BÖLÜM 39 -Küçük Siyah Tüylerden Bir Hatıra-

328 11 31
                                    

Merhabalarr arkadaşlarr
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir

Uzatmadan bölüme geçelim çünki yine sizi çok beklettim (bunun için çok üzgünüm:/)

İyi okumalarrr

Bölüm 39 -Küçük Siyah Tüylerden Bir Hatıra

"İlk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun Gregor?" diye sordu Karina savaşçının düşünmesine izin verme zamanı bırakmayarak, her şeyi tek seferde anlatmak istiyordu.

Gregor belli belirsiz kafasını salladı. Nasıl unutabilirdi ki? Hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını anladığı zamandı.

Karina gülümsedi.

"Sen uyanıp saraya gelmeden önce kraliçe hepimizi acilen topladı."

Flashbeck

"Sonunda gelebildin! " diye haykırdı Dia.

Karina pişkince güldü.

"Özür dilerim, sadece kaybolan oklarımın yerine yenilerini almam gerektiğini düşünmüştüm."

Dia arkadaşının elinde tuttuğu yeni ok takımına baktı.

"Nahya nerde olduğunu bilmiyorum diyince...Her neyse dua et kraliçe daha gelmedi. Geç içeri herkes burada." dedi ve altın perdeyi açarak odaya girdi. Karina da arkadaşının peşinden nefesini düzenlemeye çalışarak odaya girdi.

"Neredesin sen!"

Karina kendisine sinirlendiği beş kilometre öteden belli olan kardeşine gülümsedi.

"Hoşbuldum Hybris! Nasılsın? Günün güzel geçiyor mu?"

Hybris, kardeşinin gevşek hallerine homurdandı.

"Kes sesini otur hadi."

Karina neşeyle gülümsedi ve Dia'nın yanındaki boş sandalyeye oturdu. Sağ tarafında ise Hybris vardı. Karşısındaki Nahya'ya göz kırptı. Nahya bağına gülmekle gülmemek arasında gidip geldi.

"Nasıl bu kadar rahat olabildiğini anlamıyorum." dedi Hybris sol tarafında oturan kardeşine dönerek. "Ripred ortalarda yok, sen hala dalga peşindesin."

"Öyle deme Ripred için bende endişeleniyorum." dedi Karina, "Ama somurtup oturmak bize yarar sağlamayacak ki."

"Karina'yı hala sorguluyor musun?" dedi Crystal taş masanın öbür tarafından. "Ben çok uzun zaman önce bıraktım."

Karina hakarete uğramış gibiydi.

"Crysta! Kalbimi kırıyorsun!" dedi ellerini göğsüne koyarak. Crystal dalga modunda olan Karina'ya bir şey demedi sadece sıkıntıyla nefes verdi, bir örümcek nasıl nefes verebilirse.

"Daha cıvıyacak mısın?" dedi Dia sitemle, yan gözle taş masanın ucunda duran ve ölüm sessizliği ile öylece durmuş Penelope'yi gösterdi.

"Tamam tamam kızmayın bir şey demiyorum! Değil mi Penelope?" dedi Karina, Penelope'ye top atarak.

Sıçan Karina'yı duymadı bile.

"Tch melankolik." dedi Karina, Dia'nın kulağına doğru.

"Seni duyabildiğini biliyorsun değil mi?" diye sordu Dia. Penelope için oldukça endişe duyuyor olmalı, diye düşündü Karina.

"Şu an Penelope'yle uğraşma Ripred'ı yeterince kafasına takıyor zaten!" diye devam etti Dia, dirseğiyle kızın karnına bir tane geçirdi.

Karina acıyla nefes almaya çabaladı.

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin