bakınmıştı.
Kaderleri birlikte yazılmadan da öte birbirleri ile aynıydı.
Bu küçük ayaklı oğlan otuz altı numara ayaklarıyla her seferinde Pars'ın koca adımlarına basa basa  geliyordu peşine.

"Yerleşti anne..."diye fısıldadı telefona Pars.
"Hı... yediricem yemek. Annesi korkmasın...Ben..Ben yediririm ona..."

"Dide!"diye seslendi Pars odada yatakta zıplamakta olan bücüre.
"Yedin mi bir şeyler dışarıda ?"

"Şeker yedim."dedi Dide bulanan midesiyle.
"Karnım ağrıdı hep!"

"Yemek?"

"Unuttum."dedi Dide dudak büzüp.
"Küslük bitti ben de gelince dimi Pars? Bana bağırdın korktum o gün ama çok özledim..  Bana bağırmazsan barışırız söz..."

"Gel bakalım koca bebek.."diye fısıldadı Pars ona sarılırken.
"Seni doyuralım."

"Kucakta yiyim mi?"dedi Dide hevesle.
"Çünküsü  popoma batıyor sandalye hep!"

Pars dudaklarını ısırdı.
Işte hayattaki sınavı buydu.
Bu lezzetli şeker dudaklı oğlanın temas bağımlısı hallerine karşın kalkan erkekliğinin ıslak ucu.
Masumiyetini ilkokulda bitirmişti o temaslar.
Ve artık tamamen farklı işliyordu o koruma iç güdüsü.

Kucağında uyutup Peter Pan okumaktan fazlasıydı.
Kucağında onu...
Ah..
Neyse.

Dide hevesle bakındı çok sevdiği güzel sarı tonlu saçlara.
"Çok özledim Parsss...Ne olur var olmayan ülkeye gidelim. Hadi Neverland!"

"Neverland mi?"dedi Pars burukca.
"Hâlâ inanıyor musun!"

"İyi çocuk olursak gidebiliriz demiştin!"dedi Dide kıpırdayıp burnunu Pars'ın boynuna gömerken.

"O Şirinler ama salak..."diye sırıttı Pars oğlanın tatlı nefesini solurken.

"Banneee!"

"Banane..."diye düzeltti oğlanı kucaklayan Pars.

"Özledim...."diye mırıldandı Dide kucağına otururken.
"Öpücük oyunu yasak olduğundan beri...Çok kalbim üzülüyo."

"Bebeğim.. "diye fısıldadı Pars.
"Bırak şu.. şeyleri..."

"Öpücük mü !"dedi Dide hüzünle.

"Dide."dedi Pars sinirle kasılan bedeniyle. "Cinsellik demek o...Çocukken yaptığımız masum şeyler değil,büyüdük...Büyü.."

"Ama.."diye mırıldandı Dide gözlerini kırpıştırıp. "Yine masum öpsek? Olmaz mı?"

"Dide."dedi Pars sinirle. "Biz erkeğiz. Biz yetişkin olan iki erkeğiz."

"Ayıpsı şeyler yapanlar gibi yapmayız..Onlar soyunuyor. Biz ayıpsı olmadan öperiz anniş babiş gibi?"dedi Dide merakla.

"Dide."dedi Pars. "Yemeğini ye."

"Ayıpsı videolardaki gibi.."dedi Dide utançla. "İstemiyorum ki...Masumcuktan?"

"Ayıpsı videoların anlamını biliyorsun madem masum başlayan öpücüklerin ayıpsı videolarla son bulduğunu da öğrenecek kadar büyüksün."diye hırladı Pars bardağı elinde sıkarken. 

"Ama ben sadece benimle oynansın ilgilensin istiyorum! Senin yüzünden babacık arıyorum kendime çünkü sen artık oynamıyorsun ama babacıklar oynuyormuş öyle dediler.."diye mırıldandı Dide dudak büzerken.

"SEN!"dedi avuçları arasında binbir parça hale gelen kanlı cam kırıklarıyla Pars yerinden sıçrarken. "O KELİMEYİ NEREDEN BİLİYORSUN!"

"B-Ben mi!"dedi Dide gururla gözlerini süzüp. "İlk günden arkadaşlar edindim ve onlar bana çok sevimli babacıklar bulacağının sözünü verdi,hep oynayacaklarmış benimle !"

"SEN O KELİMENİN ANLAMINI BİLMİYOR MUSUN!"diye gürledi gözlerinden alevler püsküren Pars eline ve ayağına batan cam kırıkları bile şuurunu yerine getiremezken.

"Oyun arkadaşları demek değil mi ?"diye mırıldandı Dide. "Sen oynamıyorsun ki benimle...Oyun arkadaşları arıyorum dedim itiraf sayfasına ben de..."

Pars tabakları duvarlara fırlatıp öfke nöbetleri geçiriyordu daha ilk gecelerinden.

Asla büyümeyen bir çocuğa aşıktı.

Asla büyümeyen bir çocuk her seferinde burnunun dibinde bitiyordu.

Ve dahası, hala masum kalmış halleri babacıkların "ayıpsı" arzularını bilmeden....

İtiraf sayfası mı demişti sahi o!

NeverlandWhere stories live. Discover now