sayfa 15-16(into the pit)

150 2 1
                                    

Havuz gerçekten oldukça berbattı. Açıkca yıllardır dokunulmamış plastik küreler gri renk ve tüylü tozlarla kaplıydı. Fakat buraya saklanmak babasına müthiş bir şaka olurdu. Her seferinde birinin kuru temizlemesi gibi onu alıp bırakan babası arabasından çıkacak ve değişiklik için efor sarf edecekti. Ve Oswald bunu onun için kolaylaştırmayacaktı da.

Oswald ayakkabılarını çıkardı. Evet top havuzu tiksindiriciydi ama içine girmek bugünü bundan önceki diğer tüm günlerden farklı yapacaktı.

Top havuzunun içine daldı ve topların vücuduna yer açmak için ayrıldığını hissetti. Ayaklarını ve ellerini kıpırdatıyordu. Eğer kirli plastik topların içinde gidebilirseniz biraz denizde yüzüyormuş gibi hissedersiniz. Ayaklarını havuzun dibine değerken buldu. Bazı toplar garip bir şekilde yapış yapıştı fakat neden olduklarını düşünmemeye çalıştı. Eğer babasını kandıracaksa en dibe kadar gitmesi gerekecekti.

Sanki su havuzuna atlayacakmış gibi derin bir nefes aldı ve dizlerini üstüne çömdü. Bu onu boynuna kadar içeri sokmuştu. Kıvrılarak başını da havuzun içine gömdü böylece havuzun zemininde oturuyordu. Toplar nefes alabileceği kadar yeterince uzağa, etrafa yayıldı fakat her yer o kadar karanlıktı ki klostrofobik gibi hissetmesine sebep oluyordu. Bulunduğu yer toz ve küf kokuyordu.

"Kızarık göz." diyen annesinin sesini duyabiliyordu. "Gözlerin kızaracak."

Koku gerçekten artmaya başlamıştı. Tozlar burnunu gıdıklıyordu. Hapşıracağını hissetti ama ellerini topların arasından burnuna yetişip bastıracak kadar hızlı hareket ettiremiyordu. 3 kez hapşırdı. Her biri bir öncekinden daha yüksek sesteydi.

Oswald henüz babası onu arıyor mu bilmiyordu ama eğer öyleyse büyük ihtimalle top havuzundaki hapşırık yerini belli etmişti. Ayrıca içerisi çok karanlık ve berbattı. Temiz hava için ortaya çıkmak zorundaydı.

Yükseldikçe kulakları elektronik bipleme sesi, haykırışlar ve çocuk gülüşmeleri işitiyordu.

Gözlerinin havuzun karanlığından, parıldayan ışıklar ve canlı renklerin etrafa saçtığı aydınlığa alışması bir kaç saniye almıştı. Etrafa baktı ve mırıldandı. "Hayda, sanırım artık Kansas'da değiliz."

Duvarlar, babasının çocukluğunda bahsettiği oyunlara ev sahipliği yapan parlak atari kabineleriyle doluydu: Ms. Pac-Man, Donkey Kong, Frogger, Q*bert, Galaga. Neon ışıklı bir kıskaç makinesi, peluş mavi elf benzeri yaratıklar ve turuncu çizgi film kedileri sergiliyordu. Aşağı doğru havuza baktı ve etrafının garip bir şekilde temiz, birden parlak renklere dönmüş plastik toplarının içinde yuvarlanan çocuklarla çevrili olduğunu fark etti. Anaokullu çocukların yanında dev gibi duruyordu. Ayakkabılarını bulmak için havuzdan çıktı ama kaybolmuşlardı.

Çoraplarıyla renkli halının üzerinde durarak etrafa bakındı. Etrafta kendisiyle yaşıt ve kendisinden genç çocuklar vardı fakat bir şeyler farklıydı. Herkesin saçı tarz ve kabarıktı ve erkekler pembe veya su rengi gibi pek çok erkeğin alamayacağı renklerde polo tişörtler giyiyordu. Kızların saçları alınlarından pençe gibi çıkan kakülleriyle inanılmaz derecede büyüktü; pastel renkli ayakkabılarıyla uyumlu pastel renklerde giysiler giyiyorlardı. Renkler, ışıklar, sesler; duyusal aşırı yüklenmeye sebep oluyorlardı. Ve bu müzik de neydi?

Oswald müziğin nereden geldiğini görmek için etrafa baktı. Odanın karşısındaki küçük sahnenin üzerinde üç hayvan animatronik ifadesiz gözlerini kırpıyor, ağızlarını açıp kapatıyor, ve cıvıl cıvıl, sinir bozucu bir şarkıyla senkronize olarak ileri geri dönüyorlardı. Kahverengi bir ayı, kırmızı papyonuyla mavi bir tavşan ve bir tür kuş kız vardı. Oswald'a son zamanlarda çizdiği mekanik hayvanları hatırlatıyorlardı. Aradaki fark ise çizdiği hayvanlar tatlı mı yoksa ürkünç mü karar veremiyordu.

Bunlarsa ürkünçtü.

Ancak garip bir şekilde sahneyi çevreleyen çok sayıda küçük çocuklar öyle düşünmüyor gibiydi. Üzerinde karakterlerin resimleri bulunan doğum günü partisi şapkaları takıyor ve dans edip, eğlenip, iyi zaman geçiriyorlardı.

Pizza kokusu Oswald'ın burnuna ulaştığında anladı.

Hala Jeff'in Pizzacısındaydı veya daha doğrusu Jeff devralmadan önceki mekandaydı. Top havuzu yeniydi ve ipleri yoktu, duvarlardaki tüm pirizler oyun makinelerine takılıydı. Sol duvara bakmak için arkasını döndü. Jeff'in Pizzacısındaki gölgelerin içindeki şekiller sahnede gösteri yapan karakterlerin duvar resimleriydi; kahverengi ayı, mavi tavşan ve kuş kız. Yüzlerinin altında FREDDY FAZBEAR'S PIZZA yazısı vardı.    

Five Nights At Freddy's: Fazbear Frights - Into The Pit (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now