BÖLÜM 32 - Esirler-

709 23 89
                                    


Ben geldimmmm

Nasılsınız?

Ben tuhafım, aman beni boşverinde bence bomba gibi bir bölüm oldu.

Hiç uzatmak istemiyorum burayı hemen okuyun kaçtım ben

İyi okumalar:)

Tünel, Sue'nun dediği gibi oldukça dardı. Gregor daha rahat olabilirdi belki, nefes alıp eğilmeden yürüyebilseydi tabi. Yüzünün önündeki Temp'in kıçı da durumunu kolaylaştırmıyordu.

Baya bir zamandır bu şekilde yürüyorlardı, Gregor tam olarak zamanını kestirememişti. Keşke yeraltına inmeden önce saat almayı akıl edebilseydi.

Gregor ağrıyan beli yüzünden oluşan dik durma isteğini köreltmeye çalıştı ancak pek beceremedi. Bir eliyle belini diğeriyle de ağrıyan belini tuttu.

Bu tünel ne kadar daha böyle devam ederdi?

"Tünelin sonunu gördüm, varmak üzereyiz." diye sessizce konuşan Sue, Gregor'un rahatlayarak nefesini vermesine sebep oldu.

Sue, tünelin çıkışına vardığında durdu.

"Önden gidip etrafa bakacağım. Burada kalın ve sakın ses çıkarmayın." dedi Sue ardından dediği gibi tünelden çıkıp gözden kayboldu.

O sıra da Gregor, Luxa ve Karina'nın kalan son meşalelerinin de sönmeye başladığını fark etti. Çantasını sırtından çıkardı ve içinden iki tane küçük el feneri çıkarttı. Yerüstüne gelmeden yanına beş tane fener almıştı; iki tanesi su geçirmeyen küçük fenerlerdendi, diğer ikisi normal fenerlerden biraz daha büyüktü, son fener ise standart el fenerlerdendi.

"Hey Karina bir buraya baksana." diye fısıldayarak seslendi Gregor. Kız Temp'in önünde bir elinde yayıyla dikiliyordu.

"Bir şey mi oldu Gregor?" diye sordu ona dönerek.

Gregor elindeki feneri gösterdi.

"Kolunu uzat." dedi, "Kılıç tuttuğunu değil." diye ekledi.

Karina sağ kolunu uzattı.

Gregor çantasından müzeden aldığı bantı da çıkardı. Kızın ince bileğini tutarak, küçük feneri nazikçe kızın koluna bantladı.

"Meşaleyi at gitsin, böylesi daha kullanışlı oluyor." dedi Gregor kıza içten bir gülümseme göndererek.

Karina büyük bir ilgiyle bileğine bantlanmış fenere baktı, meşaleyi çoktan elinden atmıştı. Fenerin açma kapama tuşuyla oynarken neşeyle gülüyordu.

"Bu muhteşem bir şey! Siz yerüstlüler bu güzel icatları nasıl yapıyorsunuz?" diye sordu kikirdeyerek. Gregor kafasını iki yana sallayarak güldü. Acaba Karina yerüstünde ki diğer eşyaları görse -bir örnek televizyon- ne tepki verirdi?

Kız ışığı incelemeye devam ederken feneri yüzüne doğru tuttu; ışıktan irkildi, ayakları birbirine dolandı ve sertçe yere düştü.

"Kötü icat!"

Gregor tekrardan neşeyle güldü.

"Gözüne tutma, siz yeraltlılar ışığa karşı hassassınız." dedi gülmeye devam ederek. 

"Anladım yüze tutmak yok." dedi Karina kolundaki feneri aşağı sarkıtarak. Bu sırada arkasındaki Dia da büyük bir ilgiyle onları- daha çok feneri- izliyordu.

Gregor ona da bir tane vermenin iyi olabileceğini düşündü.

"Dia, sende gel." dedi Gregor. 

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Donde viven las historias. Descúbrelo ahora