"Kutlama" kesit

29K 883 94
                                    

"Berfin, yapma kızım bunu kendine. Ağlama daha fazla," demişti Sümeyra hanım, Berfin'in omzuna dokunurken. Kaç saattir bu halde ağlıyordu.

"Nasıl ağlamam hala, nasıl ağlamam? Ben kendimi bildim bileli Azad'a aşığım! Benim bir kez bile yüzüme bakmadı, bir kez yüzüne baktığı kızı da kalbine yerleştirdi, onunla evleniyor! Üstelik o kız onu sevmiyor bile, ondan kaçmak için elinden geleni yapıyor!"

Sümeyra sessiz kalmış, acı dolu gözlerle Berfin'i izlemişti. Konakta herkesin neşesi çekilmişti ama akşam ki nişan için herkes oradan oraya koşuşturuyordu. Bahçeler doluydu, mutfak, ev temizliği, eve getirilen kıyafetler ve zinetler, herkes bir telaş içindeydi.

"Berfin, bunu kabul etmen en hayırlısı olacak güzel kızım..." demişti Sümeyra hanım, doğru olan buydu. Azad seçimini yapmıştı ve yolundan dönmeyecekti, Berfin'in tek yapması gereken kendini toplamaya çalışmasıydı. "Azad'ın sana o gözle hiç bakmadığını sen de biliyorsun. Babası sizin nişanlılık olayınızı onun haberi bile yokken, hatta siz küçücükken ortaya çıkardı. O da bu zamana kadar bunu asla yapmayacağını defalarca kez söyledi. Bunu kabullenmek gerekiyor."

"Hala ben bunu yapamam!" diyerek oturduğu yerden hışımla ayağa fırlamıştı Berfin. Öfkeyle odanın kapısına doğru koşarken Sümeyra hanımın ona defalarca kez seslenmesini umursamamış ve koşarak Azad'ın odasına doğru gitmeye başlamıştı. Odanın önüne gelir gelmez ne tıklatmış ne de seslenmiş, direkt kapıyı açıp odaya dalmıştı.

O sırada Azad'ın üzerini değiştirdiğini görmüştü ama onun sinirlerini daha da geren şey boynunda gördüğü Nida'nın ismi yazılı dövmesiydi.

"Görgün yok mu senin?" diyerek dalga geçmişti Azad, keyfi yerindeydi ve yüzü gülüyordu. Berfin'e aldırmadan gömleğinin düğmelerini iliklemeye başlamıştı ve bunu yaparken Berfin'e değil, duvardaki Nida'nın fotoğrafına bakıyordu.

"Senin kalbin yok asıl!" diye bağırmıştı Berfin, gözyaşları akarken. Azad onu umursamamaya devam ediyordu, sanki Berfin odada değilmiş gibi yüzüne bile bakmıyordu.

"Seni sevdiğimi bile bile bunu bana nasıl yaparsın? Bizim nişanlı olduğumuzu da mı unutuyorsun?!"

Azad derin bir nefes alarak Berfin'e doğru dönmüştü. Neşesi ve keyfi yerindeydi, hayatının en güzel ama aynı zaman da en kötü günlerinden biriydi bu gün. Keyfinin ve neşesinin olduğu kadar siniri ve öfkesi de vardı, tüm bu olanlar yüzünden birine patlamamak için kendini zor frenliyordu.

"Sen benim sadece kuzenimsin," demişti üzerine basa basa, "Nida'nın kaçmasına yardım ettiğin için seni de Ömer'i de çekip vurmuyorsam sadece kuzenim olduğunuz için. Burada daha fazla oyalanma, sana da elbise aldım odana bıraktılar git onu giy süslen bir şeyler yap, ayak altında dolaşma."

"Sen kafayı yemişsin!" diyerek bağırmıştı Berfin öfkeyle. "O kız nişan haberini alır almaz seni polise şikayet etmeyi bile düşündü, Ömer'e sordu. Seni onunla evlenmek istediğin için polise şikayet edecek olan bir kızı mı seviyorsun?!"

"Polis mi?" demişti Azad, tamamen alaylı çıkan bir sesle. Ardından kısa bir şekilde gülmeden alamamıştı kendini.

"Çok masum." diye mırıldanmıştı gülerek.

"Azad anlamıyor musun?" diyerek Azad'a doğru yaklaşmıştı Berfin. Artık sesi daha kısık çıkıyordu. Azad'ın umursamaz tavırları onu mahvediyordu. Eskiden biraz olsun oturup onunla sohbet edebiliyordu ama şimdi Azad'ın görüp duyduğu tek kişi Nida'ydı. Nefret cümleleri de duysa, hakaret de duysa, ne duyarsa duysun sadece dinlediği kişi oydu.

"O seni sevmiyor, seninle evlenmek istemiyor. Sana aşık olmayan bir kadınla nasıl evlenebilirsin, kendine de ona da bu kötülüğü nasıl yapabilirsin?"

"Ben seviyorum," demişti Azad ilerleyip kendine bir kol saati seçerken. "Ben onu çok seviyorum, bu ikimize de yeter. Şimdi bittiyse gözümün önünden git çünkü sinirlenmeye başlıyorum."

Berfin odadan çıkarken konağın dışında sesler yükselmeye başlamıştı.

"Karan'lar çok yaşayın!"

Bütün köy, küçüğü, genci ve yaşlısı herkes konağın etrafında toplanmış neşe ve gururla bağırıyordu. Azad'ın nişanı kesinleştiğinde Dilber hanım bütün köye yardımda bulunmuştu, bu haberi alan köylüler de sevinmişlerdi. Çünkü onlara sadece Ahmet bey ve Dilber hanımın yardım eli uzanıyordu, onlarla ilgilenen sadece bu iki insandı. Azad'ın hayırlı haberi onları seven herkesin diline hayır duaları dolamıştı.

Azad gözlerini camdan alıp Nida'nın fotoğrafına doğru bakmış ve gülümsemişti.


Bu bir kesittir :) Yeni bölüm tamamlanır tamamlanmaz yayında olacak. Teşekkür ediyorum :)

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin