21. BÖLÜM

9.4K 743 378
                                    

Herkese merhaba, nasılsınız? Bölüm sonunda buluşalım olur mu?

*Tamamen yeniden yazdığım bölümler bunlar, eğer eski yorumlarla karşılaşırsanız dikkate almayın*

Keyifli okumalar dilerim 🤍

[2.KISIM]

1. BÖLÜM

1 Ekim 2023
Ankara

Gün aydınlanıyordu, yeni demlediğim taze çayı yudumlarken hazırlanmış bir şekilde pencerenin önünde duruyordum. Caddede bir hareketlilik, sabah canlılığı vardı. Arabaların şiddetli korna seslerinden başka bir ses duymak mümkün değildi şu saatlerde.

Evde ise dışarıya tezat yalnızca saatin tiktak sesi vardı. Duvar saatine gözlerimi çevirdiğimde altı kırk yedi olduğunu gördüm. Hâlâ çayımı bitirecek kadar vaktim vardı, yedi olmadan evden çıkardım. Uyanalı neredeyse bir saat oluyordu hazırlanma işini monoton bir şekilde halletikten sonra rutin haline getirdiğim sabah çayımı içiyordum.

Bacaklarıma sürtünen tüylü şeyle bakışlarım yer doğru indi. Kedim uykusundan uyanmış, ilgi isteyen çocuklar gibi ayaklarımın dibinde bitmişti. "Olmaz bebeğim, anne bugün seni kucağına alamaz." Bir kaç gündür çok fazla tüy dökmeye başlamıştı, kış yaklaşmıştı tüy dökmesi normaldi ve şu an üstümde takımım olduğu için kucağıma alamıyordum.

Mavi gözleri üstündeyken üzgün mırıltılar çıkardı. "Venüs, yapma anneciğim böyle. Söz akşam geldiğimde seni yiyip bitirene kadar öpeceğim." Başındaki pembe tokası hâlâ duruyordu, başını sağa doğru çevirip uzaklaştı. Sanırım fena trip yemiştim.

Gülerek ılıyan çayımdan koca bir yudum aldım. Gözlerim pencere camına düşen aksime kaydı. Küt saçlarımı süsleyen kâküllerim alnımı tamamen kapatmıştı. Kendime baktığım zaman değişimin izlerini görebiliyordum.

Hukuk bölümünü bitireli beş yıl oluyordu, şehir içinde adliyede göreve başladığımdan beri çok zaman geçmişti. Başarmıştım, hedefime ulaşmıştım. Şimdi istediğim yerde, istediğim konumdaydım.

Babamlar Konya'daydı. O kış dediği gibi hemen Konya'ya yerleşmişti, Zeliha Nine'yle birlikte tabi. Ben Ankara da eğitimimi tamamlarken onlar Konya'da sahaf dükkanını yeniden açmış, beş yıla yakındır da çokta güzel işletiyorlardı.

O kıştan, zorlu kıştan sonra bir daha Alıca'ya uğramamışlardı. Yalnızca Zeliha Nine yılda bir defa babamla Doğubayazıt'a gider, her ölüm yıldönümünde olduğu gibi Muhammed Dede'nin kabrini ziyaret ederdi. Muhammed Dede'nin kabri Doğubayazıt da olduğu için köye uğrama gereği duymuyordu her ikisi de.

O köyle hiç bir bağımız kalmamıştı, öyle söylüyordu babam.

Evin içinde yankılanan terlik sesiyle omzumun üstünden geriye döndüm. İpek muhtemelen uyurken topuz yaptığı ama şu an tamamen kuş yuvasına dönen saçlarını düzeltirken, aynı zamanda gözlerini ovuyordu. Üstünde benim ona aldığım avokadolu pijama takımı vardı, sırf ben aldım diye artık üstünden çıkarmıyordu.

İpek'le son sınıfta tanışmıştık. İzmir'den son dönemde yatay geçiş yapmıştı, bu onu çok zorlamış olsa da zamanla düzenini oturtmuştu. Çokta romantik bir tanışmamız vardı, en azından İpek her seferinde herkese böyle söylerdi. Kafeteryadan çıkıp derse yetişmeye çalışırken çarpışmış, onun üstümde sıcak kahve dökmesiyle tanışma faslı gerçekleşmişti.

SEFİD Where stories live. Discover now