1.

57.7K 2.1K 381
                                    

Iyi okumalar...
Başlama tarihim: 01.02.22
________

Ayağımdaki topu Şafak abime paslayıp koşuşumu yavaşlattım. Gözlerim kale ve top arasında mekik dokurken gol olmasıyla heyecanla bağırırken Şafak abime doğru koştum. Sırtına zıplarken diğer takım arkadaşlarımızda üzerimize çullanmışlardı.

Sevinç bağrışları eşliğinde maç sonlandığında Şafak abimin eli belimde bir şekilde sahadan çıkıyorduk. Ne zaman geldiğini bilmediğim Korkut abimi sahanın hemen dışında elleri montunun cebinde gördüğümde hızla ona doğru koştum. Sarılmak istesem de bunu yapmadım.

"Sen olmasan da kazanıyoruz görüyorsun abi." Dedim sesime yansımış heyecanla. Yüzünde buruk bir gülümseme oluşurken başını onaylarcasına salladı.

Şafak abim yanımıza varıp kolunu omzuma attı. "Gördüğün üzere Korkutcuğum kardeşimle mükemmel bir uyumumuz var."

Saçıma kokulu bir öpücük bıraktı. Ardından yüzünü buruşturdu. "Ter kokuyorsun." Şafak abime ciddi misin der gibi baktım. Neredeyse bir buçuk saattir topun peşinde perişan olmuştum. Terleme normaldi.

Korkut abim üzerinden montunu çıkartıp omuzlarıma bıraktı. "Üşütmeden arabaya geç bebeğim." Lafını ikiletmeden arabaya doğru yürüdüm. Sanırım Şafak abimle konuşmaları gereken önemli bir durum vardı. Zaten neredeyse bir aydır bana soğuk davranmaya başlamıştı. İşler yüzünden diye düşünüp ona sorun çıkartmamaya çalışıyordum.

Biz annem ve babamı ben 7 yaşındayken kaybetmiştik. Yani bundan on sene kadar önce. Korkut abim o sıralar 19 yaşlarındaydı ve Şafak abimle bize annem ve babamın eksikliğini göstermemeye çalışmıştı. Ben küçük olduğum için çok bir şey bilmiyordum ama zor zamanlar olduğunu her gece abilerim ağlarken anlıyordum. Hiçbir zaman, "Annemle babamı istiyorum." dememiştim. Çünkü geri gelmeyeceklerini biliyordum. O günden sonra Korkut abim ne derse onu yapmış, ona uymuştum.

Şafak abimde 15 yaşlarındaydı ve artık ikimizde abime zorluk çıkartmamaya özen göstermiştik. Şimdi de öyle yapıyorduk. Hayatımızdan da gayet memnunduk.

Oturduğum koltukta kollarımı monttan geçirip önümü kapattım. Aşırı büyük gelse de böyle giyinmeyi seviyordum. Gözlerimi onlara çevirip her zaman yaptığım gibi sessizce ikisini izledim.
İkisininde öfkesi buradan belli oluyordu. Titrek bir nefes verdim. Umarım sorunu bir an önce hallederlerdi.

Şafak abim sinirle elini saçlarından geçirdi. Bir şeye itiraz ediyor gibi duruyordu ama anlamıyordum.
Keşke yardım edebilmek için elimden bir şey gelebilseydi. Korkut abimin yükünü birazcık da olsa azaltabilseydim.

Şafak abimin gözleri arabadaki beni bulduğunda gözlerinin dolduğunu gördüm. Ellerimle oynamaya başladım. Onları böyle görmek hoşuma gitmiyordu. Şafak abim gözlerini benden çekip ters yöne doğru yürümeye başladığında Korkut abimde arabaya doğru yürüyordu.

Yumruk olan ellerinden ve ha bire bir kaçırdığı gözlerinden büyük bir sorunun varlığı belli oluyordu. Lütfen sorun çabucak hallolsun.

Korkut abim arabayı çalıştırdığında hafifçe öne doğru eğildim. "Şafak abim...gelmeyecek mi?"

Korkut abim başını olumsuz anlamda salladı. Gözlerimi çoktan kaybolmuş Şafak abimin olduğu yere çevirdim. "Arkadaşlarıyla takılacakmış." Başımı belli belirsiz sallarken çoktan Şafak abimi arkamızda bırakmıştık.

Koltukta arkama yaslandım. Dudağımı ısırdım. Elimi sıkarken zorlukla konuştum. "Sorun ne abi?" Dikiz aynasından bana doğru bir bakış attığında bakışlarından bile üzüntüsünü anlamıştım. Yine de gülümsedi.

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin