"Ölüm" part II

28K 1.3K 219
                                    

Beyaz gelinliklerin arasında yavaş adımlar atıyordum. Odanın neresine baksam oldukça şık tasarımlı, sade ama bir o kadar da şık gelinliklerle karşılaşıyordum, Uzunu vardı, kısası, taşlısı, dantellesi, sadesi, çok kabarık olanları ve balık modelleri. Gelinliklerin arasından çıkıp sola doğru baktığımda Azad'a göz göze gelmiştik. Tekli koltukta oturmuş, rahat bir tavırla arkasına yaslanmıştı. Göz göze geldiğimizde dudakları hafifçe yukarıya doğru kıvrılmıştı.

"Seçemiyor musun?" diye sorarken salonda olduğu gibi sert bir ses tonu kullanmamış, aksine otoriter ama alçak bir sesle konuşmuştu. Onun öfkesinin annesine olduğunu anlayabiliyordum. Özellikle de bana odasında anlattığı şeylerden sonra ailesiyle arasındaki bağın neden bu halde olduğunu daha iyi anlamıştım. Ama bunu dışarıdan bakan hiç kimse anlayamazdı, Azad yaşadıklarının üzerini örtmesini çok iyi becerebilen biriydi. Aynı durumda ben olsam bu şekilde asla ayakta kalamazdım diye düşünüyordum. Hapiste olmasına rağmen liseyi bitirip üniversiteyi yurt dışında bile okumuştu. Hem de orada tek başına yaşamıştı yıllarca, tanıdığı hiç kimse yanında olmadan. Ben bunu yapamazdım. Yaşadığım o acıdan sonra ve ailemden yediğim o tokattan sonra asla yaşama böyle güçlü, dimdik durarak tutunamazdım.

Seçip seçemediğimi sorduğunda başımı olumsuz anlamda iki yana doğru sallamıştım. Hepsi çok güzeldi, peri masallarından çıkıp gelmiş gibi gelinliklerdi ama hiçbirini gözüm görmüyordu. Evet, bunu artık kendime söyleyebiliyordum, sevmediğim biriyle evleniyor değildim ama bizim yolumuz çok farklı bir yol olmuştu. Bizim ilişkimiz, evliliğimiz, seçimlerimiz, bizim her şeyimiz diğer insanlardan farklıydı. Bu zamana kadar Azad'ın zoruyla gelmiştik, şu an dan sonrasında ne olurdu bilmiyordum ama artık içimden kaçmaya çalışmak ya da engel olmayı istemek gelmiyordu. Bu biraz tüm bu çabalarımın hepsi boşa çıktığı içindi biraz da Azad'a olan duygularımdandı. Ailemin bile onu kabullenmiş olması, Azad'ın biraz da olsa düzelmesi ve aileme iyi davranması, hatta annemi ölümden kurtarması bile beni etkileyen şeyler olmuştu. O zaman düşünmüştüm, kaçmaya çalışmak yerine ona uyum sağlasam ne olurdu?

"Birlikte seçelim." Demişti Azad, oturduğu yerden yavaşça kalkarken. Yanımdan geçerken kolu hafifçe bana değmiş, kalbimi titretmişti. Bu nasıl bir duyguydu bilmiyordum, eskiden beni korkutan, hatta korkudan bayıltacak dereceye getiren bir şeydi onunla yan yana olmak ama şimdi sanki bastığım yer yer değil de kaygan bir zemin gibiydi. O konuşunca, bana bakınca, dokununca, gülümseyince ben dengede durmakta zorlanıyordum.

Bir şey olmuştu. İçimden bir parça kopup sanki onun peşinden gitmişti, ben bile ne yaptığımın farkında olmadan çekinerek uzanıp elimi eline doğru götürmüş, bir parmağını yakalamıştım. Sanki elini tutuyormuş gibi parmağını avucumda tutuyordum. Bunu yaptıktan sonra içime dolan o utanma hissi beni sanki yerin dibine sokmuştu. Hatta öyle bir dibe batmıştım ki, bu gelinliklerden bir tanesini kefen olarak kullanıp sonsuza kadar orada kalmam gerekiyor gibi hissediyordum.

Azad olduğu yerde durmuştu.

Bir kaç saniye öylece durmuştu, ardından gözlerini eline doğru indirmişti. Onun parmağını tutan elime, yani birbirine değen ellerimize öyle tuhaf bakıyordu ki nasıl ifade edebileceğimi bilmiyordum. Bakmıştı, bakmıştı, bakmıştı. Sonra da boğazında bir yumru kalmış gibi yutkunmuştu. Gözlerini ellerimizden alıp benim gözlerime odakladığında yaptığım bu şeyden çekinerek gözlerimi başka yere doğru çevirmiştim, ama elini de tutmaya devam ediyordum.

Azad'ın bakışlarında önce şaşkınlık gördüğüme yemin edebilirdim ama bundan sonrasını anlayamıyordum. Hüzünlü, kazanmış, mutlu, huzurlu, hatta adlandıramadığım başka duygular bile vardı. Bu onu rahatsız mı etmişti, mutlu mu ya da şok mu etmişti bilmiyordum. Elimi yavaşça geriye doğru çekeceğim sırada o daha hızlı davranmış, büyük eliyle elimi sıkıca kavramıştı. Gözlerimi yerden alıp tekrar ona bakmıştım.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin