BÖLÜM 30 -Sue'nun Hikayesi-

654 28 77
                                    


Ben geldiğm

Özlediniz mi?

Abi ciddiyim benim piskolojim bozuldu hem virüs hem hoşlandığım kişiye açılıp reddedilmem falan bide üniversite sınavı şey ben biraz iyiyim ksnskspsbeoebe

2019u özledim şaka yapmıyorum.

Annaaaa neyse bunları boş verin de bu bölüm hem çok uzun oldu hem de çoğu gerçek açığa çıkıyor ehuehu.

Fazla uzatmadan gideyim

İyi okumalar:)

#evdekal

Bölüm 30 Sue'nun Hikayesi;

"Aramaya devam etmeliyiz. "

Gregor çatılmış kaşlarıyla ağrıyan başını okşadı.

"Aklımıza gelen her yere baktık Daha başka nereye atılmış olabilirler?" diye soran kız umutsuz görünüyordu.

Gregor önünde tartışan - bu sefer Pupa ve Carissa değildi- Dia ve Karina'yı dinlerken sakin kalmaya çalışıyordu.

"Biliyormuş gibi duruyor muyum Karina? Burada esirleri başka nereye saklamış olabilirler ki!"

Karina sinirle kaşlarını çattı.

"Bağırma bana!"

Gregor derin bir nefes aldı.

"İyi tarafından bakalım hala yaşıyoruz." dedi Pupa her zamanki polyanalığıyla. Carissa sinirle haykırdı,

"Boş yapma uğur böceği!"

Ve onlarda tartışmaya başladı.

O sırada Aurora ve Hybris ise hala büyükbabasının şokunda olan Luxa'ya yardım etmeye çalışıyordu. Penelope ve Zap bir kenarda oturmuş -kafalarının burada olmadığı belliydi- dalgınca duvarı izlerken, Hazzard korku dolu gözlerle minik yarasayla ayakta dikiliyordu.

Gregor bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydı ama nedense hiçbir şey yapası gelmiyordu. Kardeşi ne stadyumdaki odalarda ne de zindanların arasında yoktu. Ya her şey başlı başına bir hiç ise? Bot veya Ripred ölü şekilde bir göle balık yemi gibi atıldılarsa? Bu sadece Broxa'nın haince hazırlamış olduğu bir oyunsa? O sıra bunları düşünürken küçük yarasayla göz göze geldi.

Hain...

Kendisini bir öfke kapladı.

Ancak yarasanın yanına gidip bağırmak veyahut çağırmak için en ufak bir şey yapamadı, gücünün hepsi vakumlanmış gibi hissediyordu.

Karina, Dia ve diğerlerinin kavgaları iyice kontrolden çıkarken, Gregor artık umutsuzluğa kapılmaya başlamıştı. Umut eski dostuydu oysaki, Vikus'un hediyesi... Kayıp mı etmişti? Nereye koyduğunu hatırlayamıyordu.

"Sence de biraz sesli değiller mi?"

Gregor irkilerek onunla konuşan karıncaya döndü. O seslenene kadar burada olduğunu bile unutmuştu, her zamanki gibi.

"Biraz panikte yaptılar sanki." diye devam etti konuşmasına. Gregor karıncaya bakmakla yetindi.

"Buraya, Regilia'ya neden geldin Gregor?"

Gregor karıncanın ona kendi adıyla seslenmesiyle irkildi, bu ilk oluyordu. Sorusu içinse tek bir cevabı vardı.

"Sevdiklerim için... Onları ölüme atamazdım."

Karınca Sue savaşçının bu dediğine sadece güldü. "Kesin öyledir..." diye mırıldandı.

"Peki neden şimdi burada öylece oturuyorsun?"

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Where stories live. Discover now