Karanlığın ve Aydınlığın Varisi {Varis Serisi }

39. Bölüm

Nasılsınız ?

Oylarını ve yorumlarınız eksik etmeyin...

Şarkı => When I'm Gone // Alesso, Katy Perry

" Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu
yoruyor bizi. "

-Oğuz Atalay

Kaybedişler, yıkılışlar ve acı...

Hangisi daha çok yaralardı sizi bir annenin haykırışına şahit olmuş bu diyar da daha ne olabilirdi ki.

Diyar onun sesiyle inlemiş çaresiz kalmıştı herkes diz çökmüştü yanına sevdiği adam kolları arasına alıp sarmıştı acısını biraz olsun dindirebilmek için.

Dinmedi dinmezdi.

Bir evladın acısı dinmezdi.

Bir çare küçücük bir umut vardı onun için, denemek istiyordu bu umuda tutunup kurtarmak istiyordu evladını.

Kokusu hala burnunda tütüyordu annenin, babası ise ondan korkan kızına karşı sadece pişmanlık duyuyordu.

O ulu ejderhaydı oysa şimdi çaresiz bir babaydı.

Bir kere yaşamıştı. Evladını kaybetmişti ve bunun için küçük de olsa pişmanlık yaşamamıştı ama kızı o farklıydı.

Kolları arasında olan kadına bir de kadim ruhlara kaydı gözleri onlar kararından vazgeçmeyeceklerdi.

Onlara göre hiç bir zaman doğmamalıydı o kız ama doğmuştu artık ve ölmüştü.

Tek başına iki gücü taşıyamayacağını bildikler için yıkılışını bekliyorlardı.

İstedikleri olmuştu ve gezegenler artık huzur bulabileceklerdi.

Kollarındaki kadını Nova'ya teslim edip heybetli görünüşüyle ayağa kalktı. Sert ve soğuk bakışları arkada duran annesiyle duran çocuğa kaydı.

Kadının gözlerindeki nefreti gördü sonra da oğlanın gözündeki hayal kırıklığını gördü.

Adımlarını o tarafa doğru attı. Kadim ruhların isteği ikili yönetim ise bunu onlara fazlasıyla verecekti.

Yanına gitti oğlanın saçına dokunmak için elini uzattığında kadın engel oldu aniden.

Sesli bir nefes bırakıp arkasında ağlamaktan kahrolmuş sevdiğine baktı sonra da kadına çevirdi tekrardan gözlerini.

" İstediğin oğlunun yaşaması değil mi ona bu şansı verebilirim. "

Kadın karşısında tüm heybetiyle duran adama baktı önceleri ne de çok sevmişti. Hata ondaydı kanmıştı iki güzel sözüne şimdi ise bunun pişmanlığını iliklerine kadar hissediyordu.

" Kendi öldürdüğüne hayat vermek mi istiyorsun! "

Hiddetle solmuştu kadın.