sayfa 9-10(into the pit)

189 6 0
                                    

"Çocuk." Bir adamın sesi Oswald'ı hikayenin dünyasından çıkardı. Sosa bulanmış önlüğüyle Jeff'e doğru yukarı baktı. Oswald gereğinden fazla durduğunu düşündü. Bir çardakta 4 dolar bile etmeyen bir yiyecek yedikten sonra 2 saat boyunca kitap okuyarak oturmuştu.

"Evet efendim?" dedi Oswald, çünkü nezaketten zarar gelmez.

"Öğlen satılmayan bir kaç tane daha peynirli dilimim var. İster misin?"

"Oh" dedi Oswald. "Hayır teşekkür ederim, yeterli param kalmadı." yine de yeterli parası olmasını dilemişti.

"Evdeyken," dedi Jeff. "Onları öylece dışarı atmam gerecek."

"Ah, tamam. Elbette. Teşekkürler."

Jeff, Oswald'ın boş tabağını kaptı. "O sırada sana biraz daha portakallı soda getireyim."

"Teşekkürler." Jeff'in ifadesinin asla değişmemesi komikti. Fazlasıyla kibar olduğu zamanlarda bile yorgun ve mutsuz görünüyordu.

Jeff kağıt tabağa yığılmış 2 dilim pizza ve taze bir fincan portakallı gazoz getirdi. "Al bakalım evlat." dedi bir yandan tabağı ve bardağı koyarken.

"Teşekkür ederim." Oswald bir anlığına ya eğer Jeff onun için üzüldüyse, onun zar zor geçinen normal bir fakir yerine tüm günü kütüphanede geçiren evsiz insanlar gibi aşırı fakir biri olduğunu düşünmüşse diye merak etti.

Fakat sonra Oswald eğer önünde duran beleş bir pizza varsa belki de nedenleri için endişelenmenin zamanı olmadığını düşündü. Belki de onu yemenin zamanıydı.

Oswald büyük iki dilimi bitirmekte sorun yaşamamıştı. Geçen ay iştahı durmak bilmezdi. Annesi ona sabah bir yığın pankek pişirdiğinde içi boş bir organa sahipmiş gibi yemesine sebep olan büyüme atağını geçiriyor olmalısın demişti.

Gazozun son damlalarını bitirdiği anda cebindeki telefonu titredi. Babasının gönderdiği mesaja baktı: 2 dakika içinde jeff'in yerinin önünde olacağım.

Mükemmel zamanlama. İyi bir gündü. 

* * * *

Kütüphanede ve pizzacıda geçirdiği günler artmaya başlamıştı. İlk bir kaç hafta harikaydı ama artık kütüphanede okuduğu serinin devamı yoktu ve ücretsiz reklam yapmasına rağmen para ödemeden daha fazla ilerleyemediği çevrimiçi fantezi oyunundan sıkılmıştı. Onunla takılacak yaşıt birine sahip olmamasından bıkmıştı. Henüz pizzadan sıkılmamıştı ama ilerde ondan da sıkılacağını düşünmeye başlamıştı.

Bu gece haftada bir annesinin iş programına göre çeşitlenen Aile Eğlencesi Gecesiydi. Değirmen hala açıkken Aile Eğlencesi Gecesi bir pizza, Çin ya da Meksika restoranında akşam yemeği demekti. Yemekten sonra birlikte eğlenceli aktiviteler yaparlardı. Çocuklar için uygun bir şey varsa film izlemeye giderlerdi ama eğer yoksa annesi ve babasının lisedeyken randevularda gittikleri bowling salonuna ya da paten pistine giderlerdi. Anne ve babası mükemmel paten sürücüleriydi ama Oswald berbattı bu yüzden onun iki yanında ellerinden tutup ayakta kalmasını sağlayarak kayarlardı. Genelde şehir merkezinde dondurma dükkanında birer külah ile akşamı sonlandırıyorlardı. Oswald ve annesi her zaman babasıyla dalga geçerlerdi çünkü hangi dondurma çeşitleri olursa olsun babası her daim vanilla alıyordu.

Fakat değirmen kapandığından beri Aile Eğlencesi Gecesi evde vakit geçirmeye dönmüştü. Annesi akşam yemeği için karışık taco ya da sosisli gibi basit ama bayramlık şeyler yapardı. Yemek yer ve masa oyunları oynar ya da Red Boxdan kiraladıkları filmleri izlerlerdi. Tabii ki de hala eğlenceliydi ama Oswald, sinemada yeni filmler izlediği ve sonrasında waffle külahları yediği eski günleri yüksek sesle dilerdi ve babası ona önemli olanın birlikte zaman geçirmek olduğunu hatırlatmak zorunda kalırdı.

Five Nights At Freddy's: Fazbear Frights - Into The Pit (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now