🌙Misafir🌙

441 50 51
                                    

"Son 14 dakika!"

Mutfakta harıl harıl gezinen ablalarım ve annem, salonda iftar programı izleyen babam ve dedem, işin ucundan tutmak için komut bekleyen bir ben ve...

"Kader kapıyı aç! Abin geldi!"

Koşar adım kapıya gittim. Vakit kaybetmeden kapıyı açtığımda abim homurdanıyordu. Yanında biri var. Gülümseyerek bana bakıp başını abime çevirdi. Ooo eve misafir gelmiş...

"Kader ne dikilip duruyorsun. Alsana elimdeki pideleri!"

Gelen geçen bana kızıyor. Bir de evin en küçüğü kayrılır derler. Orucum ben ama!

"Alırım abicim! Dikkat et de ezan okunmadan bayılma!"

Elindeki pideleri alıp mutfağa ilerledim. Şimdi anladım ablamgilin neden başı kapalı. İkindi namazlarını da son dakika kılmazlar ki...

"Anne abimin yanında misafir var. Abim kadar uzun bir abi işte."

Pideleri tezgahın üzerine bıraktım.

"Abinin iş arkadaşı, Kader. Yapmazsın da hal ve hareketlerine dikkat et."

Annemin sözleri üzerine kendimi kötü hissettim. Neden herkes benim üzerime geliyor?

Gözlerim dolmuş, annemin kulağıma gelen konuşmalarını önemsemeden salona doğru ilerlemiştim. İçerden sesler geliyordu. Dedemin yanına iliştim. Gözlerim o abiye gittiğinde gözlerini bana çevirip gülümsedi. Abim olsana...

"Kızım mutfakta annene, ablalarına bak istersen. Yardıma ihtiyaçları vardır."

"Sağ olsunlar her şeyi yapıyorlar, baba. Bana bir şey kalmıyor."

Dedemin huzurlu gülüşü ile omuz silktim. Abim tuhaf tuhaf bana bakıyordu.

"Kızım yaşın gibi davransana."

Sinirlerim alt üst olurken dedeme dönerek konuştum.

"Dede şu torununa bir şey de! Arkadaşı gelmiş havalanıyor! 17 yaşındayım ne olmuş! Gelen geçen bana kızıyor!"

Dedem beni kolları arasına aldığında başımı içine sakladım. Oh olsun!

"Kara gözlüme laf etme Hüseyin! Hiç yakışıyor mu?"

"Dede yorgunum tamam."

Ben de yoruldum. Allah Allah!

Sofralar kuruldu. Ezanın huzurlu sesi kulaklarımıza ulaştı. Orucumuzu açtık. Allah kabul etsin oruçlarımızı...

İftar boyunca yemek yiyip su içtim sadece. Dedemgil oturma odasındaydı. Dedemle iftar yapmak isterdim. Şu arkadaş niye geldi ki!

Bulaşıklar yıkanırken bende ufaktan tuvalete doğru yol aldım. Benim işim yok sonuçta, abdest alıp namaz kılarım. Tuvalete doğru adımlarken kulağıma gelen yumuşak sesle duraksadım. Evde böyle bir ses yok ama...

"Tuvalet burası mı kardeşim?"

Arkamı döndüğümde abimin arkadaşını gördüm. Uff ama ben girecektim!

"Evet burası ama ben girecektim. 'Misafirim burda o nasıl laf?' dersen de haklı olabilirsin. Ama ilk ben geldim. Sinirlerim de iyi değil. Bir an önce abdest alsam iyi olacak. Kusura bakma abicim. Biraz bekleticem seni."

Şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Tuvalete girip kapıyı kilitledim. İşimi hallettikten sonra çıktım tuvaletten. Etrafıma bakındığımda kimse yoktu. Ayıp mı ettim acaba?

Kulağımı oturma odasına uzattığımda sesler geliyordu ama o abinin sesini duymuyordum. İçten içe huzursuz olurken kapıdan çıkan bedenle irkildim.

"Kader tuvaletteki sen miydin?"

Abimin sorusuna başımı sallamakla yetindim. Başını odaya çevirip konuştu.

"Tuvalet boşalmış kardeşim. Girebilirsin."

Arkamı dönüp banyoya doğru koşar adım gittim. Abi kralmış be!

Abdestimi aldıktan sonra odaya geçtim. Namaz kıyafetlerimi üzerime geçirip gözlerimle odayı turladım. Seccade nerde?

Odadan çıktım. Ablamgile sorarım.

Mutfağa gittiğimde ablamgil kendi aralarında konuşuyordu. Büyük ablam Firdevs ablam, uzun boylu, ciddi ve çok güzel bir kız. Lale ablam ise deli dolu ve tatlılığı ile arkadaş canlısı bir kız.

Ben mi?

Ortaya karışık işte...

Açık kapıyı tıklatıp dikkatleri üzerimde topladım. Sinirli bakışlarını önemseyip konuşmaya başladım.

"Seccadeler nerde?"

Firdevs ablam yüzüne havalandırma yaparken konuştu. Hava çok sıcak.

"Oturma odasındaydı. Bize de getir gelirken."

Başımı sallayıp oturma odasına doğru ilerledim. Odaya girdiğimde erkeklerin namaz hazırlığı yaptığını gördüm. Gözlerimi dedeme çevirdiğimde etrafına bakınıyordu.

"Dede bir şey mi arıyorsun?"

"Takkemi arıyorum kara gözlüm."

Odanın ortasında dikilen abimin yanından geçip gözlerimi etrafta gezdirdim. Dedemin yanına geldiğimde seccadelerin olduğu sehpanın üzerine baktım. Yoktu.

Koltuğun arkasına düşme ihtimali?

E yok.

Dedemin kolunu yasladığı yastık gözüme çarptı. Dedemin kolunu tutup gülümsedim.

"Dede kolunu kaldırsana. Belki yastığın altındadır."

Dedem kolunu kaldırdığında yastığı kaldırdım. İşte burda...

Takkeyi alıp dedemin kır saçlarını geriye ittim. Takkesini özenlice başına taktığımda çocuk gibi gülümsüyordu bana. Canım dedem...

"Namazını kıldın mı kara gözlüm?"

"Yok dede. Seccade almaya gelmiştim ben."

Elini seccadelere uzattığında ondan önce davranıp iki seccade kaptım.

"Teşekkür ederim dede. Allah kabul etsin."

Dedem sırtımı sıvazlayıp gülümsedi.

"Amin kara gözlüm. Seninkini de kabul etsin."

Vakit kaybetmeden oturma odasından çıktım. Odaya geçtiğimde seccadeyi serip niyet ettim.

Namazımı kılmamın verdiği rahatlık ve huzurla odadan çıktım. Ablamgil bana doğru geliyordu.

"İki tane seccade var odada.  Allah kabul etsin."

"Tamam. Sağ ol Kader'im. Sen tabakları ayarlarsın." dedi gülerek. Lale ablam yanağımı sıkıp yanımdan geçti. Acıdı ama!

Mutfağa geçip tabakları ayarladım. Not düşüyorum arkadaşlar,

Dedemsiz iftar güzel geçmiyor.

Teşekkürler.

Canım Ramazan AyıWhere stories live. Discover now