8. BÖLÜM: TAŞ

3 1 0
                                    

"Günaydın

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

"Günaydın."

"Günaydın."

Çınar esneyerek ona el salladı.

"Daha uyanamadın mı?"

"Sence?"

Hiç de uyanmış gibi bir hali yoktu.

"Ebe."

Aniden ona vurarak merdivenlerden koşarak indi.

Çınar birden açıldı ve tırabzandan kayarak o son basamağa basmışken üzerine atıldı ve merdivenlerden neredeyse düşmelerine neden oldu. Ona vurmak istemişti ancak düşmemek için birbirlerine sarılınca merdivenin önünde öylece kalakaldılar.

"Günaydın Asay."

Asay başıyla selam vererek yemek salonuna yöneldi.

"Nesi var bunun?"

Silay omuz silkti.

Çınar bir süre durup ona sinsice baktı.

"Ebe!"

Silay arkasından kovalayarak yemek salonuna kadar koştular. Kapıda Silay onu yakalamıştı ve içeriye girmekte olan Asay'a çarpmışlardı.

"Ne yapıyorsunuz siz?!"

Asay'ın bu sert tavrı ikisini de şaşırtmıştı.

"Oyun oynuyorduk..."

"Biraz daha dikkatli olabilirsiniz!"

"Ö-Özür...dileriz..."

Öyle bir hışımla ayrılmıştı ki yanlarından, Silay'ın ona söylediği özrü bile duymamıştı. Çınar az önceki sorusunu gözleriyle tekrarladı. Silay da yine gözleriyle cevap verdi.

"Ne yapıyorsunuz?"

Arkadan gelen Eze'ye döndüklerinde yanlarına Birsel geldi.

"Ne yapıyorsunuz burada durmuş?"

"Ben de tam onu sormuştum."

"Biz de tam ona cevap verecektik."

Çınar'a söz kalmadan Jemone arkalarından gelerek Birsel'in yanına durdu.

"Ne yapıyorsunuz burada?"

"Ben de tam onu sormuştum."

"Ben de tam ikinizin dediğini de sormuştum "

"Biz de tam üçünüzün sorusuna cevap verecektik, ay yeter! Çok uzadı bu! Öyle durmuş konuşuyorduk işte ne yapacaksınız ne yapıyorduk Allah Allah!"

Çınar'ı kolundan tutarak çekiştirip masaya götürdü ve sorulacak olan sorulardan kaçmalarını sağladı.

"Ay bu ne asabiyet?"

DUVARLARIN ARDINDA: ESKİYE DÖNÜŞTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang