🌙Bırakma🌙

210 26 33
                                    

Ramazan🌙

Ağrıyan başım sinirlerimi zorluyordu. Bir elimle saçımı karıştırırken sınıf kapısını araladım. İçerisi sessizdi. Sadece...

Sıramızdan gözlerimi ayıramadım. Kesik kesik ağlıyordu. Boğazıma oturan yumruyla yutkunamadım. Dağılmış saçları yüzünü kapatıyordu. Acıyan gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Kader...

Kendimi sıramızın önünde bulduğumda usulca başını kaldırdı. Kızarmış gözlerini gördüğümde ağlayışı kesildi birden. Pembeleşmiş burnunu çekiverdi. Gözlerim dudaklarına kaydığında kanattığını fark ettim. Kaşlarımı çatıp gözlerimi gözlerine çevirdim.

"Dudaklarını ısırma demedim mi ben sana?!"

Dolan gözleriyle başını eğdi. Elinin tersiyle sertçe dudaklarını sildiğinde yumruklarımı sıktım. Senden ayrılamıyorum...

Elleri yüzünü bulup gözyaşlarını silerken içimdeki kırıklar kalbime daha sert batmaya başlamıştı. Elleri yüzünden kayarken elini tuttum birden. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Çantasını alıp gözlerinin içine baktım.

"Okuldan çıkacağız ve konuşacağız."

Gözleri tekrar dolduğunda yüzümü çevirip yürümeye başladım. Sıradan kalktığını hissettiğimde elini daha sıkı kavradım. O sırada cılız sesi doldu kulaklarımda.

"Ramazan..."

Adımlarım yavaşlarken istemeyerek elimi gevşettim. Beni istemediğini mi söyleyecek... Ayrılalım mı diyecek... Gelmiyorum mu-

Kolları boynuma dolanırken nefesimi tuttum. Ağlıyordu. Gözyaşları boynumu ıslatırken sertçe yutkundum. Kollarımı usulca beline sardım.

"Ben seni bırakamam ki..." dedi ağlayışları arasından. Eli saçıma uzanırken sertçe yutkundum. Kalp atışlarımı hissediyorum.

Kolları gevşediğjnde alel acele başımı kaldırdım. Elleri omuzlarımdayken başını eğdi. Pembeleşmiş yanaklarını fark ettiğimde kollarımı gevşettim. Kolları omuzlarımdan kayarken elini tuttum. Utangaç bakışları beni seyrediyordu. Dudaklarına tekrar eziyet etmeye başlamıştı.  İçime kısa bir nefes çekip başımı başka tarafa çevirdim.

"Konuşacağız."

...

Gül kokusu burnuma dolduğunda gözlerimi kapattım. Gül kokusu çocukluğumu hatırlatıyor. Camide ön safları kapmak için mahalledeki çocuklarla yaptığım yarışlar geldi aklıma birden. Caminin girişinde avuçlarımıza damlatılan gül suyu...

Gözlerimi aralayıp başımı yanıma çevirdim. Islak mendille kanayan dudaklarını siliyordu. Islak mendilde biriken kanlar canımı sıkıyordu. Gül kokusuna karışan kan kokusu hayatımı anımsatıyor bana.

Yaralarımı tıpkı ıslak mendili gibi silebilir misin kasımpatı?

Kan kokutur muyum sana?

Gül kokmaz mısın tekrar?

Gözlerini usulca bana çevirdiğinde dudaklarına küçük bir bakış atıp elindeki ıslak mendilini aldım.

"Neden her fırsatta dudaklarını ısırıyorsun? Dudaklarınla alıp veremediğin ne?"

"Gereksiz konuşmayım diyedir belki de..." deyip başını benden çevirdi. Samimi konuşması ile gözlerimi ıslak mendiline çevirdim.

"Gereksiz konuştuğumu mu düşünüyorsun?"

Kucağındaki ellerini banka yasladı. Kısa nefes alıp verdikten sonra ruhumu okşayan o tatlı sesini duydum.

"Gereksiz konuştuğumu düşünüyorum, Ramazan. Neden benim dilimden kendini suçluyorsun? Ben seni haklı çıkarmaya çalışırken... Sana tutunmaya çalışırken... Seni özlediğimi özgürce söylerken... Seni severken... Neden?"

Başımı usulca kaldırdım. Elime bakıyordu. Elimdeki ıslak mendilini sertçe alıp gözlerini gözlerime çevirdi.

"Pis şeyleri ne çok seviyorsun! Elini yıka!"

Çatılı kaşlarıyla bana bakarken gözüme çok sevilesi gelmiş, kahkaha atmıştım. Gözlerini devirip önüne döndü.

İçimdeki huzurla başımı omzuna yasladım. Gözlerimi kapattım. Yerinde kıpırdandı.

"Hareket etme. Çok rahatım şu an."

Burnuma dolan gül kokusuyla yanaklarım kasılırken saçımda hissettiğim parmaklarla gülümsemem büyümüştü. Parmaklarını saçımda gezdirdi.

"Koca bebeksin." dedi yumuşak sesiyle. Yerime iyice yerleştim.

"Hmm... Bebek gibi suratım mı var yoksa..."

Kıkırdadı. Bu hâline gülümserken tatlı tatlı konuşmaya başladı.

"Hayır. Bebek suratlı değilsin sen. Hmm... Değişiksin benim gibi. Nasıl desem... Hem tatlı hem güzel-"

"Hem tatlı hem yakışıklı."

Kıkırdadı. "Evet."

"Yakışıklıyım yani?"

Bu anın büyüsünün bozulmasından korkuyor, gözlerimi açmak istemiyorum.

"Hayır. Hem tatlı hem yakışıklı!"

Güldüm. Gülüşleri kulağıma gelirken dayanamayıp gözlerimi araladım. Gülüşünü seyretmek istiyorum.

Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Gülmekten kısılan gözlerini aralayıp elinin tersiyle gözünü sildi. O an içimden geçeni yaptım. Kollarımı beline sarıp sımsıkı sarıldım ona. Kollarını usulca boynuma sardı.

"Bırakmıyacağım seni." dedim gül kokusunda özlem duyarken sevgilimde. "Artık kollarımın arasındasın."

Kıkırdadı. Yanağıma minik bir öpücük bıraktı masumca.

"Beni bırakırsan solarım, Ramazan. Kasımpatını soldurma..."


Canım Ramazan AyıWhere stories live. Discover now