bölüm 4 : benim adenim

1.2K 124 365
                                    

Avustralya / Melbourne
Kasım ayının 13. günü, 2016

Ayna karşısında süzdüğüm bedenimin kusursuz göründüğüne zar zor karar verebilmişken son kez düzelttim kıravatımı, saçımı da birkaç el darbesiyle dağıtıyorken arkamdan gelen ses ile dağılmıştı dikkatim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayna karşısında süzdüğüm bedenimin kusursuz göründüğüne zar zor karar verebilmişken son kez düzelttim kıravatımı, saçımı da birkaç el darbesiyle dağıtıyorken arkamdan gelen ses ile dağılmıştı dikkatim.

"Bay Jeon, geldiler Efendim."
Derin bir soluk eşliğinde adamımı bir baş hareketiyle onaylayıp nihayet uzaklaştım aynadan, herkes gelmişti fakat ben yatak odamda kendimi süzüyordum resmen.

Seri adımlarla siyah mobilya dolu odayı terk edip bulunduğum katın merdivenlerine adımladım ve teker teker indiğim her basamak sonrası üzerimdeki baskı anbean arttı, bu gece özel bir geceydi.

Sahiden özel bir geceydi çünkü beşinci ayımız dolmuşken Roseanne'in ailesiyle tanışacaktım ilk kez.

Defalarca evlerine gitmiş olmama rağmen babasıyla bir kez bile denk düşmemek şansımdan mı yoksa ince hesaplarımın hep tutmasından mı bilmiyordum ama, sırf bu buluşma için İtalya'dan gelen annesi de işe eklenince o şanslı kaçışlarımın son bulduğu apaçık ortadaydı.

Nihayet biten basamaklar ile geniş salon görüş açıma girdi. Dört kişinin oturacağı ama on iki kişilik olan masayı baştan aşağı özenle donattırmıştım elimden geleni, elinde çiçek demeti ile dikilen sevgilim annesini babasını boşvermiş yemeklere bakıyordu ve gerginlikten büzüşmüş dudaklarım tatlı bir tebessüm haline bürünmüştü bu görüntü karşısında.

"Hoş geldiniz Efendim." diyerek ayakta dikilen üçlünün bakışlarını üzerime çekebilmiştim. Klasik siyah bir smokin ile dikilen babası fotoğraflarındaki kadar karizmatik duruyordu. Annesi ise omzundaki beyaz kürk ve içindeki kırmızı abiye ile oldukça zarif görünüyordu fakat bu çiftin görünüş açısından olumlu yanlarının hepsini toplasak biricik Roseanne'min bir özelliği edemiyordu, genlerden pek de etkilenmemişti demek ki canım sevgilim, güzelliği sahiden Tanrı vergisiydi.

"Hoş bulduk Bay Jeon." diyerek beni yanıtlamış olan Bay Park olmuşken bakışlarım sevgilimin kombinine takılmıştı. Ağzımın açık kalmaması çok zordu bu görüntü karşısında, zira giydiği siyah deri elbise ve açık bıraktığı sarı dalgalı saçları bir anda görüş açıma girmişken donup kalmış olmamak için hafifçe öksürdüm ve onu sonra uzun uzun göz hapsine alacağım için yanına varmış olduğum Bay Park'ın elini sıkarak selamladım hemen.

Sorgulayıcı bakışları üzerimdeydi elbette, onun hemen ardından Bayan Park'ın elini kavrayıp minik bir öpücük bıraktığımda zarif tebessümü ile karşılık vermiş ve senelerdir yaşadığından olacak ki hoş bir İtalyan aksan ile teşekkür etmişti.

Roseanne'e döndüğümde ise tatlı bir gülümseme eşliğinde elindeki çiçekleri uzatmıştı bana, babasının olmasını umursamadan yanağıma sıkı bir öpücük kondurup çekildiğinde içim huzurla dolmuştu bile.

10's Sinners || rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin