Yeniden Doğmak

98K 6.1K 1.4K
                                    

Bölüm istediğim gibi olmadı. Sizi fazla merakta bırakmak istemediğim için şimdilik alıntıyla geldim.

Yarın yeni bölümle geleceğim.

Keyifli okumalar.

Gün geceye hasretti.

Gece güne,

Zerya ise Azad'a hasretti,

Bakışlarını tavana doğrultup büyük bir nefes aldı. Bugün Azad'sız geçirdiği 15. Gündü.

Bakışlarını odada gezdirip yanıda ki yatakta uyuyan annesini fark etti. Aileside onunla beraber perişan olmuştu.

Gözlerini koltuğa çevirdiğin de babasını görüp gülümsedi. Ayaklarını sessizce yataktan sarkıtıp ayağa kalktı. Üstüne örtüğü alıp küçük adımlarla koltuğa doğru ilerledi.

Onun kolları karşılıksız güven temsili cenneti.

Battaniyeyi babasının üzerine örtüp aynı sesizlikte odadan çıkıp koridorda ilerledi.

Ayakları ezberlediği yolu yürüyüp, Azad'ın kaldığı odaya doğru ilerledi.

Ruhu çekilmiş gibi sesiz adımlar atıyordu. Gerçi can çekişiyordu.

Onun uyanmadığı her dakika her saniye canından can gidiyordu. Cam bölmenin önünde durup bakışlarını Azad'da sabitledi.

Geçen gün yaşadığı anlar gelince gözünde bir damla yaş aktı.

Elini kaldırıp parmaklarını camda dolaştırdı. Nefesi görüntüsünü buğulandırsada camdan uzaklaşmıyordu. Azad'ın vücuduna bağlı olan kablolar ve ağzında ki hortumu gördükçe içi gidiyordu.

Onun bu şekilde görmeye alışık değildi. İnatçı ben benim ve benim dediğim olacak yapısıyla tanıyordu. Bu halini Azad'a hiç yakıştıramıyordu.

Elini onun teninde dolaştırır gibi aradaki cam panelde dolaştırıp "Azad hani beni hiç ağlatmıyacaktın" göz yaşları hızlanıyor yanaklarından süzülüp dudaklarını ıslatıyordu.

Göz yaşlarını silmeden hıçkırıp "Azad çevremde  göz yaşlarımı silecek yakınım dolu ama ben senin silmeni istiyorum"

Gözlerini kapatıp "hem saçlarımı okşamadığın için uyuyamıyorum." Buruk bir şekil de tebessüm gösterip "babamın da okşamasına izin vermedim" işaret parmağıyla cama desen çizip " hem bunu da görmedin"dedi ve bakışlarını sargılı olan parmağına çevirdi.

Elini yumruk yapıp hafif bir şekilde cama vurdu. İsyan ediyordu. Camı kırıp engeli aşmak istiyordu ama biliyordu Azad uyuyordu.

"Hem tembel olup sürekli uyuklayan bendim"

Bakışlarını bileğinde ki tokaya çevirdi. Hemşire ameliyattan sonra Azad'ın  üstünden çıkanları getirip kendisine teslim ettiği anda bileğine takmıştı.

Gülümsedi.

Kendi tokasıydı. Azad saçından çekip bileğine takmıştı. Yaralandığı anda bileğindeydi.

Bir de alyansı...

Alyansın içinde yazılanı görünce çok şaşırmıştı.

Mavi orkidem.

Bakışlarını yoğun bakıp ünitesine çevirip "mavi orkidenin boynu bükük lütfen uyan"dedi.

Sis onu uzaktan izliyordu.

Artık emindi. Azad'ın mavisi Azad'a aşık olmuştu.

Adımlarını ona doğru yönlendirip. Elini Zerya'nın omzuna koydu. Hırıltılı bir nefes alıp "Hálin o uyanacak, kendini bu kadar heba etmeni istemiyorum"

Sis kısa bir süre düşünür gibi yapıp "gerçi onun en yakın arkadaşlarının katili  olmasını istemezsin"

Zerya zoraki bir şekilde burukça gülümsedi. Bakışlarını Azad'an alamıyordu.

O anlarını düşündüünce dudakları kıvrıldı.

Sis onu kollundan tutup "Hálin Azad'ıözlemişsindir, gel seni kocanın yanına götüreyim"

Zerya'nın Azad'ın fenalaştığı günden sonra yoğun bakıma hiç girmemişti.

Zerya itiraz etmek istede, açılan kapılarla Sis onu içeri çekti.

Zerya titreyen ayaklarla içeri girmişti.

Azad hala uyuyordu.

Sis elini Zerya'nın kolundan çekip "kocanla ilgilen"dedi ve onu orada bırakıp dışarı çıktı...

&&&

Zerya saatlerce konuşsada yorulmuyacak gibiydi.

Azad'a o kadar çok şey anlatmıştı ki o bile kendisine şaşırıyordu.

Şoka girip Sis'in ona tokat attığını bile anlatmıştı.

Hastane de olan Karan'ı Rojawan, Kadir, Harran hepsini hastane bahçesinde olan kalabalığı her şeyi anlatmıştı.

Azad'ın hala uyanmadığını görünce pes eder bir şekilde gözlerini kapatıp açtı. Elini Azad'ın çıplak teninde gezdirip "bu halinle canım çok acıyor. Lütfen uyan ve buna son ver"dedi.

Büyük bir nefes alıp dudaklarını onun  dudaklarının kenarına bastırıp geri çekildi.

Göz yaşlarını silip "ben şimdi gidiyorum ama sen uyan "dedi.

Arkasını döndüğü gibi elini tutan parmaklarla dönüp kaldı.

Kısa bir süre ne olduğunu anlamasada hızlıca arkasını dönüp titreyen sesiyle "sen uyandın"dedi...

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin