3. BÖLÜM: BAKICI

2 2 0
                                    

"Baş edemiyorum!"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Baş edemiyorum!"

Kucağında ve sağ tarafında uçarak saçlarına yapışmış bir bebekle etrafındaki kargaşanın ortasında kalmıştı. Her yana doluşmuş kurbağalar ve yaşları 3, 4, 5, 6, 8 arasında değişen yedi çocukla baş etmeyi becerememişti.

Bir tanesi sihir yapıyor, iki tanesi uçuyor, bir tanesi görünmez oluyor, iki tanesi sandıktaki oyuncakları kurbağaya çevirmekle uğraşıyordu. Sesini çıkarmayan ve tutabildiği tek çocuk kucağındakiydi ki o da üzerine kusmuştu.

Onlara bakmanın çok kolay olacağını düşünmüştü çünkü kendisi çocukları çok severdi ve onları avutmayı gayet iyi becerirdi.

Eğer bunlar normal çocuklar olsaydı evet, belki düşünceleri doğru olabilirdi ancak şu anda Potnovujya'daki çocuklara bakıyordu. Yani hepsi büyü ve sihir yapmayı biliyordu ve bu da daha önce hiç alışık olmadığı bir şeydi. Çoğunun daha konuşmayı bile doğru düzgün beceremediği bu çocukların nasıl sihir yapabildiklerini de aklı almıyordu ama neyse.

Bu kargaşadan nasıl kurtulacağını düşünürken görüş alanına sol taraftan tavana yükselen bir bebek girdi. Önüne atılarak onu bacağından yakaladı.

"Ah!"

Onu tuttuğu anda saçlarını tutan bebeğin, saçını çekerek sürüklenmesiyle bağırdı. Tam o anda oyuncaklardan birine basarak yere devrildi. Bastığı oyuncak fırlayarak arkadaki bir çocuğun kafasına çarptı. Çocuk oyuncağı yerden alıp sinirle fırlattı ve başka bir çocuğun koluna geldi.

Yüzüstü düştüğü yerden kalkmadan dönerek sırt üstü uzandı. Kucağındaki ve saçındaki bebek yastıkların üzerine düştüklerinden bir şeyleri yoktu. Hatta gülümsüyorlardı. Yanında oturan çocuk oyuncağı kayboldu diye, kafasına ve koluna oyuncak çarpan çocuklar canları yandığı için , ayağından tutarak uçmasını engellediği çocuk ayağını bırakması için ağlarken derin bir nefes verip başını yandaki bir yastığa gömerek çığlık attı.

Başını kaldırdığı anda merdivendeki Asay'ı gördü.

"Ne oldu yoksa yardıma mı ihtiyacın var?"

"Hayır yok. Ben halledebilirim."

Asay'a morali bozuk bir bakış attı. Asay gülerek yanına geldi ve saçlarına tutunarak uçan bebeği kucağına alıp yere oturttu.

"Ya, tabii eminim öyledir."

"Evet, öyle zaten. Ben hallediyorum, sen çok gerekli işlerine bak."

"Kusura bakma ama bunlara bakmayı ben istemedim. Kendi çileni kendin çek."

Asay sırıtarak giderken Silay ona ters ters bakıyordu.

Asay gittikten sonra oflayarak başını yine yastığa gömdü.

Bir kaç saniyelik bir moladan sonra yerden kalktı ve kararlı bir şekilde etrafındaki çocuklara baktı.

DUVARLARIN ARDINDA: ESKİYE DÖNÜŞWhere stories live. Discover now