BÖLÜM 8 -Eskisi Gibi Değil-

483 41 22
                                    

Selöööömmmmmm

Ben geldim!

Nasılsınız?

İyi olun iyi.

Okullar açılıyor yaaa:((

Bide bizimki 3 eylülde açılıyor anlayamıyorumki neden 3 Eylül bence çok saçma. Neyse uzatmayım da fazla okuyun. İyi okumalarrr

Bölüm 8 Eskisi gibi değil;

Gregor gözlerini yavaşça açmaya çalışıyordu. Ancak pek başarabildiği söylenemezdi. Etrafında sesler duyuyordu ancak ne yazık ki tepki veremiyordu.

"Gregor!"

Bu kimdi?

Kimin sesiydi?

Anlayamıyordu.

Kalkmayı denedi, kalkamadı.

Hareket etmeyi denedi ama hiçbir kısmı hareket etmedi. Parmaklarını kıpırdatmayı denedi. Belki olur umudu ile... Ama parmakları ona inat birbirlerine yapışmıştı sanki. Bir santim bile kıpırdamıyorlardı.

Konuşmayı denedi ancak dudakları açılmadı, birbirlerine mühürlenmişlerdi.

Sonunda daha fazla dayanamadı ve hepten bilincini kaybetti.

***

Gözlerini açıp uykusundan uyanabildiğinde, onu gri renkli taş bir tavan bekliyordu.

Yerinden doğruldu.

Bir odadaydı.

Meşaleler gri taş duvarları aydınlarırken, Gregor beyaz çarşafı üzerinden yavaşça kaldırdı. Koluna bir serum takılmıştı. Kolunda ki serumu çıkardı ama çıkarırken ağzından bir inleme sesi çıkmasını durduramadı.

Ayağa kalkıp odanın çıkışında ki altın perdelere yöneldi. Kafasını uzattıp birisi var mı diye bakarken etrafta kimseyi görmüyordu.

Gelirler birazdan.

Diye düşündü.

Yani umarım.

Kimsenin olmamasını fırsat bilerek odadan çıktı. Etrafına bakınabilirdi. Hem belki birilerini bulurdu. Geniş ve yüksek koridorlarda yürürken nerede olduğundan habersizdi.

Gördüğü birkaç perdeye daha kafasını uzattı. Hepsi boş birer odaydı. Anlayamıyordu. Herkes neredeydi?

Yürümeye devam etti.

Koridorun sonuna geldiğinde kendisini gri, büsbütün taştan yapılmış bir kapıyla karşı karşıya buldu. Taşı itmek için fazla güç sarf etmesi gerekmedi hemen açılmıştı, içeri girdi. Arkasından büyük, gri taş kapıyı kapattı.

Gördüğü ilk şey meşale ışığında parlayan gümüş oklar oldu. Hepsi özenle dizilmiş gibiydi. Arkasından yaylar, kılıçlar, mızraklar geliyordu. Üst üstte gördüğü demirden yapılmış kutulara baktı. İçlerinden birini açınca bunların içinde de farklı farklı silahlar olduğunu gördü. Diğer tarafta ise örgü sepetlerin içindeki görünen tüyler renkten renge sıralanmıştı. Büyük ihtimalle yarasa tüyleriydi. Gregor tüylerin üzerinde ellerini gezdirdi.

Çok güzeldi.

Gregor derin bür nefes alarak etrafına biraz daha göz gezdirdi. Odanın penceresinin olmaması dikkatini çekmişti, onun dışında hafif bir toz vardı, meşaleler büyük gri duvarlara monte edilmişti.

Gregor ensesindeki terleri sildi.

Silah deposunu bulmuştu.

Derin bir nefes alıp çıkışa, büyük taş kapıya yöneldi. Çok fazla güç sarf etmeden kapıyı ittirdi.

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Where stories live. Discover now