BÖLÜM 20 - İki Grubun Kaynaşması?-

461 26 36
                                    

Ben geldimmmmmm!

Evet yepyeni bir bölüm!

Seveceğinizi düşünüyorum. Bişi diyim mi hep aynı şeyleri söylüyorum ama harika planlarım var:D Keşke bu kısımlar hemen bitse de aklımdakileri yazmaya başlasam. Neyse en azından her bölümde gittikçe yaklaşıyoruz:D

Fazla uzatmadan kaçim ben.

İyi okumalar:)

Gregor gözlerini uzun zamandır yapmadığı bir şekilde, dinlenmiş olarak açtı. Kaç gündür doğru düzgün uyuyamıyordu ve şimdi uzun süre dinlenmek ona çok iyi gelmişti. Yavaşça doğruldu. Herkes uyuyordu, gözcüler hariç. Karina, Nahya ve Crystal yaşanan onca gerginlikten sonra herkesin dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylemiş ve gönüllü olarak gözcü olmayı teklif etmişlerdi. Gregor da bu söylenenleri minnetle karşılamıştı. O anda gerçekten Luxa'nın yüzünü görmek istemiyordu. Kızında zaten onunla ilgilendiği yoktu. Howard kolunu sardıktan sonra hemencecik uyumuştu. Şimdi ise o kadar çürük yumurta kokusu ve  iğrenç sıvının ıslaklığına rağmen, gerçekten kendini iyi hissediyordu. Kaç günün yorgunluğu ve üzüntüsü kendisini kaybetmesine yol açmıştı ve rahatlamak için uyumak kesinlikle harika bir çözüm olmuştu.

"Yerüstlü!"

Gregor sesin geldiği yöne kafasını çevirdi. Karina bir ateş böceği ile birlikte elinde bir kılıçla oturuyordu. Az ötesinde yakmaya çalıştığı bir ateş vardı ama kanyonun neredeyse her yerinde bulunan iğrenç sıvı yüzünden ateş doğru düzgün yanmıyordu. Gregor kıza gülümsedi ve hem koluna hem de ayağına dikkat ederek ayağa kalktı, kızın yanına ilerledi.

"İyi misin?" diye neşeyle cıvıldadı Karina. Gregor güldü. Kızın neşesi bulaşıcıydı.

"Eh fena değil işte." dedi, ama özellikle de sağ kolu acayip ağrı yapıyordu. 

Kız halini anlarcasına konuştu, "Kılıç yaraları kötüdür, ama üzülme izi kalmaz. Howard derin olmadığını söyledi."

Gregor cevap olarak sadece gülümsedi cidden bu konu hakkında konuşmak istemiyordu. Kız bu konu üzerinde fazla durmadı zaten.

"Bak bana! Siz tanışıyor musunuz? Bu parlayan Theia, Theia sen zaten Gregor'u tanıyorsun." dedi Karina yanında duran ateş böceğini göstererek. Ateş böceği neşeyle güldü.

"Evet. Onu tanımayan yok zaten." diye cıvıldadı. Gregor açıkça bu durumu garipsedi, şu ana kadar tanıdığı tek ateş böceği Zap ve Foto'ydu. İkisi de mütevazilikten çok uzaklardaydı ama bu böcek hiçte burnu havada görünmüyordu.

"Her neyse. Savaşçı aç mısın? Nahya senin için balık avlayabilir! Öyle değil mi Nahya?" diye konuştu Karina gri yarasaya gülerek. Ateş böceği de güldü. Gregor ne olduğunu anlayamamıştı. Neden gülüyorlardı? Yarasa hayıflandı.

"Hayır hayır! Lütfen Karina! Pençelerimi o iğrenç şeylere süreceğimi söyleme lütfen!" diye yalvardı yarasa bağına. Ama Karina hiç anlayış göstermedi.

"Nahya! Ben mi balık avlayacağım? Git hadi. Diğerleri uyanınca ne yiyecekler?" diye söylendi Karina ama gülümsemesi bozulmamıştı. Nahya hınçla nefes verdi ve kanatlarını açarak uçtu gitti.

"Artist!" diye bağırdı arkasından Karina. "Balıktan nefret eder. " diye gülerek açıklama yaptı Gregor'a. Gregor şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

"O zaman neden ondan balık istedin ki?" diye merakla sordu Gregor. Karina sanki gülmüyormuş gibi daha fazla güldü.

"Yanımızdaki kaynakları bitirmemek gerek. Burası balık bakımından zengindir ama öbür kısımlara geldiğimizde yanımızda getirdiğimiz yiyeceklere ihtiyacımız olacak."  diye açıkladı Karina. Gülerek ekledi.

GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-Donde viven las historias. Descúbrelo ahora