16

3 0 0
                                    

"Sen bana bad boy diyorsun da, şu çocuğa ne demeli?" derken gözüyle ilerideki çocuğu göstermişti. Çocuğun simsiyah perçemleri gözlerine kadar inmiş ama aralıklar sayesinde kaşındaki piercing görünüyordu. Kulaklarının ve dudağının delik olmasının yanı sıra, dilinde de piercing vardı. Göz etrafını siyah kalemle boyamış, neredeyse tamamen siyah giyinmişti. Hoodiesinin kollarını sıyırdığı için kollarındaki dövmeler de görünüyordu. Aksesuar olarak bir de yüzükleri ve bilekliği vardı.

"O tam bir e-boy. Ama davranış olarak pek öyle değil. Böyle göründüğüne bakma. Çok iyi biri. Yani, bana iyi davranmıştı." Ayaz dudaklarını büzdü. Önyargıyla baktığından dolayı hiç öyle biri olabileceğini düşünmemişti.

"Cidden öyle görünmüyor." Çocuk yanından geçerken göz göze geldiler ve çocuğun hafifçe gülümsediğini fark etti Ayaz. O da gülümser gibi oldu.

"1.30 saat sonra toplu terapi var. O sürede ne yapacaksın?"

"Ne önerirsin?"

"Bahçede arkadaşlarımla takılıyorum ben.

Gel istersen."

"Olur."

Belli etmemeye çalışıyordu ama, ilaç kullansada, uyuşturucu ihtiyacı olduğunun farkındaydı ve çok zor duruyordu. İlaçlar olmasa çok daha kötü olacaktı, şimdi sakindi en azından.

Odaya gidip elini yüzünü yıkadı ve kendine biraz baktı. Kötü görünüyordu ve kendini daha çok görmek istemediği için hemen odadan ayrılıp bahçeye yöneldi.

Cafuné   Where stories live. Discover now