"Suçlu"

58.8K 2.3K 364
                                    

Her zaman köşe bucak kaçtığım, karşılaştığım zaman bir kenara geçip gitmesini beklediğim kadın, Dilber hanım tam karşımda duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Her zaman köşe bucak kaçtığım, karşılaştığım zaman bir kenara geçip gitmesini beklediğim kadın, Dilber hanım tam karşımda duruyordu. Beni neden odasına çağırdığını bilmiyordum, annemin bile yanımızda olmasına gerek olmadığını söyleyerek beni odasına baş başa konuşmak için çağırtmıştı.

"Bir şeye mi ihtiyacınız var?" diye sormuştum şaşkınlığımı gizleyemeyerek. Onun benim varlığımdan bile haberi olmazdı, bu konakta bir çok çalışan vardı. Birden bire neden beni görmek istemişti anlamıyordum.

"Saliha dışarı çık, kapıyı kapat." demişti gözlerini benden alarak yanında bir emir bekleyen kadına doğru bakarak. Kadın odadan çıkıp kapıyı çektiğinde yeşil gözlerini benim yüzüme dikmişti. Beni ezer gibi bakıyordu. O zaman oğluyla farklı olup olmadıklarını düşünmüştüm. Bana bazen acılı gözlerle bakıyordu bazen de aynen böyle , annesi gibi korkunç bakışlarla süzüyordu. Birbirlerine benziyorlardı. İkisi de karşısındaki insanı umursamıyordu.

"Azad'la nasıl bir ilişkin var senin?"

Bana yöneltilen soruyla dudaklarım hafifçe aralanmıştı. Benim o adamla nasıl herhangi bir ilişkim olabilirdi? Ondan köşe bucak kaçan bendim, karşısında ağlayan ve peşimi bırakması için yalvaran bendim.

"Sizin çalışanınız olduğum gibi Azad beyin de çalışanıyım Dilber hanım," demiştim şaşkınlığımı bir kenara bırakarak. Bu böyleydi, gerçek buydu. Dilber hanım beni küçümsercesine gülmüştü, gözleri ben iğrenç biriymişim gibi bakıyordu yüzüme.

"Azad herhangi bir çalışanıyla mı evleneceğini açıkladı o zaman?" diyerek kalbime zehirli bir ok fırlatmıştı. Elimdeki telefon şaşkınlıkla yere doğru düşmüştü, dizlerim titremişti. Bu kadın neyden bahsediyordu? Hangi evliliği açıklamıştı oğlu?

"Ben ne söylemek istediğinizi anlamıyorum," demiştim kalbimdeki o korku tekrar gün yüzüne çıkarken. Ben ondan nasıl kurtulacağımı düşünürken o her yeni gün bana daha çok yaklaşıyordu. Her gün farklı bir yolla beni sıkıştırıyordu, nefes almama bile izin vermiyordu. Hayatımın bütün düzenini alt üst etmişti, ailemin de hayatını mahvediyordu.

"Bak kızım, bu konak sana göre değil." demişti Dilber hanım oturduğu yerden yavaşça ayağa kalkarken. Gözlerindeki o aşağılama ifadesi beni yerin dibine sokuyordu. O beni yerin dibine sokuyordu ve oğlu üzerime taşlar atıyordu. Elimi bile çıkarıp yardım isteyemeyecek duruma sokmuşlardı beni, sesimi çıkaramıyordum, yardım isteyemiyordum, kendimi savunamıyordum. "Azad da senin bildiğin adamlardan değil, sana söyledi mi bilmiyorum ama o zaten Berfin ile nişanlı. Gerçi söylemiş olsa bile sizin gibi kadınlar için bir sorun teşkil etmez böyle şey-"

"Dilber hanım ne diyorsunuz siz Allah aşkına?" diyerek lafını kesmiştim dayanamarak, gözlerim dolmaya başlamıştı. Bu nasıl bir hitap şekliydi? Benim kişiliğimi, yıllardır ona hizmet eden ailemi nasıl böyle karalayabiliyordu? Ben oğlunun elinden kurtulmak için canımı dişime takmıştım, kendimi eve kapatmıştım ve oğlu da evimi basmıştı. Bu lafların hiç birini duymayı hak etmiyordum. Annem iyi ki burada değildi ve bu lafların hiç birini duymak zorunda kalmamıştı. Ömrü boyunca unutamazdı, o sadece namusu için yaşamış bir kadındı, babam da şerefi için haysiyeti için yaşardı. Onlar bu lafları kaldıramazlardı. Kalbim sıkışıyordu, gözlerim yanıyordu. Bu insanların kötü olduklarını biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum, on sekiz yaşındaki bir kızın namusuna bile laf edebileceklerini hiç düşünmemiştim.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin