10.Bölüm

244 20 41
                                    

Toplantı bitmek üzereydi. Ve her zamanki gibi hiç bir şey yapamamışlardı. Yine Almanyanın sabrını zorlamışlardı. Doğan genelde olay çıkarmazdı. En azından kimse onu kışkırtmadığı sürece. Yunanistanın yanında oturmasaydı daha iyi olurdu aslında...

"Bir sonraki toplantı Istanbul'da olacak"

Ona misafir olacaklardı. Umarım bir aksilik çıkmazdı.

Herkes toplantı neredeyse bittiği için ayaklanmıştı. Türkiye çıkışa yönelmişti ki konuşmalar kulağına çalındı:

"Neredeymiş bir sonraki toplantı? Ben duymadım"

"Konstantinopolis'te"

Oldukça net söylenmişti. Yunanistan. Umursamamaya çalıştı. Kafasını çevirip ona baktı. Yunanistan ona bakıyordu.

Ortalık biraz gerilmişti. Bazı ülkeler bir ona, bir Herakles'e bakıyordu. Onun ona dalmasını bekler gibilerdi. Herakles hala ona bakıyordu. Sonra umursamıyormuş kafasını çevirip geri masaya yasladı.

Doğan duraksadı. Sonra gülümsedi.

"Istanbul was Constantinople,
Now it's Istanbul not Constantinople,
Been long time gone, Constantinople
Now it is a Turkish delight in a moonlit night,"

Herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Kardeşleri hariç.

"Evert gal in Constantinople,
Lives in Istanbul not Constantinople
So if you've a date in Constantinople
She will be waiting in Istanbul"

"Even old New York was New Amsterdam,
Why they changed I can't say,
People just liked better that way,"

Hafif aksanına karşın gerçekten iyi söylüyordu. Evde boş vakitlerinde ve eskiden çok şarkı söylerdi. Aslında Yunanistan şarkı söyleyebildiğini biliyordu. Ona az nini söylememişti.

"So, Take me back to Constantinople,
No, you can't go back to Constantinople
Being long time gone,oh Constantinople
Why did Constantinople get the works?
That's nobody's business but the Turks"

"Türkiye bu yeterli-"

"Istanbul, Istanbul"

Tü-"

"Türkiye kapa çeneni"

Ermenistanı umursamadan devam etti.

"Istanbul, Istanbul"

"Even old New York, was New Amsterdam,
Why they changed I can't say,
People just liked better that way,"

Almanya Türkiye'yi susturmaya çalışmayı bırakıp dinlemeye başlamıştı.
Bu sırada her şeyden habersiz Japonya tuvaletten toplantıya geri dönmüştü. Türkiye'nin şarkı söylediğini fark edince duraksadı.

"Istanbul was Constantinople,
Now it is Istanbul not Constantinople,
Been long time gone oh Constantinople,
Why did Constantinople get the works?
That's nobody's business but the Turks"

Oldukça neşeli görünüyordu. Japonya en yakınındaki kişinin yanına gitti.

"Ne oluyor? Türkiye neden şarkı söylüyor?"

Elizabeta keyifle kuzeni Doğan'ı seyrediyordu. Eğilip fısıldadı:

"Yunanistan Istanbul'a Konstantinopolis dedi."

"So, take me back to Constantinople,
No you can't go back to Constantinople,
Been long time gone, Constantinople,
Why did Constantinople get the works?
This is nobody's business but the Turks"
"Istanbul"

Eğilip selam verdi.

Almanya içini çekip saate baktı.

"Toplantı bitmiştir, çıkabilirsiniz."









Rastgele countryhumansWhere stories live. Discover now