• BakuDeku, Omegaverse, Özgünlüksüz, Yetişkin İçerik
Kalbim son hız atıyordu. Çalıların arasına saklanmış, yakalanmamak için tanrıya yalvarıyordum. Az önce koşarken çarptığım sarışın adamın beni ele verme ihtimali zümrüt gözlerimi yaşlara boğmuştu...
Apnapan: Hintçe; Karşı taraf bir parçanızmış gibi sevme anlamındadır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4. Ay
Karşısında uyuyan küçücük bedene, kocaman olmuş kızıl gözleriyle bakıyordu Eiki. Bu küçük insan gerçek miydi şimdi? Çok tatlı görünüyordu. "Baba bu kim?" diye sordu merakla Denki'ye. Denki ve İzuku dakikalardır bekliyorlardı onun tepkisini ama o daha yeni bakmayı bırakıp sorabilmişti. "O benim bebeğim." dedi İzuku. "Karnındaki mi?" Başıyla onayladı. Çillerini gördüğünde tekrar İzuku'ya dönüp kendi yanaklarını tuttu. "Buraları seninki gibi İzuku." Pamuk gibi haliyle ne kadar sevimli olduğunu düşünmeden edemedi yeşilli omega. Aniden minik çocuk tişörtünün eteklerini sıkmaya başladı utangaç şekilde. Ne olduğunu anlayamayan ikili, kafasında soru işaretleriyle onu izlerken "Ona dokunabilir miyim?" diye sordu Eiki. Omegalar kahkaha atarken çocuğun yüzü daha da kızardı. Komik olan neydi? "Elbette dokunabilirsin ama dikkatli ol tamam mı? O daha dört aylık."
Eiki, İzuru'yla biraz geç tanışmıştı. Sebebi ise babaları, İzuku'nun yanına, onu kreşe bıraktıktan sonra gidiyordu. Zaten çok kısa görüşebildikleri için Eiki'nin onu görme fırsatı olmamıştı hiç. Bu ilk karşılaşmalarıydı. Minik parmağını bebeğin çillerine sürdü hafifçe. Yumuşacık, oyun hamuru gibi... İki elini, iki yanağına koyup kedi gibi sevmeye başladı onu. Pinku'nun bu şekilde sevilince mutlu olduğunu görmüştü, İzuru da onun kadar küçük olduğu için belki hoşuna giderdi. Düşündüğü gibi de olmuş minik bebek kısıkça gülümsediğinde çocuğun kalbi pır pır atmaya başladı buna karşı. Denki'nin, oğlunun bu haline içi gitti. Tavırlarını gördükçe, onu ne kadar iyi yetiştirdiğini görebiliyordu. İzuku ise bu manzaraya gülümsemekle yetinmişti.
Birden Pinku belirdi kapıda, alev saçan gözleriyle. Anlaşılan o pek mutlu olmamıştı bu ana. İzuku, onun vereceği tepkiyi anlayıp ikisine siper olurken Pinku, öfkeyle uçtu Eiki'ye. Çocuk korkarak omega babasına kaçarken İzuku, kediyi yakalamıştı havada. Dehşet saçan gözlerini, İzuru'yu sevmeye çalışan çocuğa dikerek tehditkar tıslamalarını göndermeyi de ihmal etmiyor, omeganın onu bırakması için miyavlayıp duruyordu. Sanırım içten içe sövüyor, diye düşündü çilli. Pinku onun kucağından da çırpınarak indikten sonra İzuru'nun yanına atladı. Kafasını bebeğin karnına koyarken Eiki'ye de kötü kötü bakmayı kesmiyordu. Küçük de şaşkınlığını atınca kızgın kızgın baktı kediye. İzuru'yla daha fazla vakit geçirmek istese de bir şey yapamadı. Nasıl olsa giderdi.
