Benim Özelim 2

112K 6.4K 2.2K
                                    

Merhaba yeni bölümle yine ben.

Okumadan önce lütfen yıldıza basıp kitabı parlatın.

Duyuralardan ve gelişmelerden haberdar olmak için watpad hesabımı takip edin.

Burayı Jutenya_ tıklayarak watpad hesabımı takip edebilirsiniz.

Biliyorsunuz ilk serinin finaline geliyoruz ve büyük heyecan olduğunu biliyorum. Aynı heyecanı bende yaşıyorum. Bomba gibi bir final olacak Azad ve Zerya gibi watpadde okumadığını iddia ediyorum. Hem çok sevineceğiz hem de çok ağlayacağımız bir final olacak.

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız.

Hepinizi çok seviyorum ve iyiki bu yola çıkıp aynı yolda denk geldik.

Keyifli okumalar.

Yeni gün yeni umutlardı.

Bazı günler yeni tüm güzelliğiyle ışık saçarlardı.

Azad için bugün o günlerdendi.

Dün geçte saatlerde olsa bile Urfa'dan ayrılıp İstanbul'a uçmușlardı.

Serçe ve Murat'ı hayatına girdiğinden beri hiçbir bayramı onlarsız geçirmemișlardi. Bu bayramda öyleydi. Bugünü ikisine ayırmış onlarla vakit geçireceklerdi. Bakışlarını kollarındaki karısına çevirince onun yüzüne vuran ışıktan rahatsız olduğunu görüp gülümsedi. Eskiden sırf kollarına gelsin diye perdeleri açık bırakıyor karısının ona gelişini seyrediyordu.

Şimdi ise kollarında ki kadın her şeyiyle onundu. Elini onun yüzüne dağılan saçlarını götürüp kenara boynun da kendisi için açılan alana dudaklarını bastırıp onun tepkilerini seyretti.

Zerya her zaman ki gibi yüzünü buruşturup kafasını onun boynuna gömdü. Karısının bu halleri için can verebilirdi. Parmaklarını onun saçları arasında gezdirip "behna dilemin"(gönlümün kokusu)

Boynuna bastırılan dudaklarla kalbi hızlı atmaya başladı, karısından gelen tek bir hareketle bile kalp atışları hareketlerini değiştiriyordu.

Zerya somurtur bir şekilde "günaydın" dedi ve yüzünü tekrar onun boynuna gömdü. Karısının uykucu tarafı tartışmaya kapalı bir konuydu Azad parmaklarını karısının saçlarında gezdirip "Rındamın kalk sabah oldu"

Zerya istemsizce kafasını kaldırıp isyan eden bir tonlamayla "Azad beni uyandırmak için neden bu kadar uğraşıyorsun bir sabahta karıcığım uyusun desen ölürmüsün ben uyanmasam şirketin mi iflas ede-"cek diyemeden kendisini Azad'ın sırtında baş aşağı bir vaziyette buldu. Çığlık atıp" Azad indir beni biz bu evreyi geçtik"

Azad onu sirkeleyip "Hálin sen erken uyanmayı öğreninceye kadar biz böyle devam edeceğiz" demesiyle ahhh demesi aynı anda oldu.

Azad dişlerini sıkarak onun taklit ederek "biz bu evreyi geçmiştik şimdi o dişlerini tenimden çek"

Zerya onu ikiletmeden dişlerini onun teninden çekip "tamam bak ben dişlerimi çektim sende beni yere indir. Belki sen farkında değilsin lakin beyin hücrelerim iflas etmek üzere"

Karısının isyanlarıyla onu lavabonun üstüne oturtup eğlenir bir tonda "evet Hálin hanım peki biz şimdi hangi evredeyiz"

Hálin'in mavi hareleri parlaklıktı ve Azad için gün doğumuydu!

Aşkın tonuydu,

Sevgiydi.

Tatmadığı her duyguydu.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin