67.

7K 583 83
                                    

İyi okumalar.
___________

Ares'ten

Babam sıkıntıyla bilgisayarla uğraşırken son kez dosyalara baktım. "Sakin olsan daha iyi olacak baba." Diye mırıldandım ve çantanın içine dosyaları bıraktım. Birazdan ihaleye katılacaktım.

Babam bana öfkeli bir bakış attı. "Maral, söz konusu Ares." Dedi sert bir dille. Maral'ın söz konusu olduğunu zaten biliyordum. Onun içindi bu kadar uğraşım. O yanlış anlasa bile...

Tartışmamızdaki tüm konularda hatalı olduğum bir konu olduğunu düşünmüyordum. Maral'dan saklamam gerekmese saklamazdım. Eğer bunu Korkut veya Şafak yapsaydı kesinlikle Maral onlara anlayışla yaklaşır, bir nedenleri olduğunu bilerek kızmazdı. Ama mevzu bensem hep hatalıydım. Bana güvenmesini beklemek zaman isteyen bir şeydi. Onu da anlıyordum. Korkut ve Şafak varken ben kimdim ki? Onlara davrandığı gibi bana davranmasını beklemek komik olurdu. Yine de bana güvenip bir nedenimin olduğunu düşünmesini istemiştim.

Özlemiştim. Deli gibi hem de. Aynı evde bulunmamıza rağmen onu uzaktan görmek bana ailemden uzak kaldığım günleri hatırlatıyordu. Şu günler geçsin diye sabırla bekliyordum.

"Merak etme baba. İhaleyi alalım. Maral üniversite sınavı yaklaştığı için çok panik zaten. Bir de bunu söyleyip kafasını karıştırmayalım." Dedim ve ayağa kalktım. Eve geldiğinde Uraz'a gidip sarılıyor, denemesi için minik bir ağlama seansı gerçekleştiriyordu.

Gerçekten aşırı stresli bir dönemdeydi ve kafasını başka şeylere yönlendirmek geleceğini riske atmak olurdu. Emeğinin karşılığının boşa gitmesini istemiyordum. Keşke onun bu zamanlarında yanında olabilseydim.

Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda babama gelişmeleri haber vereceğime dair bir el hareketi yaparak evden çıktım. "Efendim Yahya?" Diye mırıldandım telefonu kulağıma götürürken. Arabaya bindim.

"Her şey hazır Ares Bey. Yarım saat içinde başlayacak. Birazdan ihaleden çekilme sahte haberi duyurulur diye düşünüyor Şafak Bey. Bu yüzden b planını uygulayacağımızı haber vermek istedim." Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım ve arabayı çalıştırdım. Gerekli birkaç şeyi konuşup telefonu kapattık.

Otele geldiğimde ihalenin çoktan başlamış olduğunu fark ettim. Yahya ile göz göze geldiğimizde gözlerini açıp kapattı. Giriş kartımı gösterip ihaleye girdiğimde Korkut'un sahte şaşkınlığını görmek gülme isteği oluşturmuştu. "Ne demek ihaleden çekilmişiz? Biz öyle bir şey yayınlamadık." Diyerek olaya müdahale ediyordu.

Sonunda, sessizce köşeye çekildiğinde Erdal'ın pis gülüşünü görmüştüm. Bir insan yeğenini bile isteye nasıl zor duruma sokar, sonra keyifle izlerdi aklıma almıyordu. Maral'ı üzdüğü her saniyenin cevabını verecekti ama önce Maral'ın kolunda oluşan dikiş izinin acısını çıkartma vaktindeydik.

"Geç kaldığım için üzgünüm beyler." Diyerek, Yahya ile bize ayrılmış masaya otururken Erdal ile göz göze geldim. Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Başım ile selam verirken onun gülüşünün soluşunu zevkle izledim.

Arkama yaslandım ve elimi masaya koyup ritim tutmaya başladım. Erdal'ın bakışları Korkut'a döndü. Korkut, dayısına göz kırpıp arkasına yaslandı ve bacak bacak üzerine atarak oldukça rahat bir halde, başlayan ihaleyi izlemeye koyuldu.

Erdal, geri bana dönerken bana söylediği sözler zihnimde yankılandı. "Eğer benim tarafımda olursan Maral ile aran daha iyi olur. Korkut ve Şafak bir engel. Korkut ve Şafak'ı aradan çıkarırsan, Maral gerçek abisi ile olur. Doğru seçimi yap Ares Orbay. Maral'ı Birsoylara bırakmak istemezsin eminim."

Kaybedilen ZamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin