2.

42.3K 1.8K 491
                                    

Oy verenlere teşekkür ederimm.
Iyi okumalar...
______

Abimin dediğine güldüm. "Hiç şaka yapmayan sen güzel bir şaka seçmişsin abi." Dedim hala gülerken. Ama onların ciddiyetini gördüğümde gülümsemem yavaşça soldu.

"Geçen denememin sonucu diğerlerinden kötü olduğu için... yapıyorsunuz değil mi? Bir daha yapmayayım diye."

Şafak abim yüzünü elleriyle kapatmış bana bakmıyordu. Korkut abim ise gayet ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu. "Abi ben gerçekten...kafam karışıktı. Diğer denemeye gerçekten düzelteceğim. Söz veriyorum." Dedim gözlerim dolarken. Şaka yaptıklarını düşünmek istiyordum.

Korkut abim sertçe ensesini ovdu. "Denemeyle ilgili bir sorun yok güzelim. Sen yani biz..." devamını getiremeyip sustu. Kendini birazcık daha toparladığında konuşmaya başladı.

"Bir ay önce bir çift geldi şirkete. Senin onların kızı olabileceğini söylediler. İhtimal vermedim. Hatta çok sert çıktım. İkisinin de hali çok fenaydı. Araştırdığımda iki senedir kayıp kızlarını aradıklarını öğrendim. Annemin seni doğurduğu daha doğrusu ölen gerçek kardeşimi doğurduğu hastanede bir karşılık olmuş."

Görüş alanım iyice bulanıklaşmıştı. Ellerimi sıktım. Korkut abimi bakışlarını yere indirdi. Boğazını temizledi. "Aynı anda doğum gerçekleştiği ve iki bebeğinde adının Maral olduğunu öğrendiğimde bunun saçmalık olduğuna emindim. Nereden ulaşmışlar lanet olsun ki bilmiyorum ama senden saç teli alarak bir dna testi yapıp önüme koydular." Yutkunamadım.

Yanaklarımdan yaşlar yavaşça süzülüyordu. Titreyen sesiyle konuşmaya devam etti. "Senin olamazdı. Oyun yaptıklarını düşündüm ve kendi ellerimle bir dna testi yaptırdım. Maral...senin yaşayan bir anne ve baban var." Ağzımdan bir hıçkırık kaçarken başımı olumsuzca salladım.

"Yok. Sadece siz varsınız abi. Şaka yapıyorsun biliyorum. Ne için kızdın bilmiyorum ama yemin ederim düzeltirim. İstediğin her şeyi yaparım." Elimle artan yaşlarımı sildim. Ne kadar silsem de yenileri ekleniyordu.

Hem başımla hem de sözlerimi ona itiraz ederken yüzüme bakmıyordu. "Abi benim sizden başka kimsem yok. Lütfen şakanı bitir, lütfen..." Çaresizce ona bakarken ayağa kalktı.

Yanıma çömeldi. Kollarını bana dolarken başımı omzuna koyup ağlamamı bastırmaya çalıştım. "Yalan söylediğini söyle yalvarırım." Dedim gözyaşlarımın arasından.

"Özür dilerim..."

Bir süre onun omzunda ağladım. "Kanın başka aileden olmuş olması kardeşimiz olduğun gerçeğini değiştirmiyor." diye fısıldadı.

"Seni biz büyüttük. Düştüğünde, ağladığında, sevindiğinde hep biz vardık. Bu gerçeği kimse istese bile değiştiremez."

Ona sardığım kollarımı sıkılaştırdım. "Beni arıyorlarsa alıcaklar mı yani?" Nefesini verdi.

"Gerçek aileni tanıman ve onlarında seni tanıması en büyük hakkınız. Onlarla görüşmek istemez misin?" Dudaklarımı büzdüm. Benim ailem abilerimdi.

"Ya beni sizden alırlarsa?" Kollarını gevşetti. Yüzümü ellerinin arasına aldı. "Seni bizden tamamen kopartamazlar. Buna müsade eder miyim sence? Elbette seni almak isteyecekler çünkü onların kızısın. Kaç yıldır seni arıyorlar. Onlarla bu durumu konuştum. Sen de istersen bir ay için hafta sonları onlarda hafta içi kendi evinde burada kalacaksın."

Baş parmağıyla yanağımdaki yaşlarımı sildi. Bakışlarımı Şafak abime çevirdim. Dolu gözleriyle bana bakıyordu.

"Ailene bir şans vermelisin güzelim. Bir aydır seni bekliyorlarmış." Dedi zorlukla. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin