Five Nights At Freddy's: Fazbear Frights - Into The Pit (Türkçe Çeviri)

sayfa 21-22(into the pit)

Chip ve Mike ile takılmak düzenli bir hale geldi. Bugün oyun bile oynamıyorlardı. Sadece bir kabinde oturup soda içiyor ve konuşup yapabildikleri kadar animatronik hayvanlarının rahatsız edici müziğini umursamamaya çalışıyorlardı.

"Ne tür filmler severim biliyor musun?" dedi Chip. Bugünkü polo tişörtü şeftali rengindeydi. Oswald, Chip'i seviyordu ama gerçekten hiç Paskalya yumurtasına benzemeyen bir tişörte sahip değil miydi? "Ebedi Şarkı"  

"Cidden mi?" dedi Mike dev gözlüklerini burnuna iterek. "O film çok sıkıcıydı! İzlediğimde Ebedi Şarkı bu film için çok iyi bir başlık çünkü biteceğini hiç sanmıyorum demiştim!"

Hepsi gülüştüler ve sonra Chip "Sen film hakkında ne düşünüyorsun, Oz?" dedi. 

"Hiç izlemedim." dedi Oswald. Chip ve Mike ile takılırken hep böyle diyordu. 

Oswald her zaman onların sevdikleri film ve diziler hakkında konuşmalarını dinliyordu. Bilmediği bir filmden bahsettiklerinde eve döndüğünde internetten aratırdı. İzlemek istediği 80'lerin filmlerinin bir listesini oluşturup herhangi biri gösterime girebilir diye DVR'da TV listesini kontrol ediyordu. Oswald, Chip ve Mike'ın sohbetlerine yapabildiği kadar dahil oluyordu. Bu bir tür yabancı değişmiş öğrenci olmak gibiydi. Bazen gülümseyerek, başını sallayarak ve genel olarak kabul edilebilir davranarak sahte bir şekilde yoluna devam etmesi gerekiyordu. 

"Adamım, daha çok dışarıda takılmalısın." dedi Mike. "Belki bir ara benimle ve Chiple film izlemeye gidebilirsin." 

"Bu iyi olurdu." dedi Oswald. Çünkü başka ne söyleyebilirdi ki? Aslında ben uzak gelecekten geliyorum ve 1985'de Freddy Fazbear'ın mekanı haricinde fiziksel olarak görebileceğim bir yer yok. İkisi de Mike'ın favori filmi Yakın Gelecek olduğu için bunun bir şaka olduğunu düşünürlerdi. 

Chip, Oswald'a "İzleyip beğendiğin bir filmi söyle." dedi. "Film zevkin ney çözmeye çalışacağım."

Oswald'ın aklı dondu. 80'lerde geçen bir film neydi? "Uh... E.T.?"

"E.T. mi?" Mike kahkaha atarak masaya vurdu. "E.T. 3 yıl önce falan çıktı. Gerçekten dışarı daha çok çıkmalısın! Geldiğin yerde hiç sinema yok mu?" 

Var diye düşündü Oswald. Ve hatta Netflix, PlayStation, Youtube ve sosyal medya bile var. Ama bir şey söylemedi. 

Tabii ki de onun çok az bilgiye sahip olduğu VCR, teyip ve kasetler gibi Chip ve Mike'ın hakkında konuştuğu teknolojik şeyler vardı. Ve kendisine sürekli cep telefonları, tabletler ve internet gibi şeyler hakkında konuşmaması gerektiğini hatırlatmak zorunda kalıyordu. Onların ve Freddy Fazbear'daki diğer müşterilerin kafasını karıştırabilecek karakterler ve referanslar bulunan tişörtler giymemeye çalışıyordu. 

"Evet, kesinlikle seni modernleştirmemiz gerekiyor." dedi Chip. 

Ah bir bilsen, diye düşündü Oswald. 

"Hey biraz oyun oynamak ister misin?" dedi Mike. "Skee-Ball beni çağırıyormuş gibi hissediyorum ama söz veriyorum sizi zorlamayacağım." 

Chip güldü. "Hayır zorlamayacaksın. İçimizden geçeceksin." 

"Siz oynayın." dedi Oswald. "Sanırım ben masada kalacağım." 

"Ne, ve öylece gösteriyi mi izleyeceksin?" dedi Mike sahnedeki ürkütücü karakterlere doğru kafasını sallayarak. "Bir sorun mu var? Eğer aniden Freddy Fazbear'ın müziğini sevmeye karar verdiysen sana hızlı bir şekilde yardım etmemiz gerekiyor." 

"Hayır, bir sorun yok." dedi Oswald ama gerçekten bir sorun vardı. 1985 Freddy Fazbear'ın yerine yaptığı ilk bir kaç ziyaretinde Chip ve Mike'ın cömertliğini dilendiği aklına bile gelmemişti çünkü hiç kendi parası yoktu. Ve eğer kendi zamanında bile parasız olmasaydı gelecekten getirdiği para 1985'de işe yarar mıydı ki? Son yirmi yılda parasız olmak acınasıydı. 

En sonunda "Sadece bende olmadığı için her zaman sizin paranızı alıyormuşum gibi hissediyorum." dedi. 

"Hey, dostum, sorun değil." dedi Chip. "Biz farketmemiştik bile." 

"Evet." dedi Mike "Sadece büyükannenin sana hiç para vermediğini düşündük. Doğum günüm olmadığı sürece büyükannemin bana da vermediğini biliyorum." 

Gerçekten iyi davranıyorlardı ama Oswald hala utanmış hissediyordu. Eğer parasızlığı hakkında konuşuyorlarsa bu fark etmiş oldukları anlamına geliyordu. "Sadece siz oyun oynarken yanınızda takılsam nasıl olur?" dedi Oswald.