22

0 0 0
                                    

Perşembe,kahvaltı saati

"Yarın gidiyorum, söylemeyi unutmuştum."

Ayaz tepki veremeyecek kadar yorgundu. Oda arkadaşının gidiyor olması çok da üzücü bir şey değildi aslında. Atahan'ı seviyordu ama yalnız olmayı daha çok seviyordu.

Masadakilerin bu konu hakkında yorumu bitince Ayaz'ın da tabağındakiler bitmişti. Odaya gittiğini söyleyip kalktı ve yarı kapalı gözlerle ilerlemeye başladı.

Koridorda birkaç kişi vardı kendi dışında. Onların sesleri kulağının uğuldamasına yol açıyordu ve bu fazlasıyla rahatsız ediciydi. Görüşü bulanıktı ve duvara tutuna tutuna ilerliyordu.

Bir anda kolunu birinin omzunda bulunca
korktu ve kendini geri çekmeye çalıştı
ama Deniz onu tutmuştu.

"Düşecek gibi duruyorsun, odana kadar
eşlik edeyim."

Ayaz başını salladı ve odaya kadar çocuğun onu neredeyse taşımasına izin verdi. Odaya girince Ayaz direkt yatağa uzanmıştı.

"Çok kötü hissediyorsan birini
çağırabilirim?"

"Çok yorgunum sadece." diye tekrardan
mırıldandı.

"Normaldir. Uyku ihtiyacından dolayı." Ayaz anlamsızca bakınca devam etti. "Ben de uyuşturucudan dolayı buradayım da, ben de atlattım yani böyle şeyleri." Ayaz başını salladı.

"Neyse, gideyim o zaman. Dinlen sen."

Kapıdan çıkmadan önce Ayaz'ın "teşekkür
ederim" dediğin duyup gülümsemişti.

Cafuné   Where stories live. Discover now