10.

28.8K 1.4K 90
                                    

İyi okumalar...
_______

Tavanla olan bakışmamı kesip başımı ağır ağır yanıma çevirdim. "Yok ya, halüsinasyon olmalı."

Başımı tekrar tavana çevirdim. Sol elimle gözlerimi ovuşturdum. Gözlerim tekrar yanımı bulurken yerinde kıpırdanmasıyla gözlerimi kapattım.

Sesli bir şekilde esnedi. "İnadına tüküreyim Arın." dedi söylenerek Aren. "Küçükcük koltukta yattım senin yüzünden! Şu kızda benim yatağımda keyfine baksın! Ne güzel dünya ya."

Aren'in pis odasında ne işim vardı gerçekten benim? Yatağı da rahatmış keratanın.

Uzun oflayışını duydum. "Ne derin uykusu varmış bunun da." Elimde parmaklarını hissettiğimde midem kasılmaya başladı.

"Eli niye böyle bunun?" dedi fısıltıyla. Kendi kendine konuşuyordu deli. Avucumdaki tırnak yaralarına dokunduğunda yutkundum.

"Hiç güzel değil. Benim elim öyle mi? Pamuk gibi, yumuşak." Parmaklarını elimden çektiğinde yerimde kıpırdandım.

Yeni uyanıyormuş gibi davranmaya başlarken sesi kesilmişti. Gözlerimi açıp etrafa baktım. Çakala bak sen, uyuma numarası yapıyor! Kime çekmiş acaba?

"Neredeyim ben?" Dedim bilmiyormuş gibi. Yattığım yerde doğrulamaya çalıştım ama sarılı kolum buna müsade etmiyordu. Ağzımdan kısık bir inleme kaçtı.

Titrek bir nefes verip düzgünce doğruldum. Yataktan kalkıp kapıya ilerledim. Odadan çıktığımda kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Hafif bir ağrı vardı onun dışında bir problemim yoktu.

Aren'in odasının ikinci katta olması işime gelmişti. Aşağı inmem kolay olacaktı. Merdivenlerden sakince indim. Adımlarımı sesin olduğu yere yönlendirdim.

Suçluluk duygusu tüm bedenimi ele geçiriyordu. Bir özür borçluyum. Sahi bir özür müydü?

Çekinerek salona girdiğimde bakışlarım ilk Aral'la buluşmuştu. Bakışlarımı ondan çekip diğerlerine baktım. Boğazımı temizlerken konuşmaya başladım.

"Sizi endişelendirdiğim için üzgünüm. Amacım bu değildi."

Bakışlar beni bulurken bakışlarımı kaçırdım. "Ağrın var mı?" dedi Uraz endişeyle yanıma gelirken.

Kolumu kontrol ederken sulanan gözlerimi kırpıştırdım. "Bana neden kızmıyorsun?"

Sesim bana kızması için yalvarır bir tondaydı. Kızsın istiyordum. Bağırsın, kırsın beni ama hiç bir suçum yokmuş gibi davranmasın. Benim yüzümden amcasına bir şey olacaktı. Onu geçtim her seferinde benim için korkuyordu.

"Neden kızayım sana?" dedi safça. Bunu yapmamalıydı işte. Bir hatam olduğunda beni uyarmalıydı. Olmamış gibi yapmamalıydı.

"Çünkü ben bencil biriyim."

Gözyaşlarım akmak için savaş verirken akmalarına izin vermedim. Onları ağlayarak suçlu durumuna düşürmek istemiyordum.

"Her insan az da olsa bencildir." dedi omuz silkip. Harelerimi Selçuk Bey ile buluşturdum.

"Özür dilerim. Yaptığım şeyin doğru olmadığını biliyorum. Bir daha sorun çıkartmayacağıma söz veriyorum ve teşekkür ederim. Geldiğiniz için..." Beni bırakmadığınız için...

Kolum biraz ağrımaya başlarken salondan çıktım ve odama gittim. Kolumun böyle olması benim suçumdu. Saçma şeyler yapmasam böyle olmazdı.

Camın yanındaki tekli koltuğa dikkatle oturdum. Başımı gökyüzüne çevirdim. "Bir şansı hak ediyorlar biliyorum ama ben onlara uygun bir evlat, kız kardeş ya da abla olabilecek miyim? Bu yükü nasıl taşıyacağım ben?"

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin