45. Bölüm

127K 6.5K 4.9K
                                    

Merhaba canlarım evet yine ben, beni özlemenize bile fırsat vermeden buradayım.

Ama siz yinede özleyin.

Neyse yeni bölüm ve yine Mardin'e Tutsak ailesi bir arada.

Öncelikle watpad hesabımı takip etmeyenler lütfen Jutenya_ şurayı tıklayın ve beni takibe alın. Kocaman bir aile olduk ve hepinizi Jutenya ailemde görmek istiyorum. Hepinizi çok seviyorum.

Watpad bana çok güzel arkadaşlar ve dostluklar kazandırdı. Hepinizin yeri ayrı bende, neyse başınızı çok şişirmeyeceğim.

Unutmadan diğer bölümleri olamayan arkadaşlar geriye dönüp alttaki yıldıza küçücük bir dokunuşta bulunurlarsa çok mutlu olacağım. Bu belki sizin için çok bir şey ifade etmiyor ama benim için çok önemli...

Unutmayın hepiniz hayal dünyamın evreninde günüme değinen yıldız tozlarısınız.

Genelde bölümlere şarkı ithaf etmem ama bu bölümün iki şarkısı var ve ben bölüm sonuna kadar birini yüzlerce kez dinledim. Gerçi asla dinlerken sıkılmayacağım bir ses ilk şarkımız Sertap Erener Yolun Başı (özellikle sen sandığım şey benim yüreğimdi kısmı) müziği açıp okumanızı çok isterim.

İkinci ŞARKI Cevdet Bağca bilesin.

Dinleyince bu bölüm için bestelenmiş diyeceksiniz.

Bölüm canlarım olan @aysek28 ve papillon_noir_ 'na ithaf ediyorum.

Bölüm sınırı 2500 vote 5000 yorum sınır koymadığımda yorum yapılmıyor.

Keyifli okumalar.

Gün geceye,

Gece de güne hasretti.

Kimisi için yeni gün, yeni umutlardı.

Kimisi için yeni gün, acı hayatından eksilen istenmeyen zamandı.

Gewer gibi...

Gewer aylar sonra sevdiği kızı görüyordu. Bakışlarını Zerya'ya çevirip mavi harelere odaklandı. Biliyordu ona yasaklıydı ama son bakışı olduğunun bilinçindeydi.

Mavi hareler, Mavi hareler de kesişti.

Zerya yutkundu, Gewer gülümsedi.

Ne çok özlerdi onu...

Ne çok özlemişti.

Ona yasak olsada hala özlüyordu. Onun adı hasretti, asla vuslatı olmayan.

Gewer aşık olduğu mavilerdeki mahcubiyeti görüyordu ve kıyamıyordu. Son bir işi kalmıştı. Sevdasının bu yolda çok yorulduğunun bilinçindeydi.

Artık ona haram olduğunu da biliyordu ama küçük amca kızının sırtındaki yüklere biraz ortak olmaktı niyeti.

Boğazını temizleyip mesafeli bir tınıyla "nasılsın" dedi.

Nasılsın.

Bir kelimeye binlerce özlem kilometlerce mesafe yüklüydü.

Sahi nasıldılar.

Zerya bakışlarını ondan çekemiyordu. Gewer'in en çok babasını andıran gözlerini severdi. Asla nefret etmeyeceği bir tondu. Bakmaması gerekiyordu. Yaptığı yanlıştı Azad ile evliydi. Bunu içinden tekrar tekrar edip sen Azad'ın eșisin yaptığın doğru değil diyordu ama bir terafı o senin kuzenin geçmişin, yaşadıklarınız bunu size borçlu diyordu.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin