sayfa 39-40 (to be beautiful)

183 4 4
                                    

Düz ve şişman. Bu iki kelime, Sarah'ın aynaya baktığında düşündüğü tek şeydi. Ki bunu sürekli yapıyordu.

Böyle kavisli bir göbeğe sahip biri nasıl olur da her yerde ütü masası kadar düz olabilirdi? Diğer kızlar kum saati veya armut gibi oldukları için kendi kalıplarını betimleyebiliyordu. Sarah'ın kalıbı patates gibiydi. Soğan biçimindeki burnuna, çıkık kulaklarına ve tüm vücut parçalarının bedenine nasıl rastgele yapıştığına bakarken küçükken sahip olduğu Bayan Karıştır ve Eşleştir oyuncağını anımsadı. Farklı gözleri, kulakları, burnu, ağzı ve üstüne istediğiniz kadar gülünç hale getirebilmek için takabileceğiniz farklı vücut parçaları olan oyuncağını. Ve bu yüzden de kendisi için bu takma ismi bulmuştu: Bayan Karıştır ve Eşleştir.

Ama en azından Bayan Karıştır ve Eşleştir, Bay Karıştır ve Eşleştir'e sahipti. 'Güzeller' olarak adlandırdığı okuldaki kızların aksine Sarah'ın bir erkek arkadaşı ya da erkek arkadaş beklentisi yoktu. Tabii bakıp hayalini kurduğu bir erkek vardı fakat onun kendisine bakmadığını ya da hayalini kurmadığını biliyordu. Yalnız günlerinde Bayan Karıştır ve Eşleştir gibi aynı derecede talihsiz görünen bir erkek ortaya çıkana kadar beklemek zorunda kalacağını düşünüyordu.

Fakat o sırada, okula hazırlanmayı bitirmesi gerekiyordu.

Hala daha en kötü düşmanı olan aynaya bakan Sarah biraz rimel ve pembe renkli dudak kremi sürdü. Doğum günü olduğu için annesi hafif makyaj yapmasına izin vermişti. Soluk, kıvırcık kahverengi saçını iyice taradı. İç çekti. En iyi olabileceği kadar iyiydi. Yani berbattı.

Sarah'ın odasının duvarları magazin dergilerinden kesip aldığı modellerin resimleriyle süslüydü. Hepsinin gözleri parlak, dudakları dolgun ve bacakları uzundu. İnce, düzgün vücutlu ve kendinden emin, genç ama kadınsılardı ve harika vücutlarında Sarah'ın hayal bile edemeyeceği giysiler bulunuyordu. Bazen sabahları hazırlanırken bu güzellik tanrıçalarının ona düş kırıklığıyla bakıyormuş gibi hissediyordu. Oh, gerçekten bu ŞEYİ mi giyiyorsun? diyormuş gibi görünüyorlardı. Model kariyerliğinde senin için hiç umut yok tatlım. Yine de, tanrıçaları duvarında bulundurmayı seviyordu. Aynaya baktığında güzellik göremiyorsa en azından duvara baktığında görebiliyordu.

Mutfaktaki annesi iş için uzun, çiçek baskılı bir elbise giymiş, kır saçları arkasından aşağı doğru uzuyordu. Annesi asla makyaj ya da saçına özel bir şey yapmazdı ve kalçalarına ağırlık verme eğilimindeydi. Yine de Sarah annesinin bizzat kendisinde eksik olan doğal güzelliğe sahip olduğunu kabul etmek zorundaydı. Belki de bir nesil atlıyordur, diye düşündü Sarah.

"Hey, tatlım." dedi Annesi. "Biraz simit aldım. Senin sevdiğinden, tamamen susamlı. Senin için tost makinesine bir tane koymamı ister misin?"

Ağzı, krem peynirle kaplanmış kızarmış bir simit düşüncesiyle sulanmasına rağmen "Hayır, sadece yoğurt alacağım." dedi Sarah. "Tüm o karbonhidratlara ihtiyacım yok."

Annesi gözlerini devirdi. "Sarah, kendileri için yaşadığın o küçük yoğurt kapları sadece 90 kaloriye sahip. Okulda açlıktan bayılmaman bir mucize." Kendisine hazırladığı simitten büyük bir ısırık aldı. Üst ve alt kısmını sandviç gibi bir araya getirdi ve ısırdığında krem peynir dışına fışkırdı. "Ayrıca." dedi annesi ağzı tamamen doluyken. "Karbonhidratlar hakkında endişelenmek için daha çok gençsin."

Ve sen de onlar hakkında endişelenmemek için çok yaşlısın, demek istedi Sarah, ama kendini durdurdu. Bunun yerine "Yoğurt ve bir şişe su öğle yemeğine kadar beni ayakta tutmaya yeter de artar." dedi.

"Ne yaparsan yap." dedi annesi. "Ama sana söylüyorum, bu simit bir harika."

* * * *

Çoğu sabahın aksine Sarah okul otobüsüne zamanında yetişmişti bu yüzden yürümek zorunda kalmamıştı. Kendi başına oturup telefonundan YouTube makyaj öğretici videoları izledi. Belki bir sonraki doğum gününde annesi ona maskara, güzellik kremi ve dudak kreminden daha fazla şey kullanmasına izin verirdi. Elmacık kemiklerini daha belirgin ve burnunu daha az soğan şeklinde göstermek için ihtiyacı olan biraz gerçek yüz şekillendirmesini yapabilirdi. Kaşlarını profesyonelce yaptırmak da yardımcı olurdu. Şimdiyse kendisi ve cımbızı, bir tek kaşa karşı savaş veriyordu.

İlk dersten önce dolabından bilim kitabını çıkarırken onları gördü. Pist gösterisi yapan süper modeller gibi koridorda diz çökmüşlerdi ve herkes-tam olarak herkes-ne yaptıklarını izlemek için durmuştu. Lydia, Jillian, Tabitha ve Emma. Onlar ponpon kızlardı. Onlar kraliyet ailesiydi. Onlar yıldızlardı. Onlar okuldaki her kızın olmak istediği ve okuldaki her erkeğin sahip olmak istediği kişilerdi.

Onlar 'Güzeller'di.

Five Nights At Freddy's: Fazbear Frights - Into The Pit (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin