"Nefes"

56.1K 1.9K 398
                                    

"Hayırdır, Ömer?" diyerek yanımdan geçip gitmişti Azad, salona koşturarak giren Ömer' doğru ilerlerken

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hayırdır, Ömer?" diyerek yanımdan geçip gitmişti Azad, salona koşturarak giren Ömer' doğru ilerlerken. İşte şimdi onun yapabilecekleri düşünmek bile istemiyordum. Onunla benim arama girecek olan kişilere acımayacağını kendi ağzıyla söylemişti, Ömer'in bana yardım ettiğini anlarsa ona ne olurdu? Berfin'e hiçbir şey yapamazdı, en azından ona fiziksel olarak zarar veremezdi ama Ömer'le karşı karşıya gelirse eğer Azad her şeyi yapabilecek biriydi. Ömer Azad'dan gözlerini alıp bana doğru baktığında korkarak başımız olumsuz anlamda iki yana doğru sallamıştım. Ne olursa olsun onun kaçmama yardım ettiğini kabul etmesini istemiyordum, Ömer zeki bir adamdı, buraya gelmesiyle alakalı bir bahane bulabilirdi. Bu yüzden gözlerine yalvarırcasına bakıyordum.

"Seni takip ettim," demişti Ömer, gözlerini benden alarak Azad'a doğru bakarken. Azad'ın yüz ifadesini göremediğim için buna inanıp inanmadığını bilemiyordum ama derin bir nefes almıştım. Ömer'e benim yüzümden bir zarar gelmesini asla istemiyordum, o Azad'dan farklıydı. Nasıl bir yaşantısı olduğunu bilmiyordum ama en azından bana yardım etmişti. Sonunda yine Azad'ın eline düşsem de bu kimsenin suçu değildi. Ben zaten buraya geldiğimden beri bu korkuyla yaşamıştım. Azad'ın beni bir şekilde bulacağına emindim, bunu biliyordum. O kafasına koyduğu her şeyi yapıyordu, her şeyi.

Azad bir süre sessiz kalarak Ömer'e doğru bakmıştı. Onun buna inanmadığını yüreğim biliyordu ama mantığım inanmış olması için dualar yağdırıyordu. Ömer'in hiçbir suçu yoktu, kaçmama yardım etmesi için ona ben yalvarmıştım. İnanıyordum ki kim olsa ona aynı şekilde yardım ederdi Ömer, çünkü kalbi o konaktaki insanlar gibi taşlaşmamıştı. Gözlerine baktığım zaman bile görebiliyordum bunu. Zaten Ömer'i daha önceden de görüyordum konakta, bazen büyük bahçenin arka kısmında kedilere süt veriyordu, bu bile onun nasıl biri olduğunu göstermez miydi?

Azad belinden silahını çıkardığında bakışlarım donup kalmış, bedenim kaskatı kesilmişti. Ömer öylece olduğu yerde duruyordu ama bakışlarında olumsuz bir ifade görmüştüm. Azad'ın yapacağı şeyin doğru olmadığını haykırırcasına bakıyordu ama bir adım olsun yerinden kıpırdamıyordu. Azad yavaşça silahı Ömer'e doğru kaldırdığı an da kendime gelmiş ve ona doğru koşarak koluna yapışmıştım, salonun girişindeki tüm adamlar buraya doğru bakıyorlardı.

"Azad!"diye bağırmıştım korkuyla. Ben kaçtığım gün birini yaralayan biriydi, şimdi de Ömer'e bir şey yaparsa bu vicdan azabıyla nasıl yaşayabilirdim?

"Azad, bırak lütfen şunu!" diyerek çekiştirmiştim kolunu. Cümlem bittiğinde bana doğru dönmüştü bakışları ama beklediğimden farklı bakıyordu. Elinde silah olan bir adamın gözleri neden ışıldardı?

"Ne dedin?" diye sormuştu, aynı ışıltı ses tonuna yansırken. Gözlerim korkuyla ve bu anlamsızlıkla kısılmıştı.

"Bırak lütfen," demiştim az önce söylediğim şeyi tekrarlayarak. Etraf o kadar sessizdi ki nefes alış verişlerimin sesinden başka hiçbir şey duyamıyordum.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin