Karanlığın ve Aydınlığın Varisi {Varis Serisi }

31.Bölüm

-Oy ve yorum yapmayı unutmayın

İyi okumalar 😋

***

Lilly kükreyerek kendini ateşle kapladı. Çok sinirlenmişti. Ateşle kaplı Lilly'e saldırmazdı yoksa yanardı. Ama Lilly kendini avına odaklamıştı.

Direk pençelerinin arasına alıp Arena'nın duvarına fırlattı toparlanmasına fırsat vermeden üzerine ateş topu fırlatmaya başladı.

"Vampir insanlığını kapattı."dedi Aaron.

"Yani."

"İnsanlığını kapatan Vampir öldürmeden durmaz. Ve bir ejderha da içindeki insanlığını kapatırsa onda öldürmeden durmaz Tom."dedim.

***

Luna

İki savaşçı iki güçlü ırk Vampirler be ejderhalar kendilerin insanlıkları kapatıldığında vahşi acımasız yaratıklara dönüyorlar.

Kimse onlara engel olamıyor. Geçmişteki ejderhalar bir dönem dünyada yaşamışlar.

Ordakilerin bazıları insanlıklarını tamamen kapatmış bazılarıysa kapatmamıştı.

Kapatanlar ejderha halinde köylere kasabalara saldırıyorlardı ama insanlar ateşle onları korkutmaya çalışmışlardı buda işe yaramayınca mavi zakkumu keşfetmişlerdi.

Bize  ölümcül etkisi olan bitki. Bunun üzerine kapatamayan ejderhalar da insanlar tarafından yok edildi.

Dünyadaki türümüz böylelikle yol oldu. Sevirya da durum farklı değilmiş.

Ama beyaz ejderha kimseye zarar gelememesi  için bunu yasaklanmış.

Dragonlar kraliçelerinden izin almadıkça insanlıklarını kapatamazlar.

Şu an Lilly'nin yaptığı şey tamamiyle içgüdüsel bir hareketti.

Vampir insanlığını kapatıp üstüne vahşice saldırması onu öldürmek istemesi Lilly'nin bunu yapmasına yol açtı.

Derisini ateşle kaplayarak da vampirin zehrini akıtmasını engelledi.

Art arda gelen ateş toplarından kaçmaktan yorgun düşen vampirin işinin bitmesine az kalmıştı.

Ama pes edecek gibi de durmuyordu. Kulağıma Kraliçenin sesi gelince başımı kaldırıp ona baktım.

"Bu kız delirmiş görmüyor mu yaralandığını? Durması gerek."

Alayla güldüm.

"Kural basitti. Bir taraf Pes edene kadar düello devam eder."

"Eğer oğlunuz ölmek istemiyorsa geri çekilir yoksa olacaklar pek iç açıcı görünmüyor."dedi Aaron.

Aaron gözünü ikilinin üzerinden ayırmıyordu. Sunucu da ne diyeceğini şaşırmış bir şekilde konuşmuyordu.

Herkes nutku tutulmuş bir şekilde Prensin hamlesini bekliyordu ama Prensin tek yaptığı şey kaçmaktı.

Bedeni aldığı yanık izlerinden dolayı iyileşmesine bile fırsat vermeden yeniden yaralanması onu hem yoruyor hem de pes etmeye zorluyordu.