🌙Miniciğim🌙

161 25 6
                                    

Ramazan🌙

Çıkış ziliyle birlikte hoca sınıftan çıktı. Yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirip onu seyretmeye başladım.

Kucağına koyduğu çantasına masasının üzerindeki eşyalarını yerleştiriyordu. Çantasının fermuarını çekerken yüzünde yakaladığım gülümseme ile yanaklarım kasılırken gözlerimi kısıp dudaklarımı araladım.

"Komik olan ne?"

Kıkırdadı. Güzel yüzünü bana döndüğünde kalp atışlarımı hissettim.

"Beni izlediğini biliyorum, Ramazan."

"Doğru." dedim rahat tavırla gülümseyerek. Çantama eşyalarımı yerleştirirken düşünceli sesini duydum. Mırıltı gibi çıkmıştı sesi.

"Dört gün kaldı..."

Fermuarı çekip yanıma döndüm.

"Neye dört gün kaldı?"

Sırtına çantasını takıp başını bana çevirdi. Durgun hâli canımı sıkıyor.

"Ramazanın bitmesine... Ramazan ayına yani."

Ciddi misin der gibi bakıp güldüm.

"Yaa Ramazan!"

Gülüyordu. Gülüşüne katılırken heyecanlı gelen sesiyle konuşmaya başladı.

"Ne bileyim, öyle açıklama yapma gereği duyuyorum ister istemez-"

"Hakaret sayarım, Kader. Hem ben anlıyorum."

Gülümsedi. Bu hâline mutlu olurken yerimde dikleştim. Ellerimi ovuşturarak boğazımı temizledim. Başımı kaldırdığımda gülmemek için dudaklarını bastırdığını fark ettim. Gözlerimi gözlerine kilitleyip ne var bakışı attığımda gülmeye başladı. Gözlerimi sevimliliğinden ayıramıyorum. Ellerim ona sarılmak için uzanırken duraksadım, gözlerimi sıkıca kapatıp açtıktan sonra sertçe yutkundum. O an başını kaldırıp heyecanla konuşmaya başladı.

"Dedem aklıma geldi. Hoşuma gitti yani. Dedem de öyle yapar. Ellerini..." deyip ellerini ovuşturur gibi yaptı. Gülümsedim.

"Dedeni çok seviyorsun değil mi?"

Başını sallayıp gülümsedi.

"Çok... Mesela onsuz iftar hiç güzel geçmiyor. Çocukken dedemle oyunlar oynardık. Abim, ablamgil okula gittiği zamanlar ben daha okula gitmezken dedemle bol bol vakit geçirir, oyunlar oynardık."

"Ne güzel..." dedim gülümsemeye çabalayarak.

"Ramazan..."

Mahcup bakışları ile gözlerimi kısıp atıldım. Kendini kötü hissetmesini istemiyorum. Hevesini kırmaya hakkım yok.

"Ne oyunlar oynardınız?"

"Şey... Ben seksek oynardım."

Dudakları kıvrıldığında mutlu olurken gözlerindeki tedirginlik canımı sıkmaya yetmişti. Derin nefes alıp atıldı.

"Ramazan... Ben düşüncesizlik ettim-"

"Düşüncesizlik etmedin. Kader lütfen böyle düşünme artık. Kızıyorum sana bak! Ben üzülürüm diye aile lafını bile açmıyorsun bana. Bana sorular sormuyorsun, aile sözü geçer diye, farkındayım. Ama sor, konuş lütfen. Ben... Ben sana anlatmıyacaksam kime anlatacağım Allah aşkına?!"

Gülümsemesi gitgide büyüdü. Başını eğdiğinde bu hâli tuhafıma gitse de gülümsedim. Başını kaldırmıyordu.

"Kader?"

Canım Ramazan AyıWhere stories live. Discover now