2.Bölüm

3.1K 206 20
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

*Luna

***

Ama bazen de imkansız dediğimiz şeyler gerçek olurdu ve bizi şaşırtırdı şimdi bende olduğu gibi. Nefesimi tutmuş, gözlerimle etrafa bakıyordum.

En son gözlerim ablamı bulduğunda genişçe gülümseyerek baktı bana ama ben hala rüyada olup olmadığımdan emin değildim.

***

Ablam yanıma gelip şaşkınlıktan açılmış ağzımı kapattı ve kolumdan tutup beni yönlendirmeye başladı.

Mini mini perilerin toplandığı tarafa doğru ilerlemiştik. Etraftaki her şey büyüleyiciydi ve perilerde öyle ama onların soyu tükenmişti yüz yıllar önce bildiğim kadarıyla.

Pixiler ve periler birbirlerine benzeyen ama oldukça farklı iki ırktı ve bu iki ırk birbirleriyle yüzyıllara dayanan bir savaş içerisindeydi ve kazanan pixiler olmuştu.

Periler en insana benzeyenlerdir. Peri'nin insan yüzü ve vücudu, ayrıca saçları var. Yani, minyatür insanlar gibi görünürler. Perilerin arkalarında büyük ejder sinek kanatları vardır. Ayrıca insanlar gibi giysiler giyerler. Doğa ve mizaç söz konusu olduğunda, periler genellikle nazik ve çekingendirler. Kutlamaları ve partileri severler. Periler zamanlarının çoğunu çiçekler ve böcekler arasında geçirirler ve çoğunlukla dişilerdir.

Periler büyülü güçlere sahiptir ve zenginliklerini, zekalarını ve sevdiklerini sevdikleri kişilere verdikleri bilinmektedir. Doğaya meydan okumak için güçleri vardır ve su altında yaşayabilirler ve ilginç bir şekilde perilerin gümüşe alerjileri vardır.

Bununla birlikte Pixiler insanlara benzemez ve giysi giymezler, kelebek şeklinde kanatları vardır. doğada yaramazdır ve bazen kaba olabilir. Şakalarıyla insanları çekerler ve zamanlarını başı dertte geçirirler . Savaşçıdırlar ve kendi ırklarına karşı diğer ırkları düşman gözüyle bakarlar. Onlar da gümüşe alerjileri vardır mesela.

Karşımda cıvıl cıvıl bir o yana bir bu yana uçan perilerin dışında çoğunluk meraklı gözlerle bana bakıyordu.

Ablamında yönlendirmesiyle ne çok yüksek ne de çok alaçak bir ağacın yanına durduk. Ağacın girintisinde bir ev ve hemen evin önünde başında tacıyla bana baka bir Peri gördüm. Kraliçeleri olmalıydı .

Havada süzülüp etrafta fısıldaşan perileri susturdu ve yanıma geldi.

" Hoş geldin Varis."

Beni tanıyordu.

" Merak ettiğin anlaşılıyor Varisim. Ben Perilerin kraliçesiyim ve sende bizim tekrardan var olmamızı sağlayan kişisin. Doğumun bize hayat verdi. "

Doğumumun uğursuz olduğuna inanırdım ben çoğunlukla. Ben doğunca yıkılmıştı krallığım, annem ve babam ölmüştü, karanlığa boğduğum ırkımdan başka kimse kalmamıştı. Bir tek ben! Zavallıcaydı belkide bu durum.

Ama düzeltmek için elimden geleni yapacağım krallığımın umudu bir tek bendim.

" Laura."

Karanlığın ve Aydınlığın Varisi  {Varis Serisi }Where stories live. Discover now