"Hazırlık"

36.9K 1.5K 253
                                    

"Azad!"

Kapıdan girdiğinde duyduğu bu ses, Azad'ın gözlerini telefondan alıp karşısına doğru bakmasına sebep olmuştu. Bütün ailesi karşısında duruyordu. En önde babası Ahmet bey vardı, Ahmet bey öfkeden deliye dönmüş olsa da evin büyüğü olarak sakin kalıyordu. Oğlunu biliyordu, onu tanıyordu. Bu kızdan sıkıldığında diğer her şeye yaptığı gibi onu da görmezden gelecekti. Hemen yanında Dilber hanım vardı, yeşil gözleri nemli nemli oğluna bakıyordu. Anlayamıyordu, nasıl olur da o kız oğlunu bu hale getirirdi? Aklı yokmuş gibi davranıyordu ve tüm her şeyi elinin tersiyle itip o kıza koşuyordu.

"Söyle baba," demişti Azad, babasına doğru bakarken. Ne olursa olsun keyfini kaçıramazlardı. Nida'nın olduğu yerde onun keyfinin kaçması mümkün değildi. Özellikle de onunla ilgili verdiği kararı açıkladığı zaman dünyanın en mutlu adamı olabilirdi.

"Konuşacağız seninle!" diyerek kaşlarını çatmıştı Ahmet bey. Berfin de arkalarında olan biteni izliyordu Ömer'le birlikte.

"Abi, burası yeri değil." demişti Sümeyra hala, araya girerek. Ne annesi ne de babası farkında değillerdi ama Azad aklını yitirircesine aşık olmuştu. Onu en iyi tanıyan kişi Sümeyra hanımdı, o kızdan vazgeçmeyeceğini de en iyi o biliyordu.

"Burası yeridir, Sümeyra!" diyerek sesini daha da yükseltmişti Ahmet bey. "Gidin o kızı da buraya getirin!" derken sol taraftaki adamlardan birine işaret etmişti. Azad babasının ağzından çıkan kelimeleri duyduğunda yüzündeki rahat tavır yerini öldürücü bir tehlikeye bırakmıştı. Yanından geçmek üzere olan adamın yoluna dikilerek gözlerine tehdit edercesine bakmıştı.

"Yerine geç." derken ki ses tonu, aksi olursa birazdan olacak felaketlerin habercisi gibiydi. Berfin tehlikenin farkındaydı ve korkuyordu. Azad'ın durması gerekiyordu yoksa Ahmet beyin yapacakları bu konağın altını üstüne getirirdi. Berfin dayanamayarak Azad'a doğru gitmek istediğinde Ömer onu tutarak engel olmuştu.

"Sakın öyle bir hata yapmaya kalkma." demişti Ömer, Berfin'i kolundan tutarak geriye doğru çekerken.

"Azad bey-"

Adamın çaresiz tavırlarına aldırmadan belindeki silahı çıkarıp göğsüne doğru tuttuğunda ortalık tamamen buz kesmişti. Nida'nın adı anıldığı zaman kontrol ettiği öfkesinin kontrolunu tamamen kaybediyordu.

"Azad!" diyerek bağırmıştı Dilber hanım korkuyla, çıldırmış gibi karşısındaki adama bakan oğluna.

"Oğlum, yanlış yapıyorsun." demişti Sümeyra hanım, üzüntüden kalbi sıkışmıştı. Bu çocuğu nasıl bu hale getirmişlerdi, bu çocuğu nasıl bu kadar delirtmişlerdi bilmiyordu. Onun öfkesinin silahı doğrulttuğu adama olmadığını iyi biliyordu sadece, onun öfkesi babasınaydı. Onun öfkesi aşkını anlatamadığı, aşkına inandıramadığı herkeseydi.

"Nida'yı da, ailesini de kimse rahatsız etmeyecek," diyerek başını babasına doğru çevirmişti Azad. "Hiç kimse."

"Çıkın." diyerek adamlara işaret vermişti Ahmet bey, oğlunun bu tavrı karşısında. Bu dilden olmayacaktı. Azad inat yapmıştı ve onun inadı tıpkı kendisine benziyordu, inat yaptıkları zaman mutlaka sonuna kadar giderlerdi. Şu an karşı karşıya gelmenin hiçbir anlamı yoktu. Görevli olan adamlar çıktığında ailece baş başa kalkmışlardı.

Azad yalnızdı.

Tüm ailesi karşısında duruyordu ve o tek başına hepsinin karşısında dikiliyordu. Onun yüreğindeki aşk öyle büyüktü ve kalbinde Nida adı öyle kalabalıktı ki, kendini yalnız hissetmek yerine çok daha güçlü hissediyordu. Eskisinden daha kararlıydı, daha güçlüydü.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin