28

2 0 0
                                    

Cumartesi,20.06

Elindeki zıplayan topu duvara atıp tutarken telefonunun titremesiyle durdu. İlayda arıyordu. Meşgule verdi. Tekrardan arıyordu.

"Ne var?"

"Geçen gün konuşamadığımız konuyu konuşmak için aradım."

"Konuşacak bir şey yok."

"Senin beynin yok galiba. Artık düzgünce, iki insan gibi konuşmayı öğrenmeliyiz bence. Şu yaşıma kadar bir kere bile yapamadık bunu."

"Gerek duymamışım demek ki."

"Ayaz, ben ciddiyim."

"Abiye ne oldu?"

"Abim olduğunu hatırladın yani? Güzel. Bir ilerleme var."

"Komiksin. Diyecek çok çok çok önemli bir
şeyin yoksa kapatıyorum?"

"Gerizekalı, artık söylesen mi aramızdaki husumetin ne olduğunu? Kendimi bildim bileli bana gör gibi davranıyorsun ve neden olduğunu bilmiyorum. Bir kere bile huzurlu aile ortamı da göremedim zaten."

"Onu ben de göremedim, çok da şey etme.

Ayrıca, benden ilk kez nefret içermeyen
bir şeyler duyacaksın şimdi hazır ol. Ama
kısa sürecek."

"Bismillahirrahmanirrahim."

"Senden nefret ediyordum evet ama belki

şu sıralar bu biraz azalmış olabilir. Yani, ne olduğunu sormazsan, iyi bir abi kardeş ilişkimiz olabilir artık." Bu söylediklerinde ki... Ve belki de İlayda'yı suçlamamanın daha iyi olabileceğini düşünmüştü çünkü başka bir şey olduğunu biliyordu ve artık ona suç atmasının bir sebebi yoktu.
ciddiydi. Evet kulağa saçma geliyor olabilirdi ama aklı o kadar çok karışıktı

"Ciddi misin?"

"Evet."

"Ama merak ediyorum."

"Etme."

"Uff. Tamam söyleme. Belki annem biliyordur."

"Annem bilse söyler mi am salağı"

"Küfür etme terbiyesiz."

"Kes. Uyuyacağım ben. Kapat hadi."

"Tamam ama dur."

"Ne?"

"Şey, yarın geleyim mi?"

"Buraya mı?" Şaşkınlığı sesinden belli oluyordu çünkü aralarının bir anda böyle iyi olmasını hiç beklemiyordu.

"Evet."

"Gel istersen. Fark etmez."

"Tamam. İyi geceler o zaman."

"İyi geceler."

Cafuné   Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum