7. Bölüm

308 23 49
                                    

Bu bölüm 1. Bölümden öncesinde (Çok öncesinde) yaşanmıştır.

------------

Osmanlı odada yatağın üzerine oturmuş bekliyordu. Aslında öldürüleceğini düşünmüştü. Ya da bir zindana kapatılacağını. Ama yolculuktan sonra - Sinirle gözlerini yumdu-  ona elçilere verilenler gibi bir oda vermişlerdi. Kırık kanadıyla bile ilgilenmişlerdi. Kanadı bayağı kötü durumdaydı.

- Geçmişe dönüş -
Ordusu darmadağın olmuştu ve onları toparlamaya çalışıyordu. Timur'un fillerle geleceğini düşünmemişti. Bunlardan ürken atları zorlukla kontrol edebiliyorlardı.  Padişahı kaybetmişti,şimdi kalan askerleri toplayıp geri çekilmeye çalışıyordu. Ona göre en mantıklı karar buydu.
Bir fil hızla doru atının üstüne gelmeye başlamıştı. Atını ondan uzaklaştırmaya çalıştı. Ama hayvan çok korktuğundan kontrolsüzce koşmaya başlamıştı. Bir şey de ona çarpınca tutunamayıp yere düştü. Fil üstüne gelmeye devam ediyordu. Kenara yuvarlandı , ayağa kalkmaya çalıştı. kanadında korkunç bir acı hissetti.
Fil kanadını ezmişti.

- Geçmişe dönüş bitti -

Ülkeler nadiren sakat kalırdı, ve başka bir ülke tarafından yapılmadığı sürece tüm yaraları iyileşirdi, bu yüzden iyileşeceğinden emindi, ama çok uzun sürecekti.
Kardeşlerinin bağımsız olduğunu ve Beylerinin savaştan önce Timur ile anlaştığını öğrenmişti.
Kendisine ne olacağını kestirmeye çalışıyordu.
O düşünürken birden odaya iki asker girdi. Yere diz vurup selam verdiler
" Sizi Timur Imparatorluğu'nun yanına götüreceğiz "

Onlarla taht odası gibi bir odaya gitti. Timur Imparatorluğu odanın ortasında  onu bekliyordu. Geldiklerinde bir işaret yaptı ve askerler gittiler. Timur onu süzüyordu. Ifadesinden ne düşündüğü anlaşılmıyordu.

Osmanlı onun bakışlarından rahatsız olmuştu ama belli etmedi. Onun yüzüne baktı.

Bir süre daha onu süzdükten sonra Timur Imparatorluğu hafif alaycı bir gülümseme ile konuştu:

" Açıkçası bizim mektubumuza karşılık olarak yazılmış mektuptan sonra seni ibretlik olsun diye idam ettirmemiz gerekirdi."

Osmanoğulları şaşırmıştı. O hiç mektup almamıştı ve yazmamıştı. Belki Beyazıt'a gönderilmişti?

"Beni mazur görün, ama hangi mektuptan bahsediyorsunuz? Ben size mektup göndermedim."

Bu Timur Imparatorluğu'nu sinirlendirmişti. Gülümsemesi kayboldu. Ileri doğru bir adım attı.

"Sen benimle alay mı ediyorsun? Size müttefik olmak amacıyla doğrudan size bir mektup yazdık,ve siz de bize küçümseme ve ağır sözler dolu bir cevap verdiniz."

Osmanoğulları kafasını kaldırıp onun gözlerinin içine bakarak konuştu

"Size o mektup kimin tarafından gonderildi bilmiyorum. Ama biz sizden mektup almadık ve size mektup göndermedik."

Timur sertçe ona bakıyordu. Osmanoğulları konuşmayı sürdürdü.

"Mektubu yok etmediyseniz ona bakabilir miyim?"

Timur sessiz kaldı. Sonra odadan çıktı ve dört asker odaya girip Osmanoğulları'ni kollarından sıkıca tuttu. Osmanoğulları sakince beklemeye başladı. Bir süre sonra Timur elinde mektup ile gelmişti.

Osmanoğulları mektubu eline aldı ve alıp yazıya bakınca önce içinde korkunç bir acı hissetti. Sonra acı yerini buruk bir kabullenmeye ve "Biliyordum zaten" hissine bıraktı.  Timur ondaki bu duygusal dalgalanmayı fark etmemiş gibiydi.

Yazıyı çok iyi tanıyordu.

Yazı Karamanın el yazısıydı.

Rastgele countryhumansWhere stories live. Discover now